“Türk milletinin sağduyusuna güveniyoruz”

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Murat Tanrıverdi, 16 Nisan Pazar günü yapılacak olan 18 maddelik Anayasa değişikliği halk oylaması öncesi, tarihten ders alınması gerektiğini ifade ederek, bu kez tekerrür etmemesi için Türk Milleti’nin sağduyusuna güvendiklerini söyledi.
Başkan Murat Tanrıverdi, parlamenter sistemin bu ülke için en doğru yönetim biçimi olduğunu verdiği iki örnekle anlattı.
Tanrıverdi yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Tarih: 25 Şubat 2003; ”1 Mart Tezkeresi” olarak bildiğimiz, o zamanki hükümetin ”yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için Türkiye Büyük Millet Meclisinden yetki” almaya çalıştığı tezkere görüşülmekteydi. Bu tezkere asıl olarak Amerika’nın Irak’ı Türkiye üzerinden işgal planıydı ve Türkiye’ye 62.000 asker ile 255 uçak konuşlandırmayı amaçlıyordu. Ancak yapılan Meclis görüşmelerinde tezkereye onay çıkmadı.
Şimdi buradan çıkarmamız gereken bazı sonuçlar var: Birincisi; Başbakan ve Bakanlar Kurulu Yüce Meclise karşı sorumludurlar ve ülkemizde yabancı asker bulundurmak için veya Türk askerini yabancı bir ülkeye göndermek için TBMM’nin onayı gerekmektedir. 16 Nisan’da yapılacak referandumda Başbakan ve Bakanlar Kurulu ortadan kaldırılmak ve Meclise karşı sorumlulukları yok edilmek istenmektedir. İkincisi; zamanın Başbakanı Abdullah Gül ve 20 gün sonra Başbakanlık makamına gelecek olan Tayyip Erdoğan bu tezkerenin Mecliste kabul edilmesi için ellerinden geleni yapmışlar ancak Meclisteki Milletvekillerinin sağduyulu davranmaları sayesinde Amerika’nın Irak’ı Türkiye üzerinden işgal planı suya düşmüştür. Üçüncüsü; demek ki böyle bir plan için Amerika’nın sadece bir kaç kişiyi ikna etmesi 16 Nisan’da getirilmek istenen sistemle yeterli olacaktır. Çünkü yeni getirilmek istenen sistemde Başkan, tek başına karar vererek, kimseye danışmadan bu tür kararlar alabilecektir. Amerika o zaman Irak’ı yine de işgal etmiş ve binlerce kişinin canına ve namusuna kastetmiş, Irak’ın kuzeyinde sözde bir özerk yönetim kurmuştur. Bugün Suriye’nin kuzeyinde yaşanan savaş bu planın 2. kısmı olarak yürütülmektedir ve sıranın Türkiye ile İran’a geleceği çok açıktır. 550 kişilik TBMM’nin ortak aklı bir kişinin vereceği yanlış karardan üstün gelmiştir.
Tarih: 12 Eylül 2010; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmiş olduğu oylamada yine Yüce Türk Milletimiz referandumla sandık başına gitmiştir. Yapılan bu değişikliklerle bu iki kurumun yapısı değiştirilmiş ve bugün adı terör örgütüyle özdeşleşen birçok hakim ve savcı önemli görevlere gelerek Türk ordusuna Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını kurmuşlardır. Bu kumpaslarla Ordumuzun üst kademesi tamamen değişerek, Türkiye’yi 15 Temmuz’a götüren sürecin önü açılmıştır. O günlerde gazeteci Ruşen Çakır’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’la yapmış olduğu bir röportajda o referandumda ”Hayır” diyenleri Sayın Başbakan yine darbeci olarak itham etmekteydi. Bugün de geldiğimiz nokta çok farklı değildir. O zamanlar hatırlayacağınız üzere ”yetmez ama evetçiler” vardı ve 12 Eylül 2010 referandumunda halkımızı ikna etmeye çalışmışlardı. Ancak biz o günlerde bu değişiklik paketine hayır demiştik ve bugün haklı olduğumuz ortaya çıkmıştır.
Önümüzdeki Pazar günü tekrar sandığa gideceğiz ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkilerinin çoğunun bir tek kişiye devredilmek istendiği anayasa değişiklik paketine hayır diyeceğiz. Bu pakete hayır denmesi için birçok haklı sebebimiz var Türk Milletinin sağduyusuna güveniyoruz. Tarihten ders alınması gerekir ve bu kez tekerrür etmemesi için var gücümüzle çalışıyoruz.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.