GAYRIK YETER…YETER GAYRİ

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

TÜRK KÖYLÜSÜ
Topraktan öğrenip
kitapsız bilendir
Hoca Nasreddin gibi ağlayan
Bayburtlu Zihni gibi gülendir
Ferhad’dır
Kerem’dir
ve Keloğlan’dır
Yol görünür onun garip serine,
analar,babalar umudu keser,
kahve felek ona eder oyunu!
Çarşambayı sel alır,
bir yar sever
el alır,
kanadı kırılır
çöllerde kalır,
ölmeden mezara koyarlar onu
O,”Yunusu biçaredir
baştan aşağı yöredir”
ağu içer şu yerine
Fakat bir kerre bir derd anlayan düşmeye görsün önlerine
ve bir kerre vakterişip
“Gayrık yeter”
demesinler
Ve bir kerre dediler mi :
“Israfil surunu urur
mahlukat yerinde durur ”
toprağın nabzı başlar
onun nabızlarında atmağa
Ne kendi nefsini korur
ne düşmanı kayırır,
“Dağları yırtıp ayırır,
kayaları kesip yol eyler abı hayat akıtmağa ”
Yurtsever Ozanımız Nazım Hikmet’in Türk Köylüsünün Devrimci yanını dizelerde dile getirdiği şiiri Türklerin dünya yüzünde var olmasından bu yana özünü anlatır.100 yıl önce Osmanlı hanedanının elindeki tarlaları kişisel zimmetine geçirmesine “Gayrık yeter ” dedi. Kişisel zimmete geçirilenlerin yabancılara satılmasına “yetti gayri” dedi. Vatan toprağının işgale uğramasına “Gayrık yeter” dedi. “Fakat bir kerre bir derd anlayan düşmeyegörsün önlerine ” dizesi Atatürk’ün öncülüğünde Bağımsızlık Savaşına dönüştü. Emperyalizme karşı yapılan ilk Bağımsızlık Savaşının temeli Türk Köylüsüydü. Aslında bunun izleri 200 yıl öncesinden başlamıştı. Türk’ü, Türklüğü aşağılayan Osmanlı hanedanına karşı içine çekildi. Kültürüne, varlığına yapılan saldırılara karşı içine kapanarak bir savunma mekanizması geliştirdi. Hanedanın kendi varlığını sürdürmek uğruna cepheye gönderdiği evlatları dönmüyor. 2. Abdülhamid ve Vahdettin gibileri topraklarını yabancılara satarak kişisel servetlerini dolduruyorlardı. Özellikle 2. Abdülhamid 250 milyon dolarlık nakit banka varlığı ile döneminin dünyadaki 3. zenginiydi. Selanik’in yarısı kişisel mal varlığıydı. Hazineye ait olması gereken mülk ve araziyi üstüne geçirmişti. 150 büyük çiftliğin (gaspla) üstüne konmuştu. Anadolu ‘da 1 milyon 250 bin dekar arazi, Balkanlarda 4.280 taşınmaz kaydını Ermeni danışmanları yönetiyordu. Borsada tahvillerinin yönetilmesi de bu danışmanların elindeydi. Alman Kayzeri 2.Wilhelm aracılığıyla paralarının büyük kısmını Alman bankalara yatırmıştı.
100 yıl öncesinin benzerini Türk Köylüsü Akp ile yaşamaya yeniden başladı. Köylere ait arazilere (Ab dayatmasıyla ) yasalarla el konuldu. Tarıma ait alanlar yabancılara satılmaya başlandı. “Yeni Türkiye ” kumpasıyla (Yeni Türkiye adı Cia ajanı Graham Fuller’ce verilmiştir ) özendirilerek “büyüyoruz” açıklamasıyla kentlere çağrıldı. Eken, üreten sayısı azaltıldı. 15 yılda alınan 43 milyon ton bugdaya 12 milyar dolar ödeyen Akp yabancı çiftçiyi ihya ediyor, “Tek” dediği milletinin köylüsünü mezara gömüyordu. Mısır, yağ biberi,saman,mercimek, nohut,fasulye ithali ile Türk Köylüsüne, çiftçisine hıncı doruklara ulaşıyordu.
Göremediği tek şey var;Akp’nin. Türk Köylüsünün dudakları “gayrık yeter “,”yeter gayri ” durumuna geldi. Buğdayı ben üretiyorum, sen niye ithal ediyorsun “gayrık yeter “. Mısırı üretirim,”yetti gayri “. Nohut,fasulye üretirim, “gayrık yeter “. Saman çıkarırım,”yeter gayri “. Üretimimi,geleceğimi mezara koymana “gayrık yeter “,”yeter gayri “…
2.Abdülhamid ‘in izinden giden Akp’nin unutmaması gereken Türk Köylüsünün Bağımsızlık Savaşı öncesinde olduğu gibi “gayrık yeter ” demesinden sonrası durumun ne olacağıdır. (Bir gayrık yeter ‘de bendenizden. ..Odaların,birliklerin,siyasi partilerin; suskunluğuna,biat etmişliğine,aman bana dokunmasınlarına “GAYRIK YETER”,”YETER GAYRİ”)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.