Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek!

İlk seçimde ne kadar oy alır bilemem ama 2030 yılında Türk siyasetinin ana aktörlerinden birinin Ali Babacan olacağını kestirmek için uzman olmaya gerek yok.

Basit gözlemim şu, iktidarların değişimini ekonomik gidişat belirler.

Bu Amerika’da da böyledir; Türkiye’de de…

AK Parti’nin 20 yıllık iktidarı sağlam atılan ekonomik temeller üzerinde yükseldi.

Kemal Derviş’in doğru politikaları Tayyip Erdoğan’ın siyasi desteği ve Ali Babacan’ın uygulamaları nedeniyle bugüne kadar iktidar varlığını sürdürebildi.

AK Parti döneminin bütün kirliliğine karşın dürüst kalabilen Ali Babacan ismi bu nedenlerle öne çıktı.
 *** 
Bilmem izliyor musunuz, yurt dışından gelen heyetler Ali Babacan’la görüşmeden gitmiyorlar.

Sizce Batılılar yüzde 2’lik partiye bu kadar ilgi gösterir mi?

Evet, Ali Babacan doğru lider adayı ama şehirlerde örgütlenmeler bu gidişata ayak uydurabiliyor mu?

Diğer kentleri bilmem ama Bursa’da ilk düğme yanlış iliklendi.

Bu şehirle alakası olmayan bir isim, Burak Dalgın Genel Başkan Yardımcısı yapıldı.

O da yetmedi, Bursa İl Başkanlığına siyasetle ilgisi olmayan biri atandı.

Bu da sahaya eksik kadroyla çıkılmasına yol açtı.

Ancak süreç içinde durumu toparlayan İl Başkanı Serkan Özgöz, ağır ve emin adımlarla yola devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde tam listesi bu köşede yayımlanan İl Yönetim Kurulunu 75 kişiye çıkardı; ilçe başkanlarını atamaya başladı.

Yenişehir’e Çetin Şen, Gemlik’e Engin Doğan, Mudanya’ya Dilek Durak, Karacabey’e Şaban Önen, Harmancık’a Ahmet Kaya, Orhaneli’ne Taner Ay, Kestel’e Turgay Erdoğmuş, İnegöl’e Ahmet Erbay ilçe başkanı oldu.

Bu isimler güçlü müdür, ilçelerinde yeterince temsil kabiliyeti var mı, bunlar tartışılır ama güçlü ve acımasız bir iktidarın karşısında ideal örgüt yapısını yakalamanın kolay olmadığını biliyorum.

İl Başkanı Serkan Özgöz’ü, bir önceki enbursa.com ziyaretinden çok farklı buldum.

Kendine güvenen, espriler yapan, Bursa’nın sorunlarına neşter vurmaya aday siyasal profil çizdi.

Avukat Şakir Çalışkan, Avukat Belgin Gök, Sadık Kutlucan ile Merve Çubukçu’nun da katıldığı ziyaret sırasında İl Başkanı Özgöz, Yunuseli konusunda dersine hazırlanıp gelmişti.

Büyükşehir eski Belediye Başkanı Erdem Saker’le Soğanlı Botanik Park’ın yapılış öyküsünü konuştuğunu anlattı:

Erdem Bey, 1998’de koalisyon hükümeti döneminde Milli Emlak’tan 400 dönümü alıp, park yapıyor. Daha sonra da burayı SİT alanı ilan ettiriyor. Erdem Saker’in koalisyon hükümetleri döneminde yaptığını Alinur Aktaş güçlü AK Parti hükümeti döneminde yapamıyor mu?”

DEVA Partisi Yunuseli’nin peşini bırakmaya niyetli değil.

Başkan Serkan Özgöz, Havaalanı’nın etrafından bulunan 9 mahallede 140 bin nüfus olduğunu belirttikten sonra İl Yönetimi bünyesinde bir ekip kurarak, mahalle muhtarlarıyla görüşeceklerini, orada yaşayanların nabzını tutacaklarını söyledi. 
*** 
DEVA Partisi İl Başkanı Özgöz, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Yunuseli’ndeki kullanım hakkı olan araziyi devrettiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

Başkan Alinur Aktaş, ‘Burayla ilgili henüz ne yapacağımız netlik kazanmadı’ diyor. Burayı Botanik Park yapacağız demiyor. Mevcut haliyle koruyacağız diyemiyor. Soru şu, sen buraya beton dökecek misin, dökmeyecek misin?”
***
Peki ne diyor Başkan Alinur Aktaş?

Burası TOKİ-Doğanbey gibi olmayacak!” diyor.

Çok sevindik, çok mutlu olduk!

Başka bir arzunuz?

Buna halk dilinde “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” denir.
 *** 
Bu yazının dipnotu: Muhaliflerinin eleştirilerini de sordum Serkan Özgöz’e… “Burak Dalgın’la akrabalığınız var mı?”, “Teyzem olur” dedi!.. “Peki atamalarda kurucuların imzası eksik deniliyor?”, “Genel Merkez öyle bir evrakı kabul eder mi? Tümünün imzası var” diye yanıtladı bu sorumu da…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.