“Yangından mal kaçırmak”

Karacabey Belediye Meclisi’nde, “Şahin Mahallesi, 267-268 No’lu parsellerde Kreş, İlköğretim Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi eğitim kademelerinde yaklaşık 1100 öğrenci kapasiteli yapılması planlanan Eğitim Tesisi ile ilgili Kamu Yararı Kararı” alınmasına CHP’den büyük tepki geldi.
Kararla ilgili yazılı bir basın açıklaması yapan CHP İlçe Başkanı Ayfer Şahin Çiftçi, yapılan işin tam anlamıyla yangından mal kaçırmak olduğunu söyledi.
Karacabey halkının açıklama beklediğine dikkat çeken Çiftçi; “Karacabey gündemini uzun bir zamandan beri meşgul eden, şehrin her yerinde reklamları yapılan ve kent meydanına reklam amacıyla ucube gibi yapılan kayıt bürosundaki yazılara göre bir özel okul bu.
Aylardır reklam yaptı, öğrenci kayıtları dahi yapıldı. İlk başlarda eğitim binasının nereye yapılacağı bir sır gibi saklandı. Aylar sonra bir gün binanın yerinin Karacabey’in Şahinköy Mahallesi olduğu ortaya çıktı.
Aylarca yapılan reklam sonucu okulun yeri belli olmuştu. Olmuştu ama bu alanda 1/1000 ve 1/5000 ölçekli plan yoktu. Üstüne üstelik yer Bakanlar Kurulu kararınca “Büyük Ova Koruma” kapsamına alınmış, üzerine bırakın bina yapmayı kazı yapılması bile sakıncalı bir yerdi.
Bir gün bir baktık ki bu yerde kazılar yapılmaya başlandı. Kazının amacı okul inşaatıydı. Okul yapılmaya başlanmıştı ama ne bir plan, ne izin, ne de bir kamu yararı vardı.
Sen aylarca reklam yap, öğrenci kayıtları al ama inşaat için en can alıcı nokta olan bu yer hakkında kamu yararı kararı aldırma, plan proje yaptırma. Pes yani! Birilerine mi güveniliyor acaba? Biz yapalım! Nasıl olsa ruhsat alacağız. ‘Oğlan bizim kız bizim’ anlayışı var herhalde.
Okul alanı iki parselden ibaret olup toplamda yaklaşık 12.000 m2 civarındadır. 25000 ölçekli çevre düzeni planında kısmen kırsal yerleşim alanında, kısmen tarım alanında kalmaktadır.
Ve konu meclise geldi. Tüm meclis üyeleri de yapılan işin yanlış olduğunu, Karacabey Belediye Meclisi’nin çiğnendiğini ima etti. Etik yönden çok yanlıştı yapılan. İktidar partisi de rahatsızdı. Onların da yüzü gülmüyordu. Meclise katılan iktidar partisinin meclis üyelerinin de ‘Meclisin yok sayılmasından’ üzüntülü olduğu sanıldı. Ama işin aslı Başkan’ın “Bu konuda BİMER’e de şikâyet var” demesinden sonra anlaşıldı. Muhalefet meclis üyeleri gerçekten yapılan işin yanlış olmasından, meclisin yok sayılmasından dolayı üzüntülüydü. İktidar partisi üyeleri ise BİMER’e yapılan şikâyetten dolayı.
Meclis toplantısı üzerinden bir hafta geçti. Karacabey Belediyesi ne inşaatı mühürledi ne de bir başka işlem yaptı. Sadece yapılan bu işe kılıf hazırlamak adına ‘Kamu Yararı’ kararı almak için meclisi ikinci oturumda topladı.
