Savunma değil, suçlama yapacağım!

“Balyoz” davasının tutuklu sanığı Kurmay Albay Mustafa Önsel’den dikkat çekici ifade:

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde 06 Ekim 2011 tarihindeki “Balyoz” duruşmasında savunmasını yapan Önsel, hakkındaki suçlamayı şiddetle reddettiğini belirterek, savunma değil suçlama yapacağını söyledi.

İlki 22 Şubat 2010 olmak üzere geçen yıl 2 kez tutuklanıp tahliye edilirken 4 ay tutuklu kaldığını anlatan Önsel, bu yıl yine Şubat ayında tutuklanıp özgürlüğünün gasp edildiğini ve bundan dolayı ruhunun bu haksızlığa isyan halinde olduğunu dile getirdi.

Önsel, “Öncelikle şunu ifade edeyim ki, ben suçlu değilim. Hakkımda tek kanıt olarak gösterilen CD’nin sahteliği yeterince ortaya konulmuştur. Tarafıma yapılan suçlamayı şiddetle ret ediyorum. Bu anlamda savunma yapmamı gerektirecek hiçbir şey yok” dedi.

“Post Modern Darbe diye yakın tarihin kayıtlarına giren 28 Şubat süreci ile ilgili dava açılsın bakalım” diyen Önsel, “Bu hiç gündeme getirilmez. O dönemin en namlı generalini yandaş ticari kuruluşlarda danışman olarak çalıştıracaksın, onunla ABD'lerde JINSA denilen Yahudi kuruluşunda sarmaş dolaş olacaksın, beni de darbeci olarak yargılatacaksın. Bu durumu şiddetle kınıyorum” şeklinde konuştu.

Bir ihtilal mahkemesinde yargılandığı düşüncesine hakim olduğunu ifade eden Önsel, “Henüz doğmadığım 1960 ihtilalinin, öğrenci olduğum 12 Eylül'ün, uygulamalarının çoğunu yanlış bulduğum 28 Şubat'ın hıncı bizden çıkartılıyormuş gibi hissediyorum. Şu anda aslında demokrasi görünümlü bir darbe, bir dikta rejimi yaşıyoruz. 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta neler olduysa bugün de benzer, hatta daha da kötü şeyler oluyor. 12 Eylül ve 28 Şubat'ın arkasında kim varsa bugünkünün arkasında da aynı güç var” dedi.

Mustafa Önsel, 31 yıl boyunca teniyle bütünleşen ama şimdi ayrı düştüğü üniformasıyla konuştuğunu belirterek, şunları kaydetti: “İhanet odaklarıyla işbirliği yaparak, tarafımıza bu iftiraların atılmasına ve geleceğimizin haksız yere karartılmasına, hürriyetimizin gasp edilmesine sebep oldular. Onları lanetliyorum. Bu ihanetler unutulmayacak. Gelecekleri için geçmişlerini satan çakalları suçluyorum. En büyük kinimiz onlaradır. Lanetimiz gelecek kuşaklarını da kucaklayacaktır.”

Eski komutanlara eleştiri

Suçlayacağı bir başka grubun ise geçmişte “Komutanım” dedikleri kişiler olduğunu kaydeden Önsel, şöyle devam etti:

“Asker lafı eğmeden, bükmeden söyler. Sorulduğunda 'Var da diyemem, yok da diyemem' diyen sevgili komutanım şimdi rahat uyuyabiliyor musun? Ya sen, durup dururken saçma Nisan bildirisi yayımlayarak siyasete şekil vermeye çalışan pek sevgili komutanım. Biz Cezaevinde mağdur iken zırhlı aracınla gezmekten mutlu oluyor musun? Sahi şu Dolmabahçe'de baş yetkili ile sen ne konuştun? Hangi konuda ikna edildin? Yoksa bizlere yapılacak operasyonlara yeşil ışık orada mı yakıldı? Ne verdin? Sana da mı kaset gönderdiler yoksa? Yıllarca görev nedeniyle ayrı kaldığım eşimden ve çocuklarımdan hukuksuzca ayrı bırakılırken siz torunlarınızı gönül rahatlığıyla sevebiliyor musunuz?”

Grevde olan komutanlarına da seslenen Önsel, ''(Çok üzülüyoruz. Hukuki süreç, sabır) diyenlere, silah arkadaşlığı ölmüş diyorum. Yönetiyorum zannettiğiniz ordunun sahte CD'lerle beli kırılmış, siz kime komutanlık yaptığınızı sanıyorsunuz?” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.