Orhan Karabaş – Karşı cephe CHP

Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk’ün Türk milletine layık gördüğü cumhuriyet rejimini 85 yıldır içlerine sindiremeyen gerici zihniyet, o gün bu gündür sinsi sinsi çalışmalarıyla, takiyye taktikleriyle, hükümet ortaklıklarında çata çat pazarlıklarda kopardıkları ödünler zemininde örgütlenerek bu günkü konumuna ulaşmışlardır. Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk’ün Türk milletine layık gördüğü cumhuriyet rejimini 85 yıldır içlerine sindiremeyen gerici zihniyet, o gün bu gündür sinsi sinsi çalışmalarıyla, takiyye taktikleriyle, hükümet ortaklıklarında çata çat pazarlıklarda kopardıkları ödünler zemininde örgütlenerek bu günkü konumuna ulaşmışlardır.
Bu günkü konum, herkesin bildiği gibi içler acısıdır. Emekçi, emekli, çiftçi, memur ve sanayici kay ağlamaktadır.
Ulusal değerlerin özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekilmesi; dağın taşın, akan suyun pazara çıkarılması, ekonominin kendi haline bırakılması ve daha da kötüsü halkın kurt masallarıyla uyutulması, bir torba kömür, iki paket makarnayla kandırılması açıkça dillendirilen şeriat özlemleri…
Sonra?
Cumhuriyetine sahip çıkmak isteyen, kötü gidişe dur diyen vatanseverler insanların, Atatürkçü yazar-çizerlerin, parti liderlerinin, ülkeye yıllarca hizmet etmiş komutanların, iş adamlarının, sivil toplum örgütü liderlerinin topluma göz dağı vermek amacıyla asılsız iddialarla evlerinden alınmaları, sorgulanmaları…
Bunlar hep yapabileceğini yapan, başka bir şeyleri kalmayan gerici iktidarın son çırpınışlarıdır.
Görülen o dur ki iktidar bu engellemede başını sert bir kayaya çarpmıştır.
Ülkenin bütün olumsuz koşullarına karşın sahipsiz olmadığını görmüştür.
Şimdi yapılması zorunlu olan şudur:
Atatürkçü, demokrat, laiklikten yana olan Türk halkı tüm kesimleriyle ulusal bir cephe oluşturmak, tek bayrak altında toplanarak vatanı tekrar kurtarmak için değişmez ilkeler doğrultusunda tek yumruk olmak zorundadır.
Yıllardır örgütlenen, alt yapısını oluşturan, su başlarını tutmuş, devletin tersanelerini ele geçirmiş bu karanlık gücün karşısında ancak ve ancak böylesi bir birlik beraberlik içinde dik durabilir.
Oyunun sonu gelmek üzeredir.
Bu oyunun cumhuriyet ve laiklik karşıtı karanlık güçlerin zaferiyle bitmemesi için Atatürkçü, laik ve bilimsel düşünen tüm vatansever insanların şeriat cephesi karşısında yeni, dinamik, inançlı bir cephe oluşturulması kaçınılmazdır.
Şimdi küçük hesaplar yapmanın, particilik yapmanın zamanı değildir.
Atatürk’ün partisi CHP’nin zemini böylesi bir birlikteliği taşıyacak niteliktedir. CHP, şehirlisiyle köylüsüyle, emekçisi ve de emeklisiyle tüm aklını ulusal kurtuluş bayrağı altında toplamaya hazırdır.
Şu anda başka bir seçenek görülmemektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.