Değnekte Tutulacak Yer Kalmadı

Arjantinliler, gıda yardımı eksikliğini “Açlık varsa, karantina olmaz!” sözleriyle protesto ediyorlar.
Corona günlerinin açmazı tam da bu işte.
Virüsten ölmeyelim derken açlıktan ölmek!

Hani o dükkâna girip de, “Tek ucu b..lu değnek var mı?” diye soran adama, “Takımı bozmuyoruz abi!” diyen karikatürdeki gibiyiz.
Ekonomi ile sağlık arasına sıkıştık kaldık.
Neyi açıp neyi kapatacağımızı, sokağa kimi salıp kimi yasaklayacağımızı şaşırdık.
Yasaklamalar sebebiyle “gençlik” ve “yaşlılık” ölçülerimizi sorguladık sonunda.
Garip ama gerçek; evde bir arada yaşayan aile bireylerini aynı arabaya koymaz, aynı yatakta uyuyan karı kocaları araç içinde yan yana oturtmaz olduk.
Park ve bahçeler ile sahilleri yasaklarken, alışveriş merkezlerinin açılmasına “okey” verdik.
Açık havada yakın temas olmadığı sürece risk yok lakin ekonomik bir durum da yok. 
AVM’lerde ise her ikisi de var. 

11 Mayıs itibarıyla AVM’lerle birlikte pek çok işletme kapılarını (umuyoruz ki tedbirler dahilinde) açacak.
AVM’ler açılacak iyi hoş da, biz gidebilecek miyiz mesela?
Gidip eskisi gibi gönül rahatlığıyla dolaşabilecek miyiz mesela?
Şu anda sadece ekmek yemek derdine düşmüşken bir AVM’den en elzem ne alacağız mesela?
Ya AVM çalışanları, onlar kendilerini müşterilerden ve birbirlerinden nasıl koruyacaklar mesela?

Memleketin en önemli şahsiyetleri olarak parlayan kuaförler ve berberler de 11 Mayıs’a hazırlanıyor.
Erkeklerde saç sakal birbirine karıştı. Kadınlar deseniz Frida Kahlo’dan hallice. Bırakın manikürü pedikürü, dip boyalar fena halde geldi. Degrade modası çıksa da modaya uysak diyecek kadar açıktan koyuya gidiyor saçlar. Sanırım birçok kişi pandemi bahanesiyle saç boyamayı bir kenara bırakıp beyaz saça geçiş yapacak.

Futbol maçları bile başlayacak yakın zamanda. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın liglerin başlamasına sıcak bakmadığı her halinden belli. Lakin TFF ille de oynayacağız diyor. Koca, Coronavirüs sorumluluğunun TFF’ye ait olacağını “Federasyon, özgür, kendi iradesiyle kararı verdi, bundan sonra sorumluluk federasyonundur” sözleriyle belirtirken, “Hasta olursanız kapımıza gelmeyin!” diyor ihtimal. 
2020’de yapılacak olan Dünya Olimpiyatları ertelenmişken biz top peşinde koşmaya devam edeceğiz anlaşılan.
Oynat Uğurcum oynat, oynatmaya az kaldı, sen de oynat!
Hımm, futbol maçları başlıyorsa diğer spor karşılaşmaları da başlar mı acaba ufak ufak? 
Mesela, bu yıl 29 Haziran’da başlayacağı söylenen Kırkpınar Yağlı Güreşleri yapılır mı?
Yapılırsa eğer piklerden pik beğeniriz ki, öyle böyle değil… 

Kısacası şimdi önümüzdeki seçeneklerin ikisi de birbirinden âlâ.
Ekonomi mi, pandemi mi?
Yani, kırk katır mı kırk satır mı?

