DÜŞMAN MEVZİSİNE MERMİ TAŞIMAK!

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

Ak Partinin bir görevi açılım yapmaktı. ABD ve AB tasarılarını ard arda uygulamaya koydu. Açılım adlı ihanet tasarısıyla hendekler kazıldı, ana dil diye bir sorun ürettiler, Türk Milleti tanımını anayasadan çıkarmaya kalkmak, anayasanın ilk 4 maddesini kaldırmaya kalkmak.. İşin acı yanı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir yandan Ak Partiye muhalif görünürken diğer yandan CNN’de katıldığı programda “Anayasanın ilk 4 maddesi tartışmaya açılabilir” dedi! CHP milletvekillerinden de akademisyen görüntüsündeki birkaç kişinin ve liboş yazar, sanatçı müsveddesinin imza attığı “Açılıma Evet” bildirgesine imza verenler oldu. Ancak o sırada MHP içinde olan mangalda kül bırakmayan Amerikan soslu Türk Milliyetçisi (!) İyi Parti kurucuları da alttan alta bu açılım ihanetine destek oluyormuş! Kim bu zat?… Hasan Seymen! Hasan Seymen 2011’de başlayan, terör örgütlerinin taleplerinin dillendirildiği yeni anayasa tartışmalarında öne çıkan Denge Denetleme Ağı’nda (DDA) aktif çalıştı. Kafkas Dernekleri Federasyonu’nu (KAFFED) temsilen Turuncu ‘devrim’lerin finansörü olan National Endowment for Democracy (NED), Avrupa Birliği, Hollanda Kraliyeti gibi kuruluşlardan fonlanan DDA’da yer alan Seymen, koordinasyon kurulu üyeliği ve sözcülüğünü üstlendi.
Hasan Seymen’in Genel Başkan Yardımcısı olduğu KAFFED de DDA çatısı altında ‘Çerkesler nasıl bir anayasa istiyor’ başlıklı çalışmasıyla sürece katıldı. Hazırladıkları raporu TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na teslim etti, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’la, siyasi partilerle görüşmeler yapıp destek istedi. Rapor, Türkiye’nin etnik bölücülüğe teslim edilmek istendiği süreçte bölücü talepleriyle dikkat çekti. Türk Milleti kimliğinin silinmek istendiği raporda öne çıkanlar şu şekilde;
-Anayasal vatandaşlık temel alınmalı, vatandaşlığın hukuki tanımında, hiç bir ırk ya da etnisiteye atıf yapılmadan, “Türkiyelilik veya Türkiye ( Cumhuriyeti ) Vatandaşlığı” kavramlarına vurgu yapılmalıdır.
-Her türlü etnik, kültürel ve düşünce gruplarının, toplantı ve gösteri yapma, dernek kurma ve uluslararası kuruluşlara katılma hakkı güvence altına alınmalıdır.

  • İnsanlık tarihinin ortak mirası, ülkemizde konuşulan tüm diller koruma altına alınmalı, kreş ve ana okullarından başlayarak anadil eğitimi devlet eliyle yapılmalı, üniversitelerde anadillerin korunmasına ve eğitimine ilişkin bölümlerin açılması sağlanmalıdır.
  • İnsanlara atalarından miras kalan özgün aile adları, isim, lakap vb. değerlerini soyadı olarak kullanmalarının önü açılmalıdır.
    -Yerleşim yerleri adlarını Türkçe ile sınırlayan ve bu sebeple yüzlerce yerleşim yerinin orjinal adlarının değiştirilmesine yol açan yasalar kaldırılmalı ve bu isimlerin korunması teminat altına alınmalıdır.
  • Merkezi ve yerel yönetimler arasında siyasi ve idari yetki, görev ve sorumlulukların dengelendiği, yerel yönetimlerin güçlendirildiği, katılımcı, yerinden yönetim ilkesinin uygulanması sağlanmalıdır.
  • Yeni anayasa, tarihimizle yüzleşilmesinin önünü açmalı, ırkçı, taraflı, tarihsel ve bilimsel gerçeklere aykırı resmi tarihin tarafsız bir gözle yeniden yazılmasını sağlamalıdır. Tek bir olay ya da şahsiyetten hareketle etnik veya kültürel olarak farklı kesimleri rencide edici ifadeler ayıklanmalı, haksızlığa uğrayan tarihi şahsiyetler üzerinden farklı etnik kimliklerin itibarları iade edilmelidir.
    Seymen, KAFFED sitesinde 29 Mayıs 2012’de yazdığı ‘Bizi Kimseye Benzetmeyin’ başlıklı yazısında anayasa çalışmalarını anlattı. Kendilerine bölücü diyenlere karşı çıkan Seymen, Çerkeslerin Türkleştirilmek ve Kürtleştirilmek istendiğini savundu, “Biz Türk değiliz. Biz Kürt değiliz. BİZ ÇERKES’iz” dedi. Seymen 2014’te yayınlanan videoda da neden DDA’ya katıldıklarını anlatırken Türkiye Cumhuriyeti’ni Çerkesler’i asimile etmekle suçladı. Seymen şunları söyledi: “TBMM’nin yeni anayasa için derneklerden görüş istemesi sonucunda KAFFED olarak biz de Çerkesler adına özellikle Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren gördüğümüz asimilasyon politikalarının sonuçlarını yaşayan insanlar olarak, birinci sınıf vatandaş gibi yaşayabilmek, herkesin eşit hak ve özgürlüklere sahip olması, temel hak ve özgürlüklerini herkesin eşit şekilde kullanması adına isteklerimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bildirdik”.
    Ak Parti ne denli ABD ve AB tasarılarıyla Türkiye Cumhuriyetinin temelleriyle oynadıysa CHP ve MHP ‘den kopartılıp Washington merkezli İyi Partide aynı yolu izledi. İzlemeye devam ediyor.
    CHP, Altı Oku güncelleme çalışmaları başlattı. Altı Ok kimin? Mustafa Kemal Atatürk ‘ün. Peki Altı Oktan eser var mı? Yok… Üstelik Altı Oku Türkiye Cumhuriyetine yöneltti, CHP. Yanına yancısı Amerikan soslu İyi Partiyi de alarak!
    Bu Düşman Mevzisine Mermi Taşımaktır!
    O halde Milli Demokratik Devrim Mevzisinde olanların görevi sürüyor.
    BİZ MİLLİ DEMOKRATİK DEVRİM MEVZİSİNDEYİZ!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.