“Mustafakemalpaşa sığınılacak en iyi limandır”

Mustafakemalpaşa’da neden “Hayır” verilmesi gerektiğini sade bir dille anlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu muhtarlar, ziraat odaları yöneticileri ve tüm sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Kahvaltılı salon toplantısından sonra Cumhuriyet Alanı’nı dolduran halk, Kılıçdaroğlu’na büyük ilgi gösterdi. Coşkulu kalabalık, Kılıçdaroğlu’nun sorularına, “Hayır” yanıtı verirken, bol bol alkış tuttu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Mustafakemalpaşa’daki “Hayırlı Gelecek Mitingi”ne özellikle Karacabey’den yoğun katılım oldu.
Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da parti seçimi yapılmadığını ve rejim değişikliğinin oylanacağını söyleyerek başladı konuşmasına.
Mustafakemalpaşa’nın sığınılacak en iyi liman olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, referandum sonunda sandıktan “Evet” çıkarsa, Türkiye’nin birinci ligden düşeceğine dikkat çekti.
Çağdaş dünyadan tamamen dışlanılacağına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Mustafakemalpaşa’dan Ankara’daki beylere hodri meydan diyorum. Cesaretiniz varsa gelin karşıma. “Hayır” ile “Evet”i ekranda anlatalım ki halk daha sağlıklı karar versin. Devletin her şeyi ellerinde. Biz devletin imkanlarını kullanmıyoruz. Biz sadece Allah’a ve milletimize güveniyoruz.” dedi.
Kılıçdaroğlu, ülkenin geleceği konusunda herkesin oturup düşünmesi gerektiğini belirterek, “Anayasa değişikliğinin hiçbir parti ile ilgisi yok. Türkiye’nin kaderini belirleyecek bir rejim değişikliği yapılmak isteniyor. Bu da tek adam için düşünülüyor. Demokratik parlamenter sistemden neden vazgeçiyoruz? Bir Allah’ın kulu çıkıp ‘şu yüzden istiyoruz’ diye izah edemiyor. Hem partinin, hem de ülkenin başkanı olmak demokrasiyi sonlandırmaktır. Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olursa nasıl tarafsız olacak? Bu soruyu herkesin sorması lazım. Cumhurbaşkanı seçilen kişi 80 milyonu temsil eder. Benim Cumhurbaşkanı olduğumu düşünün, nasıl tarafsız olurum? İki takım maç yapıyor. Hakemin tarafsız olması gerekmiyor mu? Hakem taraflı olursa o maç adil olur mu? Neresinden bakılırsa bakılsın adalet yara alır.
Cumhurbaşkanının danışmanı ‘halk kendi devletini kurmak için adım atıyor’ diyor. Ne demek yeni devlet mi kuracağız? Bütün dünya demokrasiye geçerken, biz diktatörlüğü mü seçeceğiz? 16 Nisan’daki seçimi, partiler arasında yapılan yarış gibi gösteriyorlar. Meclis güçlenecek diyorlar. Yalan söylüyorlar. Kaç bakan olacağına bir kişi karar verecek. Öyle yetki isteniyor ki, bir milletvekili çıkıp da soru soramayacak. Değişiklik Türkiye’nin hangi sorununu çözecek? 15 yıldır iktidardasınız, istikrar getirdiniz de karşı çıkan oldu mu? Tek adam rejiminde TBMM’nin rafa kaldırılacağını unutmayın” şeklinde konuştu.
“AK Parti’nin gündemi Kılıçdaroğlu”
Gittiği her yerde yeni anayasayı anlattığını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Konu sözde anayasa değişikliği. Oysa onların tek konuları var, Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu size ne yaptı? Kılıçdaroğlu meydanlara çıkıyor, 18 maddenin bu ülkeye nasıl bir felaket getireceğini anlatıyor.
Mustafakemalpaşa’dan Ankara’daki beylere hodri meydan diyorum. Cesaretiniz varsa, istediğiniz kanalda, “Hayır” ile “Evet”i tartışalım. Halkın daha sağlıklı seçim yapmasına katkı sunalım. Karşıma çıkmaya neden korkuyorsunuz? Ben “Hayır”ı anlatayım. Siz de vatandaşın önüne çıkıp, neden “Evet” demeleri gerektiğini anlatın. Korkuyorlar, gelemiyorlar, anlatamıyorlar, anlatamazlar da. Çünkü dünyada böyle bir şeyin örneği yok. “Evet” çıkarsa Türkiye felakete sürüklenir.
Parti devleti kurmak istiyorlar. Irak’a, İran’a bakın, ne oldu? Hepsinde tek adam rejimi vardı.
‘Evet’ çıksın Suriyelilere vatandaşlık verecekler. İstemiyorsak mutlaka hayırlı bir iş yapmalıyız. Geleceğimizi karartmamak için sandığı ihmal etmemeliyiz.
Bizim çocuğumuz El-Bab’da şehit olacak, Suriyeli gençler Ankara’da volta atacak. Böyle bir dünya var mı?
Bu referandum Türkiye’nin kaderini belirleyecek. ‘Hayır’ çıktığı an, Türk halkı demokrasiye sahip çıktı diyecekler. Bütün dünyada Türkiye’nin itibarı yeniden artacaktır.
Vatandaşlarımızın sandığa giderken elini vicdanına koyarak biraz düşünmesi lazım. Hani kul hakkı yemek haramdı? Bunlar, kendileri için değişiklik yapıyorlar. Çünkü malı götürmeye alıştılar. Kimsenin de buna karşı çıkmasını istemiyorlar.
Önce vatansa, gerisi teferruattır. Hepinize “Hayır”lı Pazarlar.”