“Ekonomide kurtuluş yolu; planlı üretim”

Vatan Partisi Karacabey İlçe Başkanı Hüseyin Kurur, Türkiye’nin ekonomik anlamda tek kurtuluş yolunun planlı üretimden geçtiğini ve ABD ile değil, Avrasya ile bütünleşmesi gerektiğini söyledi. Bunu için de Türkiye’nin birinci ticaret ortağının Çin olması gerektiğini vurgulayan Kurur, İran, Rusya ve Almanya ile de ticaret ağının genişlemesi gerektiğini kaydetti.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Vatan Partisi İlçe Başkanı Hüseyin Kurur, şu ifadelere yer verdi: “Hiç kimse yüzünü ABD sistemine dönerek Türkiye ekonomisi için bir çözüm bulamaz. Aksine gözlerimiz ABD ufuklarına takılı kalırsa, çıkış yoluna sırtınızı dönmüş oluruz. Önce Türkiye ekonomisinin görmezden gelemeyeceği gerçekleri var. Borcu borçla çevirme dönemi bitmiştir. Bunun anlamı ABD’nin denizi bitmiştir. Türkiye ekonomisi için birinci şart üretimdedir. Üretim ise planlı karma ekonomidedir. Bugün Asya’da halkçı, kamucu yeni bir uygarlık yükseliyor. Türkiye’nin geleceği o uygarlığın içindedir. Türkiye’nin birinci ticaret ortağı Çin, ikinci Rusya, üçüncüsü Almanya olmalıdır. Özetle Türkiye ekonomisi Avrasya ile bütünleşmelidir. Hiç kimse ülkemizi bu bütünleşme sürecinde koparabilecek güce sahip değildir. Çünkü Avrasya ile bütünleşme, Türkiye ekonomisi için nesnel bir olgudur.
Türkiye’de hükümet Atlantik Sistemi’ne bağlı iken, Avrasya ile bütünleşmiş Türkiye’nin enerji güvenliği Irak, İran, Azerbaycan, Rusya ve Suriye ile işbirliğindedir. Bu ülkeler ile dostluk ve dayanışma bir mecburiyettir ve asıl büyük fırsat ise güncel gelişmelerdedir. Birinci ABD’nin İran’a yaptırım tehditleri dananın kuyruğunu Kasım ayında koparacaktır. İran, Türkiye’nin komşusudur ve yalnız ekonomide değil, güvenlik alanında da iki ülke arasında dostluğu hiç kimse bozamaz. Türkiye komşusuna yönelik yaptırımlara uymayarak enerji güvenliği ve ticaret alanında büyük olanaklar elde edebilir. Batı Avrupa bile artık ABD’nin yaptırım dayatmasına boyun eğmiyor. İran ile ekonomik ilişkiler için yeni bir sistem kuruyor. Türkiye, İran’ın komşusu olarak İran ile ekonomik ilişkilerin köprüsü işlevini görebilir ve böylece ucuz enerji elde eder, geniş İran pazarına kavuşur.
Ayrıca dünyanın İran ile ilişkilerinden büyük kazançlar sağlar. Ülkemizin kaybedeceği bir şey yoktur. ABD’yi zaten kaybetmiştir. ABD, Türkiye’yi düşman olarak görüyor. Bu durumda yalnız ekonomik düzlemde değil, siyasal düzlemde de Türkiye’nin ABD tehdidine karşı güvenilir dostlara ihtiyacı var. İran ile ortaklık Türkiye için her alanda zorunludur.
İkincisi ABD’nin Çin ile ticaret savaşıdır. Türkiye, Çin ile ticarette bazı ürünlerde ABD’nin yerini alabilir. Çin’in de Türkiye’nin dostluğuna ihtiyacı vardır. Her iki ülke ABD’nin beslediği bölücü terör örgütlerine karşı mücadele etmektedir. Ekonomik işbirliği, teröre karşı işbirliği ile bütünleşmekte ve birbirini desteklemektedir. Büyük işbirliği olanakları sonucunda; Türkiye ABD’den medet umarsa gerçek ekonomik ortaklarıyla arasına mesafeler koyar. ABD, Türkiye’yi yeniden denetim altına alma şansı yoktur ancak Türkiye’nin dostlarıyla olan ilişkilerini dinamitleme planı vardır. Bu planı bozmak çok önemli. O zaman Türkiye, ABD yaptırım baskı ve tehditlerine karşı koyan çok geniş bir dünyanın dostluğunu kazanma olanağına kavuşur. En son Washington yönetiminin Türkiye baskıları karşısında Çin’den Almanya’ya ulaşan geniş bir ittifak birikiminin ortaya çıkması önümüzde izleyeceğimiz siyasetin ipuçlarını da vermektedir.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.