Koç, AK Parti üçlüsünü topa tuttu!

Koç, “İyi ve iddialı yönetici kimseden icazet ve himmet beklemez, dilenmez, kimsenin adamı olmaz” dedi:
Karacabey Belediye Başkanı ve yeni dönem Demokrat Parti Belediye Başkan Adayı Ergün Koç, AK Parti’yi “Üçlü olsun, güçlü olsun” sloganı üzerinden bombaladı. AK Parti’nin üçlüsünü topa tutan Başkan Koç, “Benim arkamda Büyükşehir ağabeyim var. Onun arkasında vekil var. Üçlüyüz güçlüyüz’ dersen, adama ‘Sen tek başına cesaret edemiyor musun? diye sorarlar” dedi.
Destek olacağı iddiasında bulunulan vekilin ilçeye çaktığı tek bir çiviyi göremediklerini belirten Başkan Koç, “Haklarını yemeyelim. İki yol çalışmalarının biri Kıranlar Köyü’ndeki büyükbaş çiftliklerine, diğeri ise Canbaz Köyü’ndeki tavuk çiftliklerine özenle yapıldığını herkes biliyor” diye konuştu.
Belediye Başkanı Ergün Koç, seçime sayılı günler kala AK Parti’yi kişisel paylaşım sayfasından sert bir dille eleştirdi. Koç, paylaşımında, “Pazar günü gerçekleştirilecek seçimlerin, ilçemize ve halkımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Seçimlere hazırlık süresince doğal olarak tüm siyasi partiler ve adayları, kamuoyuna kendilerini takdim edip destek istiyorlar. Ancak sizlere de garip geldiğine inandığım, ‘Üçlü, güçlü, saç ayaklı’ gibi siyasi hayata sokulmaya çalışılan kelimeleri hayretle sadece ben değil, halkım da müşahede etmektedir.
“Siyaset iddia gerektirir. Özgüven, eğitim ve tecrübe ister”
‘Benim arkamda Büyükşehir ağabeyim var. Onun arkasında vekil var. Üçlüyüz güçlüyüz’ dersen adama, ‘Sen tek başına cesaret edemiyor, hizmete talip olamıyor musun?’ diye sorarlar. İlçemizin beklentisi böyle bir sıralanış değil. Tüm Karacabey’i projelerine ve hizmet inancına ikna edebilecek bir aday olmalıdır. Halkımızın beklentisi budur. Bunu farklı yönlendirmeye çalışanlar, halkımızın içinde bulunmadıkları gibi, kendilerine bile güvenleri olmadığı aşikardır. Binlerce şükürler olsun ki, bugüne kadar ilçeme kazandırdığım her hizmet ve yatırımda, tek gücüm sizlerden aldığım destek oldu. İlçeme kazandırdığım ondört kilometrelik içme suyu hattı, doğalgaz, altyapı, parklar, TOKİ’lerde toplam 588 konut, kapalı yüzme havuzu, spor salonu ve diğer onlarca hizmet ve yatırımlarda, desteğim sadece ve sadece ilçemin kadirşinas halkı oldu. Bunları yaparken hiçbir tereddüde düşmeksizin, kararlılık içerisinde ve hiçbir eksiklik hissetmeden yerine getirdim.
“Belediyeler çeşitli güç iddialarına göre yönetilmez”
Diğer taraftan süper üçlü ve yaratacağını iddia ettiği güçten medet uman arkadaşıma şu bilgileri hatırlatmakta fayda görüyorum. Belediyeler çeşitli güç iddialarına göre değil, kanunlara dayanılarak, İller Bankası vasıtasıyla, Maliye Bakanlığı’ndan gönderilen ve ilçede yaratılan kaynaklarla hizmetlerin yürütülmekte olduğunu bilmelidir. Bilmiyorsa, kanunlara baksın ve bilenlere sorsun. Yaşayan her birey için hesaplanan meblağ, her ay düzenli bir şekilde söz konusu il ve ilçede yaşayan nüfus dikkate alınarak ilgili belediye hesabına aktarılmaktadır. Hiçbir belediyenin diğerinden üstünlüğü söz konusu değildir. Örneğin, Kars Belediyesi de, Antalya Belediyesi de, İstanbul Belediyesi de, Karacabey Belediyesi de özetle Türkiye’de kurulu bulunan 2950 belediye, nüfusa oranla eşit pay almaktadır.
