Yapı Denetim’ciler ne iş yapar?

Karacabey’de sürekli artan inşaatlarda projeye uyulmadığı ve özellikle yeni yapıların 5 şiddetindeki depreme bile dayanıklı olmadığı iddia edildi:

Allaha emanet yapılan yeni binaların hiç denetlenmemesi nedeniyle yüzde 70’inin depreme dayanıklı olmadığı ileri sürülürken, insan sağlığına değer verilmemesi büyük eleştiri konusu oldu.

            Konuyla ilgili artan şikayetler üzerine Belediye, bu konuda kendilerine ulaşan bir şikayet olmadığını, olması durumunda işlem yapılacağından kimsenin kuşku duymaması gerektiğini dile getirerek topu Yapı-Denetim’e attı. Belediye’den yapılan açıklamada, “Bu iş bizim görevimiz değil. Yeni binaların kontrolünü Yapı-Denetim yapıyor” denildi.

Yıllardır bu işle uğraşan bazı müteahhitler, insan yaşamının göz göre göre yok sayıldığını belirtti. 100-200 bin lira bulan herkesin bu işe soyunduğuna dikkat çeken bazı müteahhitler, “Şu an vereceğimiz bilgiler çok ciddidir. Bu konuda Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağız. En azından vatandaşlık görevimizi yerine getireceğiz. Göz göre cinayet işlenmemelidir. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalıdır. Malzemeden çalarak ucuz iş yapılmakta ve yeni binaların birçoğu projeye uygun inşa edilmemektedir. Yeni ev alan ya da almaya niyetli olan tüm vatandaşları uyarıyoruz. Çok dikkatli olsunlar. Ev alırken mutlaka kontrol ettirsinler. Yeni binaların en az yüzde 70’i 5 şiddetindeki depreme bile dayanmaz” dedi.

            Karacabey’de her geçen gün artış kaydeden inşaatlarla ilgili teknik bilgileri de kamuoyuyla paylaşan bazı müteahhitler, “Normal koşullarda yeni bir binanın en az 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olması gerekir. Bu yasal bir zorunluluktur. Tüm projeler bu şekilde hazırlanır. Ancak işin ilginç olanı bundan sonra başlıyor. Çoğu yeni bina projeye uygun yapılmıyor. Maliyet çok olur diye eksik malzeme kullanılıyor. Yapı-Denetim mekanizması görevini yapmıyor. Örneğin, inşaata başlamadan önce en az 1,5 metre temel kazılması gerekiyor. Ancak en fazla 50 santimetre kazıyorlar. Dolgu toprağın üzerine bina yapıyorlar. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Diğer taraftan inşaat sırasında betona su katıyorlar. Betona su katılması intihardır. Bir inşaatın can damarı demir ve betondur. Ancak buna hiç dikkat edilmiyor. Temeli sağlam olmayan bir binadan ne beklenir?

Vatandaşlarımız 100-150 bin lira verip yeni ev sahibi olmak istiyor. Ancak bu tür teknik ayrıntıları bilmediği için hem parasını hem de can güvenliğini tehlikeye atıyor. Yapı-Denetim vicdanının sesiyle görevini yapmalıdır. Yetkililerden bu konunun üstüne gitmesini istiyoruz. Allah korusun olası bir depremin ardından Karacabey’de büyük bir felaket yaşanabilir. Devlet, Karacabey’de yapılan tüm binaları incelemelidir. Projeye uygun yapılmayanlar yıkılmalıdır. Vatandaşlarımız ve yeni ev alanlar, bunun üstüne gitmelidir. Aksi halde iş işten geçtikten sonra evleri zarar gördüğünde ‘Nerede bu devlet’ diye isyan etmemelidir. Önüne gelen müteahhitlik yapmaya başladı. Buna bir çeki düzen verilmelidir. Bu iş çocuk oyuncağı değildir. Yıllardır bu işin içindeyiz. Tecrübelerimize güvenerek yetkilileri ve vatandaşlarımızı uyarmayı insanlık görevi saydık” şeklinde konuştu.

Vicdan sahibi müteahhitlerin açıklamaları gündeme bomba gibi düşerken, gözler son on yılda yapılan binin üzerindeki yeni binalara çevrildi.    

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.