Ne oldu dersiniz? Muhalefetin çekimser ve karşı oylarına karşı iktidarın katılan meclis üyesi oyları ile kamu yararı kararı alındı. Eğer Belediye İmar ve Şehircilik Müdürlüğü meclis üyelerimizin uyarılarını 07.03.2018 tarihli Meclis Toplantısı’nda dikkate alsaydı, 08.03.2018 tarihinde gider inşaatı mühürlerdi. İnşaat mühürlenmiş olsa, inşaat sahibi 10 gün içinde inşaatı 3194 Sayılı kanında belirtilen şartlara uydurmak zorunda kalacaktı.
10 gün içinde tüm şartları oluşturamayacağı için de 11. gün kendisine para cezası uygulanmalı ve Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmalıydı. Bunlar yapılmayınca inşaat sahibine zaman kazandırılmış oldu.
Gelelim inşaat yapılan yer ile ilgili toprak yapısına. İnşaatın yapıldığı alan Bakanlar Kurulu Kararı’nca birçok yer gibi “Büyük Ova Koruma” kapsamına alındı.
Yapılan inşaat 5403 Sayılı Toprak Kullanma ve Arazi Kullanma Kanunu’nun 21. Maddesi’ne de aykırıdır. Kanun’un 21 maddesi aynen şöyledir: “MADDE 21 — Tarım dışı arazi kullanımlarında toprak koruma projelerine uyulması zorunludur.
Tarım dışı arazi kullanımına izinsiz başlanılması veya hazırlanan toprak koruma projelerine uyulmaması halinde, aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir ve yaptırımlar uygulanır:
a) Arazi kullanımı için izinsiz işe başlanılmış ve çalışmalar devam ediyorsa; Valilik işi tamamen durdurur, yapılan iş tamamlanmış ise kullanımına izin verilmez. Kullanılan arazi tarım dışı amaçlı kullanıma uygun yerlerden ise kullanılan alanın her metre karesi için bir Yeni Türk Lirası idari para cezası verilir ve bu kanunda öngörülen tedbirlerle birlikte gerekli izinlerin alınması şartıyla işin tamamlanmasına veya iş bitmiş ise kullanımına izin verilir.
Arazi kullanım plânlarında, tarımsal amaçlı kullanım için ayrılmış arazilerde, izinsiz yapılan bütün yapılar yıkılır ve temizlenir. Arazinin yeniden eski haline gelmesi için yapılan masraflar sorumlulardan tahsil edilir. Ayrıca, zarar verilen tarım arazilerinin, her metre karesi için iki Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir.
b) Toprak koruma projelerine aykırı hareket ederek arazinin tahribine ve/veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilirse valilik tarafından sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam etmesi durumunda yapılan işler valilikçe tamamen durdurulur, verilen kullanım izni iptal edilir ve zarar verilen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi için iki Yeni Türk Lirası, marjinal tarım arazilerinin her metre karesi için bir Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Arazinin temizlenmesi ve eski haline dönüştürülmesi için yapılacak masraflar ve verilen bu cezalar sorumlulardan tahsil edilir.
Toprak koruma projelerinin bulunmaması, yetersizliği veya zamanında gerekli tadilatların yapılmaması sonucu arazi tahribi veya toprak kayıpları söz konusu olursa meydana gelecek zararlardan; proje hazırlanmasına gerek olmadığına karar verenler, proje hazırlanmış ise projeyi hazırlayan ve onaylayanlar sorumludur. Sorumlular, kusurlu bulunan fiillerinin niteliğine göre 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun kamu görevlilerine ait hükümleri uyarınca cezalandırılırlar.”
Kanun çok açık. Valilik hemen yapılan işi durdurur diyor. İlçelerde Valiliğin yetki ve sorumluluğu Kaymakamlık makamındadır. Kaldı ki bu yer hakkında BİMER’e şikâyet olduğu bizzat Meclis Başkanı’nca dile getirildi. O zaman neyi ve kimi bekliyoruz? İnşaat veya yer sahibinin olurları alması, planları yaptırması için zaman mı kazandırılıyor?
Yukarıda belirtilen para cezaları kanunun yayınlandığı tarihe aittir. Bu gün bedelleri metrekareye yaklaşık 5 lira civarındadır.
