İdeoloji

İdeoloji
İdeoloji kısaca, fikir ve düşünceler diye algılanabilir.
İdeoloji, bir teori, bir sistem, bir bütün, hatta bazen yalnızca bir zihniyet oluşturan fikirlerin tümüdür.
Çeşitli ideolojiler vardır. Cumhuriyetçi ideoloji, İslamcı ideoloji, Milliyetçi ideoloji, Irkçı ideoloji v.b. ideolojiler.
Cumhuriyetçi ideoloji, bir cumhuriyetçinin kafasında bulacağı fikirlerin tümüdür.
İslamcı ideoloji, bir İslamcının kafasında bulacağı fikirlerin tümüdür.
Milliyetçi ve Irkçı ideoloji de aynı anlamları bünyesinde taşır.
Bir ideoloji, yalnızca salt fikirlerin, her türlü duygudan ayrıldığı varsayılacak fikirlerin toplamı değildir.
Bir ideoloji, zorunlu olarak, duyguları, gönül yakınlıklarını, hoşnutsuzlukları, umutları v.b. içerir.
İnsanları etkisi altına alan ideolojik bir çok etken vardır.İdeolojik etken; bu ideolojiyi, bir neden olarak ya da etkileme yeteneğinde bir şey yapan bir güç olarak anlamaktır ve bunun içinde, ideolojik etkinin etkisinden söz edilir.
Örneğin, dinler hesaba katılması gereken bir ideolojik etkendir, her zaman olduğu gibi hala önemli bir şekilde manevi üstün güçleri vardır.
Büyük zekalı insanlar, insan sürülerini ideolojileri aracılığı ile peşlerinden sürüklerler.
Bu büyük zekalılar kendi ideolojileri yüzünden; Ne mutlu Türküm diyene, yaşasın halkın kardeşliği, Alla hu ekber…..bu üçle mi bir arada söyleyecek kimse bırakmamışlardır.
Solcu, kapitalist, milliyetçi, komünist, inançlı, inançsız, ateist. Birleşiyor tek kişide. Birleşiyor tek ilkede. Birleşiyor tek ideolojide. Anlayın artık nasıl bir bilmece? Sorma niçin neden diye? Herkese göre bir diğeri sahte…..
İşte büyük zekalıların ideolojisi budur.
Bir papa öldü, herkes Hristiyan oldu. Bir Hrant Dink öldü, herkes Ermeni oldu. 2 günde 15 şehit verdik, kimler Türk oldu? = İDEOLOJİ?
Daha ne söylenebilir ki. Sözlerimi usta şair Nazım’ın dizeleriyle noktalıyorum:
Tuhafsın be kardeşim!
Akrep gibisin kardeşim,
Korkak bir karanlık içindesin, akrep gibi..
Serçe gibisin kardeşim,
Serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
Midye gibi kapalı, rahat
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun kardeşim.
Bir değil
Beş değil
Milyonlarcasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
Gocuklu celep, kaldırınca sopasını
Sürüye katılıverirsin
Ve adeta mağrur koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
Hani su derya içinde olup,
Deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
Senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek
Ve hala şarabımızı vermek için
Üzüm gibi eziliyorsak,
Kabahat senin
Demeğe de dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu senin,
Canım kardeşim!