Ülkenin bölünmez bütünlüğünün teminatı bizleriz!

MHP’den “Terör” açıklaması:

Kahraman şunları söyledi; “30 yıldır süre gelen bu terör belası birçok ocaklar söndürdü ve ana-babaların yüreğinde sönmeyecek ateşler yaktı. Yaşanan her kahpece, kalleşçe ve alçakça saldırı karşısında, mevcut siyasi otoritelerin yaptıkları açıklama hep ‘Bıçak kemiğe dayandı. Gereken cevap verilecektir’ şeklinde olmuştur. Eğer bıçak kemiğe dayansa ve gerekli cevaplar verilse idi, ne terör kalırdı ne de terörist.

Bu PKK bataklığı kurutulmalı ve kurutulacaktır. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisinin bir adım geri atması gibi bir durum söz konusu değildir. Neden şehit haberlerinden sonra Kandil bombalanıyor, uçaklar şehit kanı ile mi çalışmaktadır? Neden ocaklar sönmeden, analar babalar yanmadan, bağrımıza ateş düşmeden çözümler konusunda adım atılmamaktadır? Şehit haberleri insanlarımıza kanıksatır hale getirilmiş olup, bazı haber bültenlerinde 13-15 nci sıralarda yer bulabilmektedir.”

Kahraman, siyasi otoritenin elinde sınır ötesi harekat izini bulunmasına rağmen hala harekete geçmemesine mantıklı bir yanıt bulamadıklarını belirtti. Kahraman, hükümetin BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) kapsamında yürütülen ‘Arap baharının’ son halkalarından birini oluşturan Suriye konusunda mesai harcayarak, ülkemizin bekası, bölünmez bütünlüğü ve yaşanan terör eylemleri yerine, BOP kapsamında kendilerine verilen görevin ifası için çalıştıklarını savundu.

Hükümetin mevcut çözüm yollarını eleştiren Kahraman, “Siyasi otoritenin deyimi ile en büyük stratejik ortağımız olan ülke ABD’dir, ancak ABD’nin bize koşulsuz destek vermesi gerekirken Sayın Genel Kurmay Başkanımızın yaptığı açıklamada da görüleceği üzere sınır ötesi operasyon yapmak için bile ABD den izin almamız gerekmektedir. Bu da madalyonun diğer yüzünü oluşturmaktadır.

Ayrıca yaşanan bu terör olaylarına mevcut yasal düzenlememiz olan 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile cevap vermemiz mümkün değildir. Polis ve Jandarma olaylarla baş edemediği zaman vali oradaki komutandan, yani askeri birimden operasyon talebinde bulunmaktadır. Bu bölgede birbirinden farklı karakterde 9 ayrı güvenlik birimi vardır. Komanda, piyade, jandarma, jandarma komando, sınır birlikleri, MİT, Özel Harekat, polis ve özel kuvvetler. Bunların sadece karakterleri değil, yasal yetkileri, emir komuta sistemleri, kültürleri, oluşum biçimleri farklıdır. Bu kadar çok birbirinden kopuk enstrümanın bir araya getirilip, senkronize bir vaziyette kullanılması başka bir handikapı oluşturmaktadır.

Bunun yanında bizim insanlarımız gidiyor, 2 yıl çalışıyor. Tam bölgeyi öğreniyor, ardından Haziran ve Temmuz aylarında tayin ile yerine yeni personel geliyor. Oysa bu aylar terör örgütünün eylem ayları. Kısacası sistem başından bozuk. Aslında bakarsanız mesele Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak veya herhangi bir etnik kökenden olmaktan değildir. Mesele ekmek yediğin memlekete ihanet etmemektedir. Çözüm kendi içimizdedir, herkes üzerine düşen görevi yapacaktır. Çanakkale de oluğu gibi. Çünkü; bu sınırlar atalarımızın kanı ile çizildi. Çünki Türk Bayrağı sadece yapay çizgiler ile oluşmadı, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak veya herhangi bir etnik kökenden şehidimizden akan kana ayın yansıması ile oluştu. Bu konuda en büyük görev mevcut hükümete aittir. Komşularımızda oluşan kaos ortamına çözüm aramak yerine ilk önce içimizde yanan bu ateşi söndürmeli, söndürme yoluna gidilmeli, bilahare kendi iç problemlerimiz nihayet bulduğunda komşusal problemlere imkanlar ölçüsünde el atılmalıdır.

‘Bu karakolları 24 ayda yeniden inşa etmek bizim namus borcumuzdur’ diyerek yola çıkan hükümet, ne hikmetse kaç 24 ay geçmesine rağmen 1 arpa boyu yol kat edememiş olup, hali hazırda dere yataklarına bina yapmakla meşguldür. Bu ihmalkarlık, bu vurdumduymazlık ve sorumsuzluk her 2 cephede de kayıplar vermemize yol açmaktadır.

Malatyalı şeker hocanın 13 şehit haberi ardından ‘bu kadar duyarsızlıkla ne namaz kabul ne oruç’ diyerek emekli olduğu gibi, biraz duyarlılık. Yüce Allahtan dileğimiz, namaz dışında başımızı öne eğmesin. Şu asla unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünün en büyük teminatı her zaman olduğu gibi Milliyetçi Hareket Partisi olacaktır” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.