YAHŞİ ATIN TEKMESİ
AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI
Yarım hoca dinden,
Yarım doktor candan,
Milli olmayan, olamayan hükümette,
İnsanı “Vatandan” eder.
Akp ısrarla Türkiye ‘nin güvenliği ve ekonomisi için adım atmamaya kararlı. Dinci “dindar değil ” terör örgütü İhvancı düşünce saplantısı içinde. Dine ve İslam ülkelerine kan,gözyaşı ve ölüm getiren bu anlayışı Türkiye ‘de savunamazsınız. Bu anlayışla komşularla işbirliğine yanaşmamaya çalışamazsınız. Dinci anlayışlar kendi içinde bölünmelerle hem kendi içinde hem bulunduğu ülke içinde hem komşu ülkeler içinde terörü yuvalar. Bu dinci terör örgütlerinin finans kaynakları Abd,İsrail ve İngiltere ‘dir. On yıllardır gerek ülkemizde gerekse komşu ülkelerde gerekse İslam ülkelerinde katliamların, bölünmelerin olmasında ve Aydınların katledilmesinde tetikçi rolünde bu dinci örgütler vardır. Özellikle pkk/pyd ve yancı oluşumlarından gelen terörün kökünün kazınmasında yuvalandıkları Irak ve Suriye ile ekonomik ve iç güvenlik için tam bir işbirliği yapılmalıdır. 40 yıldır Mehmetçiğimize, polisimize, canımıza kasteden Abd’nin beslediği bu piyon örgütten kurtulmanın tek yolu bölgesel işbirliğidir.
Ekonomik kriz gümbür gümbür geldi. Akp hala meydana çıkmadan peşrev yapan pehlivan gibi hamasi ve dayanaksız söylemler içinde. Üretimimizi mahveden gümrük ve dışalıma yönelik tek bir adımı yok, çözümü de yok. Tarım alanlarının ekilebilirliğini yok ederken dışalımı kullandılar, hala kullanmaya devam ediyorlar. Bir yandan ekonomik kriz için Abd ile karşı karşıya gelecek, mücadele ettiğinizi söyleyeceksiniz. Diğer yandan Abd’den ithal Kemal Derviş ekonomik planını sürdüreceksiniz! Borçlanarak on yıllarca devleti boyunduruk altına sokan işler yapacaksınız, ödemeyi sağlayacak üretimi yerle bir edeceksiniz. Bu anlayış sömürge ekonomisidir. 1945’den bu yana uygulanan emperyalist planın uygulanmaya devam edilmesidir. Akp 16 yıldır bunun tek sorumlusudur. Ekim, kasım aylarında iflas, işten çıkarma, konkordatoların tavan yapacağını göre göre Ahlat’a saray yapma düşüncesi Türk ekonomisine yapılacak yeni bir düşmanlıktır.
Tarımın nasıl bitirildiğini, dışsatımın nasıl yok edildiğini Karacabey düzleminde irdeleyelim. Irağa yılda 8 bin ton salça fabrikamız vardı. Kapandı, yıllarca çalışmadı. Kuveyt’e, Libya’ya salça satan fabrikamız vardı, yıkıldı. Hatay’a kamyonlarca tuzlu salça verirdi, fabrikalarımız. Orada Suriye, Irak, İran’da tüketilecek biçimde işlenir, satılırdı. 3 fabrikamız Hatay’a göndermek üzere tuzlu salça yapardı. Şimdi yok. Nakliyecimizi, çiftçimizi, işçimizi, sanayicimizi, esnafımızı besleyen bu zincir paramparça edildi. Önce Özal’ın Abd’nin Irak’ı işgaline; Akp’nin hem Irak hem Suriye’yi işgaline verdiği destek bu paramparça edilişin sorumlusudur. Salt iç tüketime yönelen sanayi ile ülkeye hizmet sağlayabilir misiniz ? Bu zinciri paramparça ederken bunu nasıl göremezsiniz ? Göremez ve görmez iseniz ne yerli ne milli olabilirsiniz. Bu düşmanlığa devam ederseniz, Türkiye sizi sırtından atar ve bugüne dek yapılan ekonomiye ve iç güvenliğe ihanetin bedelini sorar. Unutmayın;
“Yahşi atın teknesi sert olur “.