YÖNETEMEYENLER !

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Halkımızın dilinde güzel bir deyim vardır. Derler ki ; “Senin gibi dostum olduktan sonra düşmana gerek yok”. Karacabey’imizin bir Kamu Görevlisi ve Kitle Örgütü Başkanının ilçe tarımı ile ilgili verdiği iki demeç hem üretime hem üreticiye kurşun sıkar, nitelikte.
Akp’li Belediye Başkanı Ali Özkan “ayçiçeği ekiminin ” artmasını Akp’nin başarısı olarak göstermeye kalkışmış! “Ayçiçeği ekiminin artışı ” Milli Dışalımcı Akp’nin başarısı değil, Sayın Özkan. Milyonlarca köylüyü, çiftçiyi üretimden koparan, Ulusal Tarımı kapitalizme-emperyalizme teslim eden anlayışınızın yansıması. Dünyanın en verimli ovasını liberalizme teslim edişinizin acı sonucu. Ayçiçeği ekiminin artma nedeni; maliyetlerin zirve yapmasıdır. Maliyet artışlarında, Türkiye ‘yi tohumda İsrail’e, ilaçta Abd ve müttefiklerine mahkûm edişinizin ağır bedelidir. Ayçiçek ekimi, diğer ürünlerin ekim maliyetlerinin daha yüksek olmasındandır, Sayın Özkan! Bundan dolayı “ayçiçeği ” icat etmiş, “mucit” tavrına bürünmeyiniz!
Ziraat Odası Başkanımız, marketlerdeki salça fiyatlarının artış nedenlerini ortaya koyan Marketçiler Derneği Başkanı ‘da olmuş! Hayırlı olsun! Ancak iki karpuz bir koltuğa sığmadı, Sayın Başkan. Birini lütfedip Halkçı, Kamucu bir görüşe bırakınız. 16 yıldır iliği kemiği sömürülen Köylü ve Çiftçimizi bu denli içten savunmamanızı garipsedi, Karacabeyliler. Oysa ardında durmanız gereken Beyliğin önderlik ettiği mücadeleyi sahiplenmeniz, bu sonuç için Beyliklerinin elini öpmenizdir. Eğer Beyliğin “yetti gari” deyişi olmasaydı, bu fiyatlar 29 kuruştan 45 kuruşa çıkmazdı. Demek ki neymiş, örgütlü mücadele kazanırmış. Öyle “biz devletimize dikilmeyiz, eşkıya değiliz” diyerek bir yerlere mesaj göndermek değilmiş! Sayın Başkan, verdiğiniz demeç Türk Köylüsünü ve Çiftçisini hedefe oturtmaktır. Birilerini hedefe oturtacaksanız, şunu öneriyorum. Karacabey Köylüsünün ve Çiftçisinin Başkanı olarak belediye binasının solundan yürüyünüz. Yaklaşık 20 metre sonra sağda açık kahverengi bir kapı göreceksiniz. İçeri girin, üçüncü kata çıkın. Şu soruyu sorun; “Neden Türk Tarımını emperyalizme, kapitalizme, liberalizme teslim eden ve etmekte devam eden politikalar içindesiniz?… Yanıt veren, verebilen çıkar mı bilmem. “Beyliğinizi” bir gösterin derim.
Malum Akp, projeler açıklarken “bin yılın” gibi “yüz yılın” gibi liberal söylemler kullanır. Neden? Birşeyleri örtmek için… Örtülmek istenen inanılmaz maliyetidir, bilim dışı yapılışıdır. Gölecik Barajımızda bu liberal söylemden nasibini aldı. “50 yıllık özlem bitiyor “! Ancak barajın yapılışının durmasını gördük, sık sık. İçeriğini Halkımız bilmek istiyor. “Sudan sebeplerle mi duraksadı” yoksa Sayın Özkan ‘ın meşhur “etüt çalışmalarından ” nasibini almadan mı başladı!
Karacabey’imizin gerçek gündeminin tarımın yok edilişi, üretimin engellenişi, İhvancı saplantı içindeki bir iktidar olması gerekirken… Hamdolsun! Ona verilen plaket, buna yapılan ziyaret, sabah çorbası, Ankara’ya çıkarma gibi gözler boyanmaya devam ediyor. Neden? Nedeni, liberalizmle yönettiğini, Halkı memnun ettiğini sanan iktidarlar. Akp’de son örneği. Maliyetlerin, bilim dışılığın üstünü örtmek için makyaj yapıyor. Cicili bicili konuşuyor, Hamdolsun mutlaka kullanılıyor! Haaaa… Halkın çıkarları mı ? Bu anlayışa göre Halk sözlükteki bir sözcük. O sözlüğün, bazı sayfaları yırtılmış, Akp’ce.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.