Türkiye’de Yeni Dönem

Türkiye geçtiğimiz hafta siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası yaşadı. Türk halkı yeni hükümeti belirlemek için sandığa gitti. 13 yılda, 10 seçimden lider olarak çıkan Ak Parti, bu seçimin de lideriydi fakat yeterli parlamenter çoğunluğu sağlayamadı. Tek başına iktidar olmak için 276 sandalye gerekirken, 258 milletvekili ile eski koalisyon günlerine geri dönüldü.
Türkiye tarihine bakacak olursak koalisyonlar ülkeye hep istikrarsızlık getirmiş ve halk yaşadığı sosyo-ekonomik olumsuzluklardan dolayı da halkın hafızalarında iyi bir izlenim bırakmamıştır. Gerek ülkeye hakim olan hatalı zihniyetler gerekse derin devlet vesayeti koalisyon hükümetine isabetli kararlar aldıramamış, ülke adına önemli atılımlar gerçekleştirilememiştir. Ancak 13 yıllık tek parti dönemi boyunca çok şey değişmiş, derin devletin vesayet dönemi sona ermiş ve Türkiye tek başına ayakta durabilecek güçlü bir devlet olması gerektiğinin farkına varmıştır. Yeni kurulacak hükümetin bu yepyeni koalisyon döneminde ülke istikrarına ve gelişimine yönelmesi hayatidir.
Çıkan sonuçları beğenmeyip halkı erken seçime götürmek hem zaman hem de maddi kayıptan başka bir şey olmaz. Ak partinin oy kaybetmesine sebep olan başta başkanlık sistemi gibi söylemleri değişmediği sürece oylarında bir artışa değil aksine azalma olabilir. Bunun temel sebebi, başkanlık sisteminin beraberinde kaçınılmaz olarak federasyonu getirmesidir. Federasyon, belki dünyanın farklı bölgelerindeki farklı ülkeler için bir sorun teşkil etmeyebilir; fakat bu Türkiye için büyük bir sorundur. Çünkü Türkiye’nin Güneydoğu’sunda, 40 yıldır federasyon beklentisi içinde olan komünist bir yapılanma yani terör örgütü PKK vardır. Bu örgüt, terör saldırılarıyla parçalayamadığı Türkiye topraklarını, şu anda çeşitli kurnaz metotlarla elde etmeye çalışmakta ve bunun için de uzun zamandır özerklik mücadelesi vermektedir. Kürt milliyetçiliği ile hiçbir alakası olmamasına rağmen Kürtlüğü koz olarak kullanmakta, fakat en fazla bölgede yaşayan Kürtlere baskı uygulamaktadır. Söz konusu komünist terör örgütünün amacı, legal bir parti kanalıyla Türk parlamentosuna adım atmak, illegal bir devlet sistemi ile de Güneydoğu’ya hakim olmaktır. Eğer Türkiye Cumhuriyeti, federasyonlar şeklinde bölümlere ayrılırsa, bölgede baskı ve tehditlerle alan hakimiyeti kurmuş olan PKK’nın hedefine ulaşmasına ramak kalmış olacaktır.
Türkiye’de kurulacak olan yeni hükümetin asıl olarak bu tehlikeye dikkatini vermesi elzemdir. Bölünmeye karşı duracak, Güneydoğu’daki Kürtler üzerindeki PKK baskısını kaldıracak, ülkeden ve bölgeden komünist terör tehdidini tamamen yok edecek bir hükümet oluşmalıdır. Şu an artık, birbiriyle kavga içinde olan değil, ülkenin bütünlüğü adına birbirine destek olan partilerin varlığına ihtiyaç vardır. Koalisyon gelenekleri bozulmalı, kızgınlıklar unutulmalı ve Ortadoğu adına güçlü ve her zamankinden daha fazla istikrar getiren bir ittifak kurulmalıdır. Türkiye’nin de, şu anda kan ağlayan Ortadoğu’nun da buna ihtiyacı vardır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.