Kadın Korosu Türkiye’yi aştı, dünyaya ulaştı

Kendi dilinden olmayan şarkıyı söylemek ise daha zor iştir.

Ezginin ve sözlerin bir karşılığı yoktur insanın hafızasında. Sadece sözler ezberlenecek ve müzikle uyumlu söylenecektir. Sözler unutulmayacak ve tabii birbirine karıştırılmayacaktır.

Nilüfer Kadın Korosu işte bunu da yaptı.

Şef Dr. Aysel Gürel yönetimindeki koronun son konseri, Saniye Rıza Kız Çocuklarını Koruma Derneği yararına Uğur Mumcu Kültür Merkezi, Uğur Mumcu Sahnesi’nde idi ve salonda, merdivenler dahil, tek bir yer kalmamıştı.

Bilenler bilir, konserlerinin ilk bölümü klasik koro kıvamında şarkılar söyleyerek tamamlayan koro, esas bombasını ikinci bölüme saklar.

Biz de merak ve heyecanla bekleriz, “Bakalım bu kez sürpriz ne?” diye.

Koro Şefi Dr. Aysel Gürel arayıp da konsere davet ettiğinde yine bir bomba var dedim. Ufaktan tüyolarını almıştım hazırlıkların. Patlamanın epey bir kuvvetli olacağını tahmin ediyordum.

Ettiğim kadar da varmış. Hatta dahası da varmış…

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü”ne özel hazırlanan “Türkiye’den Dünyaya” konserini dünya kadınları haline bürünmüş olarak söyleyecekti koristler.

İkinci bölüm başlayıp da perde açıldığında sahnede sadece sazlar gördük önce.

Koristler kaçtı mı yoksa derken sahnenin sağlı sollu kenarlarından çifter çifter gelmeye başladılar. İnanmayacaksınız, Kleopatra bile vardı gelenler arasında. Hem de dört tane.

Hollandalı, İspanyol, Macar, Brezilyalı, Türkmen, Pakistanlı, Japon, Hintli, Fransız, Mısırlı ve Kızılderili kadınlar doldurdu sahneyi bir anda.

Hazırladığı kıyafetler ile onları dünya kadınları haline getiren Aferin Kostüm sahibesi Ebru Çatak Birgül hepimizden farklı bir heyecan içersindeydi.

Günlerce süren çalışmalar, provalar, dikimler derken, eteğinden şapkasına kadar tam bir Japon ya da tam bir Türkmen kadınını yaratmak zordu elbet. Lakin ortaya çıkan sonuç onca emek ve yorgunluğa değmişti.

Koristler sahnedeki yerlerini alıp da Şef Dr. Aysel Gürel de temaya uygun kaftanlı kıyafeti ile koronun başına geçince beklenen oldu.

Koro, Rusça’dan İspanyolca’ya, Fransızca’dan Arapça’ya dünya dillerinden şarkılar söylediği yetmezmiş gibi bir de bunu alaturka sazlarla, üstelik Türkçe parçalara bağlayarak yaptı.

Yunanca “Aman Katerina mou” dan girip bizim meşhur “Şu Gelen Atlı mıdır?” dan nasıl çıktık,“Katyusha” dan “Aşkım Bahardı”ya ne ara bağladık, Arapça “Bint El Chalabiyadan “Köylü Güzeli”ne nasıl vardık anlamadık.

Seçilen şarkılar da kulağımıza aşinaydı elbet. O yüzden geçişlerin arasında havada asılı kalmadık. Tabii o geçişler için Aysel Hoca’nın ne kadar emek harcadığını da kat’iyetle atlamadık.
Her zamanki gibi tüm şarkılarda koroyla düet yaptık.

İspanyol kadınlarını canlandıran beş koristin yaptığı Flamenko‘yu epey bir alkışladık.

Son parçanın ardından kısa bir konuşma yapan Aysel Gürel, “Biz kadınlarız, bu dünyayı düzeltecek olan bizleriz. Tüm kardeşlik mesajlarımızı bir kez daha dünyaya duyuruyoruz” diyerek insanlığı barışa davet etti. Elif Gürel’in solistliğinde “We Are The World” parçasını hep bir ağızdan söylerdik ve tüm dünyaya biz de barış çağrısı yaptık. Ellerimizde bayraklarla “Memleketim” parçasını söylerken ise vatanımıza bir kez daha sıkı sıkı sarıldık.

****

Konserin sonunda Bursa Vali Yardımcısı Ergün Güngör ile Rıza Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkanı Habibe Çıngıloğlu, koro şefi Aysel Gürel’e çiçek vererek teşekkür ettiler.

Başkan Çıngıloğlu, 10’ncu yılını kutlayan Nilüfer Kadın Korosu’nun kurulduğu yıldan bu yana hiç aksatmaksızın her yıl Saniye Rıza Kız Yurdu yararına konser verdiğinin altını özellikle çizdi. “Koronun, bu 10 yıldaki 10 konserle derneğimize yaklaşık 30 bin lira katkısı oldu. Kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi.

Yoğun duygular içerisinde tamamlanan konserden geriye Bir Hoş Sada kalmıştı yine…
Bizler evlerimize dönerken, onları ertesi gün ve daha sonrasında çıkacakları konserlerin heyecanı içinde bıraktık.

Şarkıların video kayıtlarını dinlemek isterseniz maviye boyadığım sözcükleri tıklayınız…