TÜRKÜSÜZ İNSAN OLMAZ!

Karacabey 14 Eylül Ortaokulu müzikte marka oldu dersem yalan olmaz. Kararlılıkla, verimlilikle, süreklilikle yakalanan başarı ırmağındaki kalıcılık, inanın bu güne değin görülmemiş güzellikte.
Tarihimizdeki ilklerin fotoğrafları bunlar.
Yarım asıra yakındır gazetecilik yapıyorum, daha iyisini en azından ben görmedim.
14 Eylül, yaşanmamışları yaşatıyor. Her yıl yükselen çıtadaki başarı çizgisinde kendini aştığını görüyoruz.
Dokuz yıl önce Oktay Köseoğlu’nun müdürlük yaptığı dönemde vurmaya başladılar sazın teline. Köseoğlu’nun açtığı yoldan yürüyen Türk Halk Müziği Korosu, Osman Genç ve Kenan Demir’le olgunlaşma süreci yaşadı. O gün, bu gündür üstüne koyarak sürdürdü çıkışını.
Perşembe akşamı ise “Türkümüz Sevgi” gecelerinin Aytek Demir’le zirve yapacağının ısınma turlarına tanık olduk.
“Yürü” dediler, önünü açtılar ya bir kez, durmak bilir mi Irmak? Sel olmuş geliyor Erdoğan. Sel olmuş geliyor Erdoğan Irmak’ın çocukları.
14 Eylül’ün Müzik Öğretmeni Erdoğan Irmak’ın yeteneği ve başarısı için mükemmel sözcüğünün yetersiz kalacağını düşünüyorum. Bunu daha önce de anlatmaya çalıştım. Bu nedenle Erdoğan Irmak’ı, özel isimler köşesine bırakalım. Geçelim Koroda görev yaparken beden dilini türkü ile bütünleştiren 83 yetenekli minik yüreğe.
Her ne kadar 8 ay denilse de pazar günleri yapılan toplam 192 saat gibi yetersiz bir çalışma sonunda sahne alan minik yüreklerin kusursuza yakın performanslarına şapka çıkarmamak elde değil. Uzmanlar, bu performansın en az 400 saat çalışma yapılarak yakalanabileceğine dikkat çekerken, minik yüreklerin neleri başardıklarını bir düşünün. Fıkır, fıkırlar. Tümü coşkulu, tümü bir nefes olmuş, sanırsınız aynı yürekte soluyor. Türkü nereye uzanıyorsa, minik türkücülerin bedenleri oradaki yerini alıyor. Hem kulağa, hem göze servis yapıyorlar. Anlayacağınız profesyonellere taş çıkartıyorlar.
Sevda yüklü türkülerle coştuk, insan olduk, barışa, kardeşliğe uçtuk.
Kocaman alkışlarımız, öncelikle 14 Eylül Ortaokulu Türk Halk Müziği Korosu’nu oluşturan 83 minik sanatçımıza olsun.
Aynı alkışlardan, gizli çalışmalarıyla bütünlüğün korunmasını sağlayan atlı karıncalara da gönderelim.
“Müzik ruhun gıdasıdır” diye boşuna dememişler. Keyifli bir gece geçirdik, mutlu olduk.
Gözümüz doydu. Kulaklarımızın pası silindi. Yüreğimiz serinledi.
Ah bu türküler, türkülerimiz… Ana sütü gibi candan… Ana sütü gibi temiz…
“Sevgimiz Türkü” gecesinde bir güzel anlatıldı ki türkü, üstüne söz söylemek ne mümkün.
Türkçeyi bal eylemiş bir sunucu, duru ve akıcı konuşmasıyla dinlemeyi özendiriyor. Rüya gibi gecenin kenar süslerini nakış, nakış işlerken yıldızlaşıyor. Türkçe Berna Salman’a, Berna Salman Türkçe’ye çok yakışıyor.
Türkçe Öğretmenimiz Berna Salman, sunuma başlarken yaptığı girişle noktayı koyuyor. Usta şairimizin “Türküler” adlı dizeleriyle, insanı insan yapan değerlerin başında yer aldığına dikkat çekiyor türkülerin.
Nefesim kesiliyor, konuş, konuşabilirsen.
Usta’nın dediği gibi, “İnsanların türküleri kendilerinden güzel, /Kendilerinden umutlu, /Kendilerinden kederli, /Daha uzun ömürlü kendilerinden. /Sevdim insanlardan çok türkülerini. /İnsansız yaşayabildim /Türküsüz hiçbir zaman. /Hiçbir zaman beni aldatmadı türküler. /Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin. /Bu dünyada yiyip içtiklerimin, /Gezip tozduklarımın, /Görüp işittiklerimin, /Dokunduklarımın, anladıklarımın /Hiçbiri, hiçbiri, /Beni bahtiyar etmedi türküler kadar…”
Ah bu türküler, türkülerimiz… Ana sütü gibi candan. Ana sütü gibi temiz…
“Türkümüz Sevgi”ye emek verenlerin tümüne selam olsun.
Türküsüz insan olamayacağımızı bir kez daha gördük 14 Eylül’ün türkü gecesinde.
Herşey mükemmele yakındı. 14 Eylül’ün gelecek yıl geleneksel 7. “Türkümüz Sevgi” gecesini iple çekeceğim.
“Hiç mi çirkinlik yoktu? der gibisiniz. Elbette vardı, hemen söyleyelim: Ses düzeni biraz düzensizdi. Dört dörtlük geceye katılan konukların yarıya yakını, Belediye’nin Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’nde param parça olmuş oturulamaz durumdaki koltuklar nedeniyle geri dönmek zorunda kaldı.
Bunlar üzücüydü.
Bir üzüntümüz de Kaymakam ile Belediye Başkanımızın türküsüz kalmalarıydı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.