Eğitim-Sen’de “Onurlu mücadele” sürecek!

Karacabey Eğitim-Sen Temsilciliği “9. Olağan Genel Kurulu”nu gerçekleştirdi. 38 üyenin oy kullandığı kongrede, Zakir Üngör, Erol Karabudak, Erdoğan Irmak, Elçin Duran ve Taybet Ağlan yönetim kurulu üyeliğine seçildi.
Öğretmenevi’nde gerçekleşen kongreye üyelerinin yanı sıra, Eğitim-Sen Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Yasal, Şube Sekreteri Atakan Erdağı, Bursa Şubesi üyeleri Kadir Karslı, Güner Varol, CHP Belediye Başkan Adayı Ayhan Kutku, CHP eski İlçe Başkanı Erhan Gül, CHP Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Coşkun, ADD İlçe Başkanı Haluk Aka, Eğitim-Sen Eski İlçe Temsilcileri Fahri Çeki, Kemal Yazar, Necati Mendeş, Eğitim-Sen eski Yönetim Kurulu Üyesi Sabahattin Soner, CHP Meclis Üyesi Aday Adayı Özhan Kondu, DSP Meclis Üyesi Aday Adayları Erol Yüksel Cingil, Ahmet Akıncı, Emekli öğretmenlerden Sadık Kırlı, Cafer Hacer, Emekli Bankacı Yusuf Özen, esnaf Cahit Akıncı, işçi emeklileri Mehmet Ali Arpa, Recep Akdemir katıldı.
Tunç, iktidara yüklendi
Kongrenin Divan Başkanlığı’na seçilen eski Eğitim-Sen Temsilcisi Salih Tunç, yaptığı konuşmada iktidarı topa tuttu. Ülkenin karanlık bir süreçten geçtiğini vurgulayan Tunç, “Yargının, devleti ayaklar altına aldığı bir diktatörlüğe doğru gidiyoruz. Ülkemizde demokrasinin ‘D’si bile kalmadı. Böyle bir ortamda demokrasi güçlerine ve emniyet güçlerine çok önemli görevler düşmektedir. Her zamankinden daha çok birlikteliğe ihtiyacımız var. Bugün mücadele günüdür. Eğer bugün mücadelemizi yükseltmezsek, yarın geç kalmış olacağız. Çeşitli bahaneler uydurarak örgütümüzü zayıf düşürmek gibi bir hataya düşmeyelim. Bütünden ayrılanlar bugüne kadar hiç başarılı olmamışlardır. Gündemden, gidişattan şikayeti olan varsa, mücadelemizi sürdürmemizin zamanıdır. Bizim ayrışmak gibi bir derdimiz yok. Bu işin ne yatay ne de dikey tarafıyız. Biz demokrasinin, emeğin, barışın, laik sosyal hukuk devletinin tarafıyız. Bunun için de mücadele edeceğiz. Hiç kimsenin tarafı olmayacağız. Gezi ruhunu tekrar canlandırarak sürdüreceğiz. Herkes şapkasını önüne koyup düşünecek. Kişisel hırslarla, egolarla kendimizi tatmin edebiliriz ama emek, demokrasi ve barış hareketine büyük zarar veririz. Bu Karacabey içinde, Türkiye Cumhuriyeti içinde geçerlidir. Herkesi sorumluluklarını tekrar düşünmeye davet ediyorum. Emek hareketi olarak Ankara’da meydanlardaydık. DİSK, KESK, bize destek veren siyasi partiler ve gençlik örgütleriyle beraber tepkilerimizi haykırdık. Çeşitli bahanelerle örgütlerden ayrılmak sadece kişisel egoları tatmin eder. Genel kurulumuzu emek, demokrasi ve barış mücadelemize büyük katkılar sağlayacaktır” dedi.
Kutku, destek istedi
Eğitimcilerden destek isteyen CHP Belediye Başkan Adayı Ayhan Kutku, Eğitim-Sen’in mücadelelerine her zaman destek vereceklerini söyledi. 64 yıldır CHP’nin Karacabey’de belediye başkanı çıkaramadığını dile getiren Kutku, “Sizlerin desteğiyle bu kez şeytanın bacağını kıracağız ve seçimleri kazanacağız” diye konuştu.