Altyapısı hazırlanmadan, ‘Oldu, bitti’ye getirilerek çıkarılan, dayatılan Büyükşehir yasasının nedeni nedir? Benim 64 köyüme hizmet hedefleyen bir yasa ise, neden köylerimiz ilçe belediyesine bağlanmakla yetinilmemiş, Büyükşehir belediyesine bağlanmasında ısrar edilmiştir. Burada niyetin, halka hizmet değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını değiştirmek için yapılan bir düzenleme olduğunu halkımız görecek ve anlayacaktır. Neden köylerimizde yaşayan vatandaşlarımızın yıllarca emek verdikleri köy tüzel kişiliğine ait mal varlığı ve taşınmazlar pozitif ayrımcılık yapılarak kendilerine bırakılmamıştır? Yoksa zaten bitme noktasına gelen köylümüzün elinde kalan son varlığı üzerinde de bir takım çıkar hesapları mı söz konusudur? Bugüne kadar olduğu gibi, kendi yandaşlarına peşkeş çekilmesi mi amaçlanmaktadır? Gemicilikler, kasalara, evlerinize sığdıramayıp ayakkabı kutularına dahi doldurduklarınız yetmedi de mi milletin efendisi köylümün merası, köy minibüsü ve köy tarlalarına gözünüzü diktiniz?
Destek olacağı iddiasında bulunulan merkezi hükümetin temsilcisi Ankara’daki milletvekillerinin yıllardır ilçemize çaktığı bir çiviyi ne yazık ki görememekteyiz. Görenler varsa bunları halkımıza anlatsınlar. Halkımız iyi bir sarraftır. Nasıl ki altının kıymetini sarraf bilirse, Karacabey’in kıymetini de halkımız iyi bilmekte ve yine hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki yeniden iyi değerlendirecektir.
Haklarını yemeyelim. İki yol çalışmalarının biri Kıranlar Köyü’ndeki büyükbaş çiftliklerine, diğeri ise Canbaz Köyü’ndeki tavuk çiftliklerine özenle yapılmış olduğunu halkımız yakinen bilmekte ve görmektedir. Günaşırı kazalarla canı yanan ova köyleri yolunu kullanan insanlarımızı düşünmek ise yıllardır akıllarının ucundan bile geçmemiştir. Göreve geldiğim on yıldır Gölecik Barajı yılan hikayesine dönerek, ‘Oldu olacak, bitti bitecek’ martavalları ile halkımız kandırılmaktadır.
Saygıdeğer Karacabey halkımız doğru ile yanlışı, kendilerine hizmet edenle, sadece iddiada bulunanı ayırt edecek, hak edene desteğini sandıkta gösterecektir. Altının değerini kuyumcu bilir. Siyasetçinin mihenk taşı da halkımızın teveccühüdür. 30 Mart’ta saygıdeğer Karacabey halkımız, herkesin değerini yine belirleyecektir.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendimi önce yüce Yaradan’a, sonrada kıymetli Karacabey halkımın sağduyu ve takdirine bırakıyorum. İyi ve iddialı yönetici kimseden icazet ve himmet beklemez, dilenmez, kimsenin adamı olmaz. Allah’a sığınır, halkına güvenir. Benim üçe, güce değil, sadece halkımın desteğine ihtiyacım var. Bu duygu ve düşüncelerimi halkımızın vicdanına sunuyor, tüm halkımız saygı ve hürmetlerimi arz ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.