TÜRK DEVRİMİNDE TEMEL TAŞ TÜRK KÖYLÜSÜ

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Büyük Önder Atatürk “Köylü Ulusun efendisidir”derken neyi kastetmişti? Osmanlı’nın geri bırakmışlığına terkedilmiş Türk Köylüsü; yüzyıllar boyunca egemen sınıfın savaşacak insan, giyecek ve yiyeceğin sağlayıcısı olmuş. Karşılığında geri bırakılmışlıkla ezilmiştir. Kurgulanan sistemde belli kişilere binlerce dönüm arazi verilip karşılığında oransal açıdan küçük vergiler alınırken halkın büyük çoğunluğunu oluşturan köylüler umursanmamıştı. Kentler bayındır duruma getirilirken köyler viranlaşmıştı. Kendi içine kapanan, korunma düzeni kuran köylünün geçimini sağladığı kısıtlı toprakları Osmanlı hanedanı kendini ve çevresini kurtarma uğruna en sonunda emperyalizme teslim etmişti. İşgale uğrayan Vatan toprağının en büyük ayaklanmasını Türk Köylüsü yaptı. Eşikteki beşiktekiyle, kadını yaşlısıyla, çapasıyla kağnısıyla, canıyla cananıyla Bağımsızlık Savaşı’nın fitilini yaktı. Türk Köylüsünün bu özgürlükçü yapısı gerçekte Türklüğün kültürünün yansımasıydı. Ünlü düşünür Karl Marx bu gerçeği 1800’lerde saptamış, Asya devrimlerinin önderliğini Türk Köylüsünde görmüştü. “Türk Halk kitleleri yani Türk Köylüsü ve orta ölçekli toprak sahipleri sağlam durduğu sürece Doğunun(Asya’nın) toplumsal organizması, sert darbelere dayanabilirler. Bizanslardan miras kalan 400 yıllık Başkent yolsuzlukları, başka herhangi bir halkı mahvederdi”.
Türk Köylüsünün bu sağlam duruşu önce Bağımsızlık Savaşını gerçekleştirdi, devrimlerin temelini oluşturdu. Atatürk’te bu sağlam duruşu şöyle taçlandırdı; “Köylü Ulusun efendisidir”.
1950’lerden başlayarak yeniden Bizans oyunları sahne almaya başladı. Sözde dindar özde bi’atçı; sözde muhafazakâr özde ver gitsinci tabaka hem devrimleri hem bağımsızlığımızı örselemeye başladı. Bu duruma 1980 Amerikancı darbesiyle sözde milliyetçi özde küreselci kitlede katılınca Yurdumuzun üretim kaynaklarına, üretenlerine saldırılar başladı. Dünya Ticaret Örgütü ve küreselci emperyalistlerin beslediği iktidarlar önce işçiyi ardından Türk Köylüsünü ve Türk Çiftçisini hedefe oturttu. Kendi içine kapanma ve korunma içgüdüsü yeniden başladı. Günübirlik politikalara, içte şantaj ve ekonomik baskıya en çok uğrayan Türk Köylüsü oldu. Akp 80 darbesinin Amerikan destekli son hükümeti olarak görevde. Aldığı buyruğu uygulayarak köylüyü topraktan kopardı. Borçlanma ekonomisinin yıkıma uğrattığı ülkemizin en üretken kesimine ırgatlık bile çok görülmeye başlandı. Akp hükümetleriyle yabancılardan üstün hizmet madalyası alınır duruma gelindi. Yabancı bir devlet üstelik emperyalist bir devlet Türk hükümetinin Bakanına “Tarım Alanında Şövalye Liyakat Madalyası”(Chevalier dans l’Ordre du Merite Agricole) niye verir? Türkiye Cumhuriyetinin Bakanının Ulusunun ve Vatan’ının çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gerekmez mi? 1883 yılından bu yana verilen liyakat madalyası; Fransa tarafından canlı hayvan ve et ihracatı için Türkiye’yi hedef ülke seçmesinin sonucunda verildi. 2010-2012 döneminde 250 milyon dolarlık canlı hayvan ve et ithal edilmesinin önünü açtığı için bu liyakat madalyası Tarım Bakanı Mehdi Eker’e verildi. 16 yıllık iktidarı boyunca diğerleri farklı mı davrandı? Farklı davransa saman, acı biber, iğde, et ithal eder duruma getirilmezdik. Karacabey köylüsü ve çiftçisi 400 trilyon borçlu duruma gelmezdi. Karacabey’in tarlaları tarım dışı kullanıma açılmazdı. Ekim yapılan tarlalara, hayvan otlatılan otlaklara saldırılar olmazdı. Belediyeler tarla ve otlakları amaç dışı kullanım için kendi partilerinin hükümetleriyle çatışmazdı. Sırada ne var? Sırada 500.000 ton, GÜMRÜKSÜZ ABD mısırı ithal etme var.
Türk Köylüsünde Bağımsızlık Savaşı’nın kıvılcımları görülmektedir. Bu savaş cephe savaşı değil, ekonomik savaştır. Küreselciliğin dayattığı Borçlanma ekonomisine verilecek savaştır. Beklenen öncülerin işbaşı yapmasıdır. Görülen ve yaşanacak olan şudur ki; 80 darbesinin ürünü ekonomik sistem ve son temsilcisi Akp, Türk Köylüsünün Türk Kültürüne sarılmasıyla sona erecektir. Ardından Milli Demokratik Devrimin yarım kalan aşamaları Türk Köylüsünün önderliğinde tamamlanacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.