“Eğitim-Sen’i daha da yüceltmeliyiz”
Eğitim-Sen’in mücadelesini, onur mücadelesi olarak gördüklerini söyleyen Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi Zakir Üngör, “Ülkemizde değişim ve dönüşüm adı altında toplum mühendisliği meyvelerinin nasıl atıldığını hep birlikte görüyoruz. En fazla yüklenilen nokta eğitim alanının üzerinde. 4+4+4 gibi bir dönüşümle yıkım politikaları başlanmış durumda. Nedeni de AKP. Mücadeleye üyelerimizle destek vermeye çalıştık. 3 yıldır sürdüğümüz mücadeleyi bundan sonra istekli arkadaşlarımızla birlikte ya da yepyeni bir ekibe devretmeye gönüllüyüz. Düşüncelerimizden, değerlerimizden utanmak ya da uzak durmak bizlere yakışmaz. Bizim değerlerimiz gerçekten çağdaş, evrensel ve ahlaki insan değerlerine uygundur. Her zaman onur duymalıyız ve değerlerimize sonuna kadar sahip çıkmalıyız. Ülkemizde kimlerin nerede, nasıl siyaset yaptığını ve sendikacılık yaptığını hepinizin takdirlerine sunuyoruz. Özellikle 4+4+4 yıkım politikasında kimlerin ne yaptığını, gelin hep birlikte değerlendirelim. Diğer sendika ve örgütlerde kimlerin neler yaptığını sizin takdirlerinize bırakıyoruz. Sendikacılık çıkar, beklenti amacına dönüştüğünde ister istemez toplanan paraların paylaşım, bölüşüm kavgası başlar. Sendikacılık, dernek havasına dönüşür. Ülkemizde oldukça fazla örnekleri var. Bizde tamamen gönüllük esastır. Sendikamızın tavrı herkes tarafından da biliniyor. Gezi süreciyle birlikte Türkiye’de yepyeni bir uyanışı ve özellikle 80 döneminin ürünleri olarak gördüğümüz gençlerin mücadelesini hep birlikte izledik. Bu mücadeleyi sonuna kadar destekledik. Yanlarında olduk. Alanlara çıktık. Bu değerler bizim değerlerimizdir. Bunlardan hiçbir şekilde ne utanmalı ne de sıkılmalıyız. Her ortamda dile getirmeli ve onur duymalıyız. Son bir ayda olanlara baktığımızda Eğitim-Sen’e ve konfederasyonu olan KESK’e çok büyük görev düştüğünü görüyoruz. Bu görevi yerine getirirken üyelerimizden destek almalıyız. Eğitim-Sen’i daha da yüceltmeli ve mücadelesini yükseltmeliyiz”
“Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz”
Üngör’ün ardından söz alan Eğitim-Sen Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Yasal, “Mücadele ivmesini yükseltmiş Eğitim-Sen ve KESK’in bayrağını hak ettiği yere çıkaran arkadaşlarımı kutluyorum. Emeklerine sağlık diyorum. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz
Ülkenin kara yüzlüleri medyada demokrasiden, özgürlükte yana dem vuruyorlar. İnsanoğluna yakışmayan davranışların hepsini sergiliyorlar. İyi ki ülkemizin demokratları, sosyal demokratlar, devrimcileri, sosyalistleri, laik toplumdan yana insanları var. Medyadan geçinen pislikler, kapitalizmin en doğal davranış biçimini sergiliyorlar. Onlara göre ayıpsanacak bir durum yok. Kapitalizmin, serbest piyasanın yasası budur. Ahlak ve dürüstlük bulamazsınız. Hepimize görev düşüyor. Gerçek anlamda cumhuriyeti kurmak, demokrasiyi taçlandırmak yüreği özgürlüğe inananların işidir. Yüreğinde insan sevgisi olmayanlar bu işi yapamaz. Bunları gerçekten demokrasiye önem veren, insan hak ve özgürlüklerine inananlar yapabilir. Bu güne kadar temsilciliğimiz ve tüm üyelerimiz yüzümüzü ak etmişlerdir.
AKP iktidara geldiğinde KESK’i hedef gösterdi. Küçültmeyi ve zayıflatmayı hedeflediler. Güçsüz, çelimsiz bir KESK işlerine gelecekti. Beceremediler. Bu durumdan vazife çıkaran küçük kümeler hortladı. Bunlar ezik kalacaklar. Direnenler mücadeleyi her zaman kazanacak. Hep birlikte kazanacağız. Yapmamız gereken kimseyi ötekileştirmeden AKP iktidarını alaşağı edip, yerine halk iktidarını kurmaktır. KESK olarak elimizden geleni yapacağız. Eğitim-Sen olarak üstümüze ne düşüyorsa yapacağız. AKP’yi iktidardan indireceğiz. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Alnımız ak, başımız dik. Utanması gerekenler hırsızlardır. Ayakkabı kutularına milyon dolarları saklayanlardır” ifadelerine yer verdi.
Eğitim-Sen Bursa Şubesi Sekreteri Atakan Erdağı, “Ülkede ve dünyada siyasetin değiştiğini görmemek mümkün değil. Özellikle eğitim-iş kolundaki çalışma koşullarımızdaki artan yükler daha da fazlalaştı. Çalışma koşullarımız gittikçe kötüleşiyor. Sürece müdahale hızımızın artması gerektiği bir sürece giriyoruz. Yaşanan sorunları tartışıp, konuşup, çözüm üretelim, sonra müdahale edelim dediğimiz dönemler geride kaldı. Anında müdahale etmediğimiz anda, süreçteki olumsuzluklar, çalışma ve yaşama koşullarımızın bir parçası haline gelir. En somut örneği AKP iktidarıyla beraber gelen 4+4+4 sistemidir. Bu sistemi getirenler ve savunucuları aramızda aynı okulda çalışan arkadaşlarımızın tamamı aslında mağdur olanlardır. Böyle derin çelişkiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Toplum mühendisliğiyle beraber, gerici, yobaz ve muhafazakar bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Biz bilimsel, laik, demokratik, çağdaş bir eğitim anlayışı istiyoruz. Eğitimciler olarak bir duruş sergilemeliyiz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ve mali raporun okunmasının ardından yapılan seçimlerde, Erol Karabudak 37, Zakir Üngör 36, Erdoğan Irmak ve Elçin Duran 32, Taybet Ağlan 23 oy alarak yönetim kuruluna seçildi. İl delegeleri ise şu isimlerden oluştu: Erol Karabudak, Erdoğan Irmak, Elçin Duran, Betül Karabudak, Zakir Üngör, Osman Öztürk, Sadiye Üngör, Ülker Kibar, Nurcan Bel Irmak, Taybet Ağlan, Asiye Kibar, Fahri Kaya, İkbal Gök, Sidar Tosun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.