SURİYE GERÇEĞİNDE ATATÜRK’Ü YİNE ANLAMAK

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Azez şu anda Türk Ordusunun denetiminde; hedef Afrin. İdlib’in de netleşmesi bu harekata bağlı, Menbiç’inde . Hem Astana’da alınan “Suriye üniter, laik bir devlettir”, hem ülkemizin bölünmemesi adına Afrin harekâtı ne kadar sürer bilinmez ancak başarılı olmalı, olacakta. Siyasi iktidarın Suriye’nin bu duruma gelmesinde suçu ne kadar büyükse “kendi dışında” gelişen bölgesel işbirliğini bozmaya çalışması, bilgisiz söylemlerde bulunması ondan daha büyük sorumluluk ve suçtur. Vereceği hesapların artması demektir.
Olasılık dışı gördüğümüz Afrin harekatının başarısızlığında Abd-İsrail yapımı uyduruk devlet kürdistan (2.israil)’ın Akdeniz’e ulaşmada önünde Lazkiye var. Orada Rus üssü var, altından dolaşmaları gerekiyor. Buna Ruslar izin vermeyeceğine göre kalan yer; HATAY. Yine GAZİ Atatürk’ün büyük öngörüsü ortaya çıkıyor. Yaşamının son yıllarını adadığı Hatay’ı Türk Yurdu yapmanın sonucunu göremedi ama ölümünden bir yıl sonra bu gerçekleşti. Görünüyor ki; Hatay salt Türk Yurdu gerçeğini barındırmıyor. Jeopolitik, stratejik önemde. Pentagon, cia, mossad burada da durmuyor; yerli ve sızma ajanlarıyla Hatay’da kökensel ayrıştırmaları yaymaya başladı bile.
Gayrimilli bir iktidar; liberalizm-emperyalizm-Amerikan strateji kurumları karışımlı muhalefet; yandaş ve yalaka basın şimdi “masa” kurdu. Bu masa ne çilingir, ne barbut, ne oyun masası. Konu federasyon; mönü Suriye! Sözüm ona biz bu masaya güçlü oturmalıymışız! Nedenmiş? Aynı Özal’ın gayrimilli kafası gibi 1 koyup 3 almak için! Hazretlerin beyin hücreleri iktidara yavşaklık ve yalakalıktan oluştuğundan federasyon durumunda dinci ve bölücü federe devletçikler (!) kurulacağını kavrayamıyor! Eh birde GAZİ Atatürk’ümüze rakip bularak düşsel, sanal, uyduruk hatta dahası halisünasyonlar içinde kahraman yaratmaya çalışıyorlar!
Alnından Davutoğlu’nun öptüğü, fetö yurtları mihmandarı bir muhalefet vekilciğide (!) “zaten masa kuruldu. Hem Cenevre’de, hem Astana’da, hem Soçi’de”… Bilgisiz, yetersiz, jeopolitik bilgiden o kadar uzak ki, şunların “farkına varmamaya” çalışıyor. Cenevre’de kurulan masada Esad sonrası Suriye nasıl pay edilecek görüşülüyordu. O masa dağıtıldı… Şu an baş emperyalist Abd dahil Esad’ın yıkılamayacağını kabullendi. Astana’da Suriye’nin “üniter ve laik devlet olduğu” deklare edildi. Hemde çağrılan tüm grup, grupçuk, gözlemciler önünde. Soçi’de ise Suriye’nin bütünlüğü için Türkiye, İran ve Rusya’nın askeri operasyonlardaki rolü, stratejisi, istihbaratı, lojistiği görüşüldü, görüşülüyor. Zat-ı Amerikan; Abd yetkilileri ve strateji kurumları arasında mekik dokuyup “efendim; zaten Abd pyd’yi anlatamamanın sıkıntısını” yaşıyormuş bilgilerini sözcü (!) olarak kamuoyuna aktardı. Şimdide “Rusya’ya piyon olmamalıymışız” adlı Amerikan piyonculuğunu oynuyor.
GAZİ Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıl önce saptadığı(ki 1908’lerde bu görüşlerin ilk damlaları görülüyor, Ali Fuat Cebesoy’un “Sınıf Arkadaşım Atatürk kitabında) güney sınırlarımızın jeopolitik, stratejik önemi bugün güneş gibi önümüzü aydınlatıyor. Bölge ülkelerine yönelik “Ulusal Egemenlik” temelli konfederasyon, federasyon ya da adının daha sonra konulmasını düşündüğü işbirliğinin onun ne denli uzak görüşlü, Devrimci, Önder olduğunu kanıtlıyor.
YAŞASIN GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.