UTANACAKSA, ONLAR UTANSIN!… .

22 Mart Salı günü yayınlanan yerel gazetelerde, Şırnak’taki çatışmada şehit olan kardeşimiz Cemil Turan ile ilgili siyasilerin taziye mesajlarını okuduk. AKP İlçe Başkanı Murat Erol mesajında “Bizleri derin bir üzüntüye boğan Şırnak’taki menfur terör saldırısında şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Cemil Turan’a Allah’tan Rahmet, kederli ailesine ve tüm Karacabey halkına başsağlığı dileriz” diyor.
Milliyetçi Hareket Partisi Başkanı Hüseyin Erol ise İlçe teşkilatı adına yayınladığı mesajında “Şırnak’ta teröristler ile girilen çatışmada Uzman Çavuş Cemil Turan kardeşimiz şehit olmuştur. Kederli ailesinin ve aziz milletimizin başı sağ olsun” diyor ve devam ediyor…
“Utanıyorum şehidim utanıyorum, yemekten içmekten, senin annen ağlarken gülmekten utanıyorum!!
Sanma ki; unutuyor, unutturuyoruz. Unutanları barındırmaktan utanıyorum. Sen; Vatan için şehit olurken, seni görmezden gelenlerden utanıyorum…..”diyor ve mekanı cennet şairimizin “Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, sana ağuşunu açmış duruyor peygamber” dizeleriyle bitiriyor.
Her iki başkanın beyanlarına bakıldığında; biri şehit kardeşimiz oraya herhangi sebepten gitmiş saldırıya uğramış ifadesinde; diğeri ise; “Teröristlerle girilen çatışmada” diyor ve iktidarın yanlış terör politikasına, elinden bir şey gelmediğine isyanla “Utanıyorum” diyor!
Bende Hüseyin Başkana cevaben sen utanma diyorum… çünkü; Habur’daki sınır tiyatrosunu senin partinin Başkanı kurmadı!
“Beni önderim Apo gönderdi, ben ondan teslim oldum” diye ısrarla aynı ifadeyi kullanan teröriste, “Yok öyle değil bu şekil ifade vereceksin” diyerek, rolünü ezberleten savcıya O emri verenler utansın!
Senin liderinin, “Osla’da, PKK’lılarla, İmralı’da Apo’yla hükümet görüşüyor” sözüne! Önce “İspatlayamayan şerefsizdir, müfteridir, alçaktır” deyip, ispatlandığında ise “Benim iznimle görüşmeler oldu, hesabı olan bana gelsin” diyenler utansın!
Senin liderin “Teröristle müzakere olmaz mücadele olur,” dediğinde. “Bu ülkede Kürt meselesi vardır, baldıran zehiri içtik sonuna kadar açılıma devam” deyip, Atatürk’ün hatırasına ihanet edercesine Dolma Bahçe Saray’ında PKK ile anlaşma imzalayanlar utansın!
PYD lideri Salih Müslim’i defalarca devlet başkanı sıfatıyla kırmızı halı sererek ülkemize davet edip, Cumhuriyete inat ve ihanet edercesine 29 Ekim günü, Kuzey Irak’tan Kobani’ye bizim askerimiz nezaretinde geçmelerini, hatta yedikleri yemeği devletimize ödetip! Ey Amerika sen bizim mi, terörist PYD’nin mi dostusun? diyenler utansın! “Kobanili kardeşlerimin alınlarından öpüyorum diyenler utansın!
Kürtlerin oylarını alamayınca başkanlığa giden yolun kapandığını görüp, “Ey Selahattin Demirtaş sen bizi iktidardan ettin amma sende bundan sonra açılımın filmini yaparsın” diyerek süreci bitirip “sonuna kadar savaş diyenler utansın!
Ensar Vakfı’ndaki çocuk tecavüzünden sonra, senin partin araştırma komisyonu kurulsun teklifinde bulunmuş, önce ret edilmiş halk tepkisinden utanılarak kabul edilmiş! Yöneticilerinin büyük bölümü AKP’li olan, “Ensar Vakfı milletimize büyük hizmetleri olan bir vakıftır, bir kereyle bir şey olmaz” deyip, namusun yürekte değil, başörtüsünde saklı olduğuna inananlar utansın!
Sen ki, görevini başarıyla tamamlamış, kardak kayalıklarına dikilen yunan bayrağını anında indiren, yerine şanlı bayrağımızı dikmiş şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir askerisin! Sen değil, bütün adaları Yunan işgaline terk edenler utansın!
Fakir ailelerin çocukları şehit olurken, kendi çocukları için çürük raporu alıp, kendi çocukları için bedelli askerlik yasası çıkarıp evlatlarını askere göndermeyenler utansın!..
Sen utanılacak ne yaptın ki, utanacaklar belli. Utanacaksa onlar utansın!..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.