Kenan efendiye hakkımı helal etmiyorum!

Emperyalizmin Türkiye temsilcisi darbeci Kenan’ı, Pentagon’un,“Bizim çocuklarmış” diye okşadığını bilmeyenimiz yoktur. Kenan efendi, yediği naneleri 26 yıl sonra ballandıra ballandıra anlatıyor. Üstüne üstlük, faşizmin savunuculuğunu yaparken, böbürlene böbürlene konuşuyor! Rahatsızlık yaratan sosyal medyadaki görüntüleri sık, sık karşımıza çıkıyor:
Kenan efendi, Gazeteci Abbas Güçlü’nün 01.03.2006 günü yönettiği “Genç Bakış” programında, 16 yaşındaki çocukların asılmalarıyla ilgili diyor ki, “İdam kararına imza atarken ellerim hiç titremedi. Vicdanım çok rahattı. Bu gün olsa yine aynı şeyi yaparım. Hem, asmayıp da besleyecek miydik?”
İşte böyle sayın seyirciler, Türkiye’de son 65 yılda sol hiç tek başına iktidar olmadı. Türkiye’yi genellikle Kenangiller anlayışı yönetti.
Bu kafada bir gram beyin olacağını düşünmüyorum. Faşist Kenan, darbeyi meşrulaştırmak için, iki kez erteleme yaptı. Zamanlamaya ayar çekti. Eylemlerin artmasını ve sözüm ona dengenin korunmasını, bir sağdan, bir soldan olmak üzere her gün en az 20-25 kişinin ölmesiyle ortamın olgunlaşmasını bekledi.
Öyle de oldu.
Ortalama her gün 20-25 kişi öldürülürken, “Derin devlet” devredeydi. Darbe isteklileri oranının yüzde 92’ye çıktığı görüldü. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek olan “Evren Anayasası”yla bismillah çekildi.
Mal varlıklarına el konularak Atatürk’ün kurduğu parti kapatıldı. Sözüm ona “Denge sağlandı” densin diye diğer partilere de göstermelik yasaklama konuldu. Takkecilere, tekkecilere dokunulmadı. Okullarda din dersi zorunluluğu getirilerek tarikatlar, cemaatler adeta taçlandırıldı. Özellikle Fethullah efendinin önü kırmızı halıyla açıldı.
Ne acıdır ki bunlar Atatürkçülük adı kullanılarak yapıldı.
Kenan+Asala+Öcalan+Fethullah= Amerika..
Kenan efendi, 12 Eylül’le bu günlerin adımının atıldığını bilmiyormuydu. Darbeden sonra “Asala”nın, Öcalan’ın, Fethullah’ın devreye gireceğinin haritası elindeydi.
Orta Doğu’daki emperyal çıkarların korunması ve bu coğrafyadaki enerji yataklarının, Kürdistan adı altında ikinci bir İsrail kurularak kontrolde tutulması gerçeğini bilmeyen var mıdır ki, Kenan efendi bilmesin.
Bilindiği gibi Kenan efendi, 12 Eylül’le hain bir doğum yaptı. Hain doğumun çocukları da doğal olarak hain olacaktır. Türkiye’yi parçalamak için Kenan efendi gibi son nefesine değin savaşacaktır.
Geriye dönüp kısa tarihimize bir bakalım…
12 Eylül’den sonra Türkiye’nin yönetiminde kimler egemen oldu ve demokratikleşme adına ne yaptı?
Özellikle 13 yıllık AKP döneminde ne değişti? Üzülerek belirtmeliyim ki, hiç bir şey değişmedi.
Topluma sık, sık koalisyonların istikrarsızlık yarattığı şırıngalandı ve siyasi tuzaklarla hazırlanan yüzde 10 barajıyla AKP iktidara taşındı.
Yasakları, yolsuzluğu, yoksulluğu kaldıracaklarını ve ileri demokrasi getireceklerini söyleyenler, Evren Anayasası’ndaki yüzde 10 barajına sığındılar, siyasi partiler yasasına YÖK’e dokunmadılar. Üstüne üstlük, cunta yasalarının koruyucusu oldular.
Gelinen noktadaki görüntü darbe döneminden çok daha kötü.
Ait olduğu sahibinin isteklerini son nefesine değin yerine getirerek görevinde kusur eylemeyen Kenan efendi geçen hafta ölmüştür, ancak düşünceleri iktidardadır.
Emperyalist plan tıkır, tıkır işlemektedir.
16 yaşındaki çocukların ipini çekerken elleri titremeyenden hayvan bile olamaz. (Hayvanlardan özür diliyorum, beni bağışlasınlar.)
Darbeyle demokratik haklarımı gasbeden ve ülkemin bölünme noktasına gelmesinin önünü açan Kenan efendiye hakkımı helal etmiyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.