“Gazilik ömür boyu taşınacak onurdur”

“Gaziler Günü” dün tüm yurtta olduğu gibi Karacabey’de de yapılan törenle kutlandı. Cumhuriyet Alanı’nda gerçekleşen programda, bu vatan için canını vermeyi göze almış gazilerimiz unutulmadı.
Atatürk’e 19 Eylül 1921 yılında Mareşallik rütbesi ile gazilik unvanının verildiği gün olan “Gaziler Günü”nün bu yıl 95.’si kutlanırken, 19 Eylül’ün şeref ve kahramanlık günü olduğu ifade edildi. Şehitlik ve gaziliğin Türk milleti için şereflerin en büyüğü ve ömür boyu taşınacak bir onur olduğunun vurgulandığı, Cumhuriyet Alanı’nda gerçekleşen kutlama etkinliğine Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Daha sonra saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törene; Kaymakam Dr. Yusuf Gökhan Yolcu, Garnizon Komutanı Binbaşı Erdal Özköroğlu, Belediye Başkan Vekili Faruk Türe, İlçe Emniyet Müdürü Arif Günal, Karacabeyli gaziler, daire amirleri, siyasiler, askeri erkan, emniyet güçleri, zabıta ekipleri ile vatandaşlar katıldı.
Askerlik Şubesi Başkanı Personel Yüzbaşı Hayati Sarı’nın günün anlam ve önemini belirten konuşmasıyla devam eden törende milli duygulara vurgu yapıldı. Her Türk vatandaşının gerektiğinde ülkesi için canını ve malını feda edebileceğine dikkat çeken Hayati Sarı, “Bu gün gazilerimizle birlikte olmanın haklı gururu ve onuruyla, kurtuluş günlerinin heyecanı ve coşkusuyla, bu büyük mutluluğu yaşıyor, ayrıca en büyük gazimizin tarihi gururunu tekrar yaşatmış oluyoruz.
İlk Büyük Millet Meclisi’mizce batılı devletlerin istila hareketine Sakarya Zaferi ile son veren, Kurtuluş Savaşı’mızın kahraman lideri Ulu Önder Atatürk’e 95 yıl önce bugün mareşallik rütbesi ve gazilik ünvanı verilmiştir. İşte bu nedenle, içinde harita ve tarih yüklü “19 Eylül Gaziler Günümüz” milletimizin istiklali ve tarihi ile özdeşleşmiş olan, kahraman gazilerimize kutlu olsun.
Gerçek anlamda bu günlerde hatırladığımız şey, bu ülkeye kanlarıyla ve canlarıyla sahip çıkan şehitlerimize ve gazilerimize olan minnetimizin anılması kadar, buradan çıkarttığımız derslerle geleceğe bakarken, ülkesi ve milleti uğruna kendini fedaya istekli ve azimli milyonları bulunan bir ülkenin sırtının yere gelmeyeceğidir.
Gerçekten bir toplumu millet, toprağı da vatan yapan her zaman onur ve kıvanç duyduğumuz şehit ve gazilerimizdir. Elbette ki tarih bağımsızlığı için ölmeyi göze alan uluslara verdiği değeri hiçbir şeye vermemiştir. Bu millette vatan için ölmeye hazır olan evlatları olduğu sürece yaşayacaktır.
Bizler hızımızı Atatürk’ten, milli tarihimizden ruhumuzdaki sönmez iman ateşinden ve gazilerimizin özgürlük meşalesinden alıyoruz. Atatürk ilkelerinin ışığında devrimlerine sadık hakkın ve adaletin bekçisi her olumlu gayretin, her meşru davranışın yanında olarak, eseriniz genç Cumhuriyetimizle her zaman huzurunuzdayız.
Türklere Anadolu’nun kapılarını açan Alparslanlar, İstanbul’u alarak çağ değiştiren Fatihler, Çanakkale de “Ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Mustafa Kemal’in işaret ettiği istikamette, tek dişi kalmış canavarı dize getirerek, Çanakkale geçilmez felsefesini yaratanlar, İnönü’de Atatürk’ün ifade ettiği gibi “Yalnız düşmanı değil, Türk Milleti’nin makus kaderini de yenenler, Sakarya’da vatanın her karış toprağını Türk kanıyla sulanmadıkça ter edilemez ” emrini yerine getirdiler.
Kore ve Kıbrıs’ta şahikalar yaratanlar, Bosna’da ve halen bölücü eşkiyaya karşı ülke sınırlarında bekçilik yapan, korku bilmez Mehmetçikler, şehitlerin can yoldaşı Türklüğün simgesi muharip gaziler, sizler Türk ulusunun kendisisiniz.
Bu günleri görmemizde ve huzur içinde yaşamamızda sizlerin payı büyüktür, vatana hizmetlerimizin ve fedakarlıklarınız ebediyete kadar unutulmayacaktır.
Gazilerimizin de huzurunda millet olarak, toprak olarak bütünlük içinde, Türk devletinin ebediyete kadar varlığı için hep beraber aynı gayreti sarf edeceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.