“En yakıcı ihtiyaç milli hükümet!”

Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek, vatan savaşında Türkiye cephesinin inşası için tarihi önemde olduğunu belirttiği partisinin 16 maddelik kararını kamuoyuna duyurdu. Perinçek, ‘Milletin en geniş gücünü seferber edecek bir Millî Hükümetin kurulması önümüzdeki dönemin yakıcı ihtiyacıdır’ dedi.
Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu (MKK) dün Ankara’da toplandı. Yeni dönem stratejilerinin belirlendiği toplantıda, Vatan Savaşı’nı kesin sonuca ulaştırmak ve ekonomik zorlukları aşmak için Millî Hükümet kurulması zorunluluğu vurgulandı. Genel Başkan Doğu Perinçek, alınan kararları basın toplantısıyla açıkladı. Perinçek; “Türk milleti, 2014 yılı baharında, Vatan Partisi önderliğinde Silivri duvarlarını yıkarak, Türkiye’nin öncü güçlerini ve Türk Ordusunu esaretten kurtardı. Böylece ABD emperyalizminin ve İsrail’in Türkiye’yi bölme planları bozuldu ve vatan bütünlüğü için sonuç alıcı mücadelenin koşulları yaratıldı.
Türkiye, 24 Temmuz 2015 günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Türk Polisinin ve Köy Korucularının Bölücü Terör Örgütünü temizleme harekâtıyla birlikte, ABD emperyalizminin üzerimize sürdüğü güçlere karşı Vatan Savaşına girmiştir. Vatan Savaşımızı “Saray Savaşı” olarak karalayan psikolojik harekâtın ABD emperyalizmine hizmet ettiği, bugün bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmış bulunuyor.
Türk Ordusu ve Türk Halkı, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbesini bastırarak, ABD’nin Türkiye’deki silahlı gücü olan FETÖ Gladyosunu ezmiş, böylece ABD’nin Türkiye içindeki silahlı harekât kabiliyetine ağır bir darbe indirmiştir ve iç cepheyi pekiştirmiştir. Vatan Partisi, FETÖ Darbesinin bastırılmasındaki kararlılığıyla milletin ve devletin güçlerini harekete geçirmiş ve tarihsel bir görevi yerine getirmiştir.
FETÖ Darbesinin bastırıl
masından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 24 Ağustos 2016 Fırat Kalkanı Harekâtıyla ABD-İsrail Koridoru’nu yarması ve 20 Ocak 2018 Zeytin Dalı Harekâtıyla Afrin’i PKK/PYD/YPG terör örgütünden temizlemesi, Vatan Savaşımızın önemli aşamaları ve başarılarıdır.
Vatan Savaşımızın seyri içinde ülkemiz, ABD güdümlü Atlantik sisteminden kopmakta, gerçek dostlarıyla buluşmakta ve Avrasya’daki konumuna yerleşmektedir. Türkiye, dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Böylece iki yüzyıllık Millî Demokratik Devrimimizi ve son aşaması olan Kemalist Devrimimizi tamamlama hedefimize ulaşmak için gerekli uluslararası iklime kavuşmaktayız. Türkiye, İran ve Rusya’nın güçlerini birleştiren Astana Süreci, bu bağlamda Türkiye’mizin aydınlık geleceğini belirlemenin ötesinde insanlığın umududur. En son Türkiye ve Rusya’nın Soçi Mutabakatı, Suriye ile işbirliğinin de yolunu açmakta ve ABD’nin savaş planlarını bozmaktadır. Vatan Partisi, Batı Asya Birliği sürecine yaptığı katkıları doruğa yükselterek, milletimize ve insanlığa karşı tarihî sorumluluğunu yerine getirmiştir.
Türkiye’nin Vatan Bütünlüğünü sağlamak ve Üretim Ekonomisini kurmak, önümüzdeki devrimin önde gelen iki görevidir. Vatanımızı bölmek isteyen ve “Dünya Ekonomisiyle bütünleşme” adı altında Türkiye’yi borç batağına batıran küresel gücü artık milletimiz tanıyor. ABD emperyalizmine karşı, milletimizin bütün güçlerini birleştirmek, bağımsızlığa, özgürlüğe ve zenginliğe ulaşmak için öncelikli koşuldur.
Türkiye ve Batı Asya ülkeleri, bugün Ege, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’den Suriye ve Irak’ın kuzeyinden geçerek Hürmüz Boğazı’na kadar uzanan cephede, ABD tehdidiyle karşı karşıyadırlar. Bu durumda özellikle Doğu Akdeniz’de yükselen ABD-İsrail tehdidine karşı Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Rusya, Mısır gibi komşularımız başta olmak üzere, Çin ve Orta Asya’dan Almanya’ya kadar Avrasya ülkelerinin dostluğunu kazanmak ve geliştirmek, hem güvenliğimiz açısından hem de Üretim Ekonomisini kurmak için zorunlu görevdir.
Vatan Partisi olarak, ABD emperyalizmine, PKK terör örgütüne ve FETÖ’ye karşı tavır alan bütün güçlerle aynı Türkiye cephesinde mücadele ediyoruz. Türk Ordusu, Türk Polisi ve Türk Yargısı bu mücadelenin yaptırım gücüdür. Mehmetçikle ve polisimizle birlikte olmak, bugün doğru cephede yer almanın başta gelen ölçütüdür. Tayyip Erdoğan Hükümeti de, bugün devletin diğer güçleriyle birlikte Türkiye cephesindedir. Bu nedenle Tayyip Erdoğan hükümeti, bugün Türkiye’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü için mücadelede bütün Milletimizle, Ordumuzla ve Vatan Partisiyle aynı gemidedir.
