Müezzine zimmet soruşturması

Mustafakemalpaşa Hamzabey Cami Müezzini Sedat Ay hakkında ileri sürülen hırsızlık iddiaları üzerine adli ve idari soruşturma açıldı.
Cami cemaatinden Bilal Alpaslan Çengel’in yazılı şikâyetleri üzerine başlayan ilginç gelişmelerle ilgili sonuçların nasıl şekilleneceği şimdiden kamuoyunun gündemini oluşturmuş durumda.
31/12/2015’de İl Müftülüğü’ne, 10/10/2016’da Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapılan şikayetlerden sonuç alamayan Bilal Alpaslan Çengel, Hamzabey Camisinde özellikle cuma günleri toplanan yardım paralarının nasıl buharlaştığını gösteren güvenlik kameralarındaki görüntüleri, 27/09/2016 tarihli dilekçe ile Cumhuriyet Başsavcılığına iletti. Dosyayı inceleyen Savcılık Mustafakemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açtı. 05/Mayıs/2017 günü ilk duruşması yapılan mahkemenin 20/Haziran/2017 tarihine ertelendiği açıklandı.
İl Müftülüğü’nde ise bu güne kadar hiç bir gelişme kaydedilmedi. İdari soruşturmalarla ilgili şikayetlerin üzerinden 1.5 yıl geçmesine rağmen İl Müftülüğü’nün adım atmamış olması soru işaretlerini beraberinde getirdi.
Konu ile ilgili başvuru yapılan İlçe Müftüsü’nün, “Umre’ye gideceğim. Gelince görüşürüz” diyerek, topu taca attığı belirtildi. Sözlü bilgilendirilen İlçe Müftüsü Musa Uzun’un Umre dönüşünde ise inanılmayacak derecede değiştiği ileri sürüldü.
Nedense, Bilal Alpaslan Çengel’e gözdağı vermeye çalışan İlçe Müftüsü Musa Uzun tarafından “Akıllı ol Bilal. Şikayetini geri al. İşlerin bozulabilir. Bir daha iş bulamazsın. Fitneci olma. Bu iş sana dönebilir” denmesi, ister istemez kafaları karıştırdı.
Hamzabey Müezzini Sedat Ay ile ilgili ilginç dosyanın idari yönden kapatılmak istenmesinden kaygılanmaya başladığını söyleyen Bilal Alpaslan Çengel, 1.5 yıldır sürüncemede bırakılan mide bulandırıcı konuları anlatırken, yargıya güvendiğini ve adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inandığını dile getirdi.
Vatandaşlık görevlerinin sorumluluğu içinde hareket etmeye çalıştığını belirten Bilal Alpaslan Çengel, uzun süredir Mustafakemalpaşa’nın gündeminden düşmeyen Müezzin Sedat Ay ile ilgili iddiaları şöyle anlattı: “Mustafakemalpaşa’da bilişim sektöründe hizmet veriyorum. Namazlarımı genellikle Hamzabey Camisinde kılıyorum. Bir gün Hamzabey İmamı Mustafa Ulu benimle görüşmek istediğini söyledi. Uygun bir yerde buluştuk. Mustafa Ulu camide sıkıntılar olduğunu, yeni alınan çok sayıda yangın tüplerinin, cep telefonunun ve cemaatin bağışladığı yardım paralarının sürekli çalındığını ileri sürdü. Benden hırsızı belirlemek için güvenlik kamerası kurmam konusunda yardım istedi. Kabul ettim ve kameraları kurdum. Belli bir zaman geçtikten sonra kameraları İmam Mustafa Ulu, oğlu Enes Ulu ile birlikte üçümüz izledik. İzlediğimizde, genellikle cuma günleri sürdürülen operasyonları Müezzin Sedat Ay’ın gerçekleştirdiğini gördük. Bu arada camide yangın çıktı. Adeta bir şeylerin kapanması istenen şüpheli yangınla ilgili tutanaklar yeniden incelenmelidir.
Aradan aylar geçti. Mustafa Ulu’dan ses çıkmadı. Defalarca uyarmama rağmen Mustafa Ulu gereğini yapmaktan çekinince anladım ki, iş başa düştü. Gördüklerimi ve bildiklerimi ilgili yerlere aktarmak zorunda olduğumu düşündüm. Sorumluluğumun bilinci içinde hareket ederek görevimi vicdan rahatlığı içinde yerine getirdim.
Hırsızlık olaylarının söz konusu camide sık sık yaşandığını bilmeyen yoktur. Bunlar, sanıyorum polisin kayıtlarında da mevcuttur. Hamzabey Camisindeki kirlerin temizlenmesi için herkese görev düşmektedir. Üç maymunu oynamaya başlayanlar, kimseyi kandıramayacaklarını unutmamalıdır.”
Geçen hafta içinde Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gelen müfettişlere ifade verdiğini söyleyen Bilal Alpaslan Çengel, kendisinden yardım isteyip de, daha sonra yoldan dönenleri Allah’a havale ettiğine dikkat çekti.
Hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini duyuran Çengel, şaşkınlık yaratan olaylarla ilgili dün Cumhurbaşkanlığı’na da bir dilekçe gönderdiğinin altını çizdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.