İnşaat alanının büyük bir kısmı kırsal yerleşim alanı içinde kalıyor. Bu kısımda inşaatın plansız alanlar yönetmeliğine göre yapılması gerekiyor. Ama öncelikle bu kırsal yerleşim alanı içinde kalan kısmın ifrazının yapılması ve söz konusu parsellerin birleştirilmesi gerekiyor. İnşaata başlandığında ise bu yönetmeliğe uygun bina yapmak zorundasınız. Bu da parsel başına 250 m2’yi geçemez. Yapılmak istenilen yapı 1100 öğrenciye hizmet verecek. Bunu sosyal donatıları olacak. Buraya bir plan yaptığınız zaman imar kanunun gereğince % 40’nı ortak alanlara ayırmak zorundasınız.
Parselin alanı 12000,00 m2. Bunun % 40 ortak alanlara gittiği zaman size kalan alan 7.200.00 m2. Bu alana 1.100 öğrenciyi nasıl sığdıracaksınız?
3194 sayılı imar kanunu yönetmeliklerine göre eğitim alanları; kreş ve anaokulunda kişi başı 1 m2 en az alan büyüklüğü 3.000-5.000 m2 arası, ilköğretimde kişi başı 3-4,50 m2 en az alan büyüklüğü 8.000-15.000 m2, lisede kişi başı 3 m2 en az alan büyüklüğü 10.000-15.000 m2 olması gerekmektedir.
Okul yapılacak alan, terkler yapıldıktan sonra 7.000 m2 civarıdır. 1.100 kişi sadece ilköğretim olduğu düşünülürse 11.000 m2 gibi bir alana ihtiyaç vardır.
Karacabey Belediyesi’nin mücavir alanı içerisinde daha doğrusu Hüdavendigar Mahallesi sınırları içinde bir özel öğretim binası yapıldı. Yeni yapılacak özel öğretim tesisi de aynı bölgeye yapılsa ne olurdu? Şahinköy Mahallesi’nde yapılacak yer çok özel birilerine mi ait diye soru geçiriyor insanın aklından.
Yapımına başlanılan bu özel okul tesisi yarın belediyeden alt yapı istemeyecek mi? Kırsal yerleşim alanlarının biraz geniş tutulmasını isteyen meclis üyeleri; ‘Buralara nasıl hizmet getiririz? Bunun suyu var, kanalizasyonu var, elektriği var, yolu var, otoparkı var’ diyen iktidar partisine mensup meclis üyelerimize soruyoruz; Bu özel okula hizmeti kim getirecek?
Yazımızın başlığında olduğu gibi bu tam anlamıyla yangından mal kaçırmak mı? Birileri yüksek bir fiyata araziyi şirkete sattı mı, birilerine rant kapısı açıldı mı? Birileri de ben planı yaparım; nasıl olsa meclis bizden, bakan bizden, kısacası her şey bizden sorulur diyerek inşaata mı başladılar?
Hani her gün TV’lere çıkıp ‘Türkiye kanunlarla yönetiliyor, biz kanunlara saygılıyız’ diyorlar ya, işte bizde o kanunların uygulanmasın bekliyoruz. Tarım Bakanlığı medyadaki kamu spotlarında; ‘Tarım topraklarını koruyacağız, geleceğimizi yok etmeyeceğiz’ şeklinde tanıtımlar yapıyor. Haydi bekliyoruz; tarım alanlarını koruyun bakalım.
Bir gariban evinin çatısını aktarırken, bahçesine duvar yaparken ruhsat alıyorsa, ruhsat almadan bir iş yapınca zabıtamız tutanak tutup imar kirliliğinden cezai işlem uyguluyorsa, işte size ihbar, işte size şikâyet. Belediye olarak gidin görevinizi yapın. Yaptığınız bu işlemi de halka açıklayın. Hani Halil İbrahim Sofraları için attığınız mesajlar gibi. Karacabey halkı açıklama bekliyor” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.