Erol Onur: Belediye ehil ellerde olmalıdır!

Erol Onur: Belediye ehil ellerde olmalıdır!
*Anap Belediye Başkan Adayı Erol Onur, Ergün Koç’u işaret ederek, “Benim on yılda yaptığımı, bunlar beş yılda yıktılar” dedi.
*Onur, kasasında 2,6 trilyon nakit bıraktığını söylediği Belediye’nin şu anda gırtlağa kadar borçlu olduğuna dikkat çekerek, enkazı yeniden kendisinin temizleyeceğini duyurdu.
Karacabey Anavatan Partisi Başkan Adayı Erol Onur, Belediye’nin son beş yılda ekonomik ve sosyal yıkıma uğradığını belirtti.
Kasası dolu, tıkır tıkır işleyen bir Belediye’nin, beş yılda iflasın eşiğine getirildiğine dikkat çeken Erol Onur, “2004-2009 döneminde, Karacabeylinin emeği, gözyaşı ve alınteri üzerinden sömürüye dayalı bireysel çıkarlar düşünülerek siyaset yapılmıştır” dedi.
Belediye bütçesinin son beş yılda, milletin gözünün içine baka baka “Yağma Hasan’ın böreği” gibi talan edildiğini ve Karacabeyliye hizmet değil, yalan üretildiğini belirten Erol Onur, israfçı ve vurguncu anlayışa dur demek için yeniden kolları sıvadığını söyledi.
Karacabey Anavatan Partisi Başkan Adayı Erol Onur, Belediye’nin son beş yılda ekonomik ve sosyal yıkıma uğradığını belirtti.
Kasası dolu, tıkır tıkır işleyen bir Belediye’nin, beş yılda iflasın eşiğine getirildiğine dikkat çeken Erol Onur, “2004-2009 döneminde, Karacabeylinin emeği, gözyaşı ve alınteri üzerinden sömürüye dayalı bireysel çıkarlar düşünülerek siyaset yapılmıştır” dedi.
Belediye bütçesinin son beş yılda, milletin gözünün içine baka baka “Yağma Hasan’ın böreği” gibi talan edildiğini ve Karacabeyliye hizmet değil, yalan üretildiğini belirten Erol Onur, israfçı ve vurguncu anlayışa dur demek için yeniden kolları sıvadığını söyledi.
Meltem Gazetesi’ni ziyaret ederek önemli açıklamalar yapan Anavatan Partisi Belediye Başkan Adayı Erol Onur, “Milletin; sıfır borçlu ve kasasında nakit parası olan Belediyesi, halkın gözü önünde talan olmuştur. Belediye’nin kaynakları işbilmezlik nedeniyle çarçur edilmiştir. Netice ortadadır. Belediye, bugün gelinen noktada tamamen iflas etmiştir. Belediye kimin eli kimin cebinde belli değildir. Halk; iş üretilmemesinden şikayetçidir. Halk Belediye kapısından içeriye adımını atmaktan çekinir hale gelmiştir. Başkanlığım boyunca yaptıklarım meydandadır. Çizgimi hiç bozmadan on yıl belediye başkanlığı yaptığım Anavatan’dan yeniden aday oldum. Erol Onur efsanesini bütün Karacabey biliyor. Belediyeyi devraldığımda, yığınla borcu vardı. Belediyenin bütçesini 10 yılda 30 milyardan, 18 trilyona çıkardık, borçları tamamen ödedik ve hizmet yapar hale geldik. 2004’de belediyeyi devrettiğimde 18 trilyon bütçe ve kasada nakit 2,6 trilyon vardı. Bunlar bu bütçeyi beş senede bir milim ileriye götüremediler. Biz bu kaynakları milletin emaneti olarak gözümüz gibi koruduk. Fakat aradan geçen zaman zarfında bu paranın hepsi tarumar edildi. Şu anda Belediye gıtlağa kadar borç içinde. Nerede Erol Onur’un paralı ve sıfır borçlu belediyesi? Nerede savurgan siyasetçilerin iflas etmiş borçlu belediyesi?” dedi.
Belediye’nin göz göre göre iflas ettirildiğini dile getiren Erol Onur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kendi tabirleriyle söylemek gerekirse, “Nereden nereye, hangi iflastan hangi iflasa”… Yazıktır, günahtır. Bu kadar sorumsuzluğun faturasını millete ödetmeye kimsenin hakkı yoktur. Belediye’yi yıkıma uğrattıktan sonra, hakkındaki şaibeleri sümen altına attırmak için seçime çeyrek kala iktidar partisine geçmek hangi siyasi etik ve anlayışla bağdaşır? Dürüst siyasetçiler, ağza alınmayacak hakaretleri savurduktan sonra, bütün söylenenleri yalayıp yutarcasına o partinin gemisine binmez. Kimse Karacabeyli seçmenin gözünü boyamaya kalkmasın. Millet para cambazlarını(!) çok iyi gördü. Karacabey insanı demez mi nerede 5 bin kişiye iş? Nerede 5 bin kişiye aş? Nerede 500 talebeye burs? Nerede 30 Mart sabahını bekleyen 20 yatırımcı? Nerede 20 fabrika?
Kendi ifadeleriyle, “Sizin cephede durumlar nasıl” sorusuna verilecek en güzel cevap; cephe mi kaldı? Belediye’nin bütün savunma hatları yarıldı. Belediye kalesinin sosyal ve ekonomik durumu çöktü” olmalıdır.
Biz kimseyi kandırmadık. Belediye kaynaklarının kıymetini on sene boyunca gözümüz gibi koruduk. Kimseye belediyenin imkanlarını peşkeş çekmedik. Yemedik, yedirmedik. Aradan geçen beş senede bizim yokluğumuz gün gibi meydana çıktığı için tekrar aday olduk. Adaylığım ilçe halkımızın tasvip ve teveccühüyledir. Ben, belediyenin borçları nedeniyle Kademe’ye çekilip halktan kaçarak uzaktan kumandalı başkanlık yapmadım. Alacaklıların hışmından korunmak için Muhasebe Müdürlüğü’nü işlemez duruma düşürmedim. Tutmayacağım, yapmayacağım hiçbir sözü vermedim. Bu güne kadar ne söz verdiysem yaptım. Kısaca şunu söylüyorum: Erol Onur olarak Belediye’deki restorasyona talibim. Yıkıma ve zarara uğratılan Belediyeyi yeniden onarmak istiyorum. Çarçur edilen kaynakları yeniden toparlamayı görev sayıyorum. Al takke, ver külahla beş seneyi, “Ham-hum-şarolop” anlayışı içinde geçirenlerin yıktıklarını toparlamaya talibim. Adım meydanda, yaptığım işler de! Bazıları gibi başkanlığı bıraktıktan sonra Karacabey’den kaçmam söz konusu değil. Ismarlama aday da değilim. Bir ayağım Mudanya’da, öbür ayağım Kuşadası’nda değil. Benim ölüm de, dirim de Karacabey insanının arasında. Bundan sonra da öyle olacaktır.
Karacabeyli gönül dostlarım, naylon belediyecilik anlayışıyla, naylon adaylarla ve naylon partilerle vakit kaybetmeyelim! 30 Mart’tan sonra Karacabey’i beraber inşaa edelim!”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.