Vatan Savaşında saflar belirginleşiyor. Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da üç cephe bulunmuyor, karşı karşıya gelen iki cephe var: Türkiye cephesi ve ABD-İsrail cephesi. Üçüncü Cephede yer aldıklarını söyleyenler, ABD cephesine düşmektedirler. Eğer Üçüncü Gemi olacaksa, bu Türkiye gemisinin batışını seyretme platformu olur. Vatan Partisi’nde de bu eğilimler vardır. Yüz yüze geldiğimiz ciddî tehditleri dikkate alarak, Partimiz saflarındaki hatalı tutumları düzeltme kararındayız.
Tayyip Erdoğan Hükümeti bizim düşmanımız değil, iktidar mücadelesindeki rakibimizdir. AKP Hükümeti, Atatürk Devrimine karşı tutumuyla iç cepheyi zayıflatmakta, Suriye siyasetiyle Avrasya Cephesinde güvensizlik yaratmaktadır. Bu yönetim, ekonomi siyasetiyle de 1980’de girdiğimiz çıkmazın içindedir. Vatan Partisi, İkinci İstiklâl Savaşımızı kesin zafere ulaştıracak programıyla, siyasetleriyle ve hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen tecrübeli ve devrimci kadrolarıyla Türkiye cephesinin en kararlı ve en tutarlı gücüdür. Vatan Partimiz, Tayyip Erdoğan hükümetinin çözüm üretemediği koşullarda, Milli Hükümet için mücadelede, Türkiye cephesinin birliğine ve güçlenmesine özen göstermede herkese örnek olma kararındadır.
Bugün iç cephede ABD emperyalizmine karşı mevzilenme, somut olarak PKK/HDP ve FETÖ terör örgütlerine karşı kararlı mücadelede kendisini göstermektedir. Günümüz koşullarında Vatanseverliğin, Milliyetçiliğin ya da Emek Devrimciliğinin sınandığı mevzi budur. PKK’nın uzantısı olan HDP’nin ve FETÖ’nün sözüm ona “mağdurlarını” kucaklayan iktidar projesi, ABD’nin ülkemizi zaafa sürükleme planına hizmet etmektedir. Vatan Partisi, HDP ve FETÖ ile hiçbir zaman ve hiçbir koşulda işbirliği yapmayacaktır. Dost ve düşman bilsinler ki, Vatan Partisi, ABD emperyalizmine ve piyonları olan PKK/HDP ve FETÖ’ye karşı milletin cephesini inşa etme görevini yerine getirecektir.
PKK’nın uzantısı olan HDP kapatılmalıdır. Türk Milleti, Mecliste PKK istemiyor. Bölücü Terör Örgütüne tanınan yasal olanaklar, Mehmetçiğe kurşun olarak dönmektedir. HDP’nin kapatılması konusunda devlet, toplum ve Vatan Partisi saflarındaki yanlışların ve zaafların temizlenmesi için mücadele gündemimizdedir. HDP kapatılacaktır.
FETÖ, devlet ve toplum saflarından bütünüyle temizlenmelidir. FETÖ’nün AKP ve diğer partiler içindeki yuvalanmalarına artık hoşgörü gösterilemez. FETÖ’ye karşı mücadele görevi, geldiğimiz aşamada, devletin Atatürk’ün önderlik ettiği Cumhuriyet Devrimi değerleri üzerinde yeniden örgütlenmesidir ve toplumun Cumhuriyet ideolojisiyle eğitilmesidir. Vatan Partimiz, bu görevi başarmak için milletimizden yetki istiyoruz.
1980 sonrasında 12 Eylül rejimiyle başlayan ve daha sonraki hükümetlerin uyguladığı Neoliberal program yüzünden Türkiye ekonomisi iflas noktasına gelmiştir. Önümüzde gıda güvenliğini tehdit etmeye kadar uzanabilecek zorlu bir dönem var. Bu koşullarda Üretim Ekonomisini kurma görevi ile güvenlik görevi sımsıkı birleşmiş bulunuyor. Dış tehdide karşı direnişi en sağlam güvenceye kavuşturmak için, Üreten Türkiye’yi kurmak durumundayız. 1980 sonrasında Türkiye’ye dayatılan Neoliberal sistemden kurtulmak, bugün artık bir devrim sorunudur. Bu açıdan Türkiye Üretim Devriminin eşiğine gelmiştir. Vatan Partisi, üreticilerin yönettiği bir Türkiye için çalışmaları yoğunlaştırma kararındadır. Partimiz, bu amaçla önümüzdeki dönem işçi sınıfımızın, çiftçilerimizin, küçük ve orta sanayicilerimizin, büyük sanayici ve tüccarlarımızın Üretim Ekonomisine hizmet eden ve aynı zamanda insanca yaşamaya yönelik taleplerle yürüttüğü bütün mücadelelerin en ön safında yer alacaktır. Emekçi ve Üretici sınıflar, Vatan Savaşının ve Üretim Devriminin esas gücüdür. Eylem için karar süreçlerinde parti örgütlerimiz emekçilerle birlikte olacaktır. Vatan Partisi, önümüzdeki yerel seçimleri üreticileri örgütlemek ve yerel iktidar konumlarına yöneltmek için değerlendirecektir.
Vatan Savaşımızı kesin sonuca ulaştırmak yanında, ekonomik zorlukları Millî Direnme Ekonomisiyle aşmak için, milletin en geniş gücünü seferber edecek bir Millî Hükümetin kurulması önümüzdeki dönemin yakıcı ihtiyacıdır. Bütün milletimizi Vatan Partisi’nde örgütlenmeye, Üreten ve Birleşen Türkiye için sımsıkı birleşmeye çağırıyoruz.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.