Çark dönmezse açlık başlar, açlık başlarsa virüs solda sıfır kalır.
Online çalışabilen kesim evden çalışırken, üretimin bire bir tarafında olan kesim zaten başından beri mecburen dışarıda, işinin başında.
Temizlik görevlileri, fabrikalardaki işçiler, tarlalardaki çiftçiler, taşımacılık ve dağıtım sektöründeki şoförler ve kuryeler evden çalışamazlar haliyle.
Birileri üretecek ve birileri de taşıyacak ki, hazıra alışmış insanlar birbirini yemesin.
****
Günlük hayatımıza dönmek istiyoruz tabii ki hepimiz. 
Korkmadan, ürkmeden, tedirgin olmadan, öyle ya da böyle eski hayatımızı sürdürmek istiyoruz.
Bu yasaklı günlerde eski hayatımızın izlerine bakarak, ne kadar büyük bir konfor içinde yaşadığımızı fark ettik. Şikâyetlenmelerin, özençlerin, ideallerin, hedeflerin ne kadar da anlamsız olduğunu gördük. 
Her şey sağ ve sağlıklı iken önemli.
O yüzden önce sağ ve sağlıklı kalmaya bakacağız.
Sonra da canımızın yongası malımıza sahip çıkacağız.
****
Bu savaşta bedenine, becerilerine ve kötü ihtimallere yatırım yapanlar biraz daha şanslı görünüyor.
Kendi işini görebilenler, gelirken gelmez olur deyip az da olsa tedarikli olabilenler, sağlığına dikkat edenler, israf etmeyenler, az ile yetinebilenler, yaşam zincirinin tüm halkalarını önemseyenler, insanlığını kaybetmeyenler, kendini geliştirenler, birlik olabilenler, ayrımcılığa karşı çıkanlar, hainlik etmeyenler, fırsatçılık yapmayanlar birer birer parıldıyorlar şimdi.

Hâlâ daha kötülük peşinde olanlara ise ne desek az.
Devirleri bitti, geçerlilikleri kalmadı, miatları doldu. Şu anda yaşananlardan dahi hiçbir ders çıkartmıyorlar.
Ortasından tutsaydık bari dediğimiz iki ucu b..lu bu değneği, temiz kısmı kalmayana kadar pislemek için hamle üzerine hamle yapıyorlar.
Ve ben ibretle izliyorum onların bu aymazlıklarını.

Evine temizliğe çağırdığı kadına bir öğlen yemeğini çok gören mi istersin, yoksa temizliğe gittiği evde doğru düzgün iş yapmadan eşek yüküyle para talep eden mi?
İşveren kişi bir öğlen yemeği vermediği kadının onun hayatını nasıl kolaylaştırdığını anlamış mıdır şimdi?
Ya temizliğe giden kadın, ki o da günlük kazancından oldu, keşke nasılsa anlamaz deyip kandırmasa mıydı biçare ev sahibesini?
Keşke küçük çiftçiler tarlalarının çürük mallarını bir poşete doldurup fahiş fiyata satmasaydılar.
Keşke organik sebze meyve diye diye, gezen tavuk yumurtası diye diye müşterilerden hak etmedikleri paraları talep etmeseydiler.
Keşke canını ortaya koyarak can kurtarma peşine düşen sağlıkçılara saldırmasaydılar.
Keşke baĞzı doktorlar can derdine düşmüş bir hastayı iliğine kemiğine kadar soymasaydılar.
Keşke fırsat bu fırsat deyip ceplerini doldurmaya bakmasaydılar.
Keşke askıda fatura uygulaması ile muhtaç insanların faturalarının ödendiği sisteme saldırıp, bu uygulamayı kapattırmasaydılar.
Keşke insanlara iyilik etme peşinde olan insanların iyi niyetlerini kötülüğe kullanmasaydılar.
Keşke minicik bir sıpayı azgın köpeklere parçalatmasaydılar.
Keşke el kadar çocuklara el uzatmasaydılar.
Keşke dışarı çıkma yasağında evinden çıkan 17 yaşında bir çocuğu yakalamak için ona ateş edip ölümüne sebep olmasaydılar. (Derdiniz yaşatmak mı, öldürmek mi anlamadık ki!)
Keşke bir kişiyi cezaevinden çıkartabilmek için koskoca bir suçlular ordusunu salıverip, kaç kişinin kanına girmeseler, yeni suçlar ve yeni suçlular yaratmasaydılar.
Keşke “uydurukçu” insanlar yerine bilime kulak verseydiler.
Keşke insanların dini inançlarını onları kontrol etme amaçlı kullanmasaydılar.
Keşke düşüncesini söyledi diye insanları, özellikle de gazetecileri suç üzerine suç üreterek hapislere atmasaydılar.
Keşke okusaydılar, keşke anlasaydılar…

Ya ekranlardan taşan kötülük?
Ekranlardan bar bar bağıranlar, ona buna sataşanlar, bile isteye yalan yanlış konuşanlar; onlar kendilerini izlemiyorlar mı, kendi tavırlarından utanmıyorlar mı, hiç aynaya bakmıyorlar mı, söylenenlere kulak vermiyorlar mı, tüm dünyalarının bir yalandan ibaret olduğunu görmüyorlar mı?
İnsanlara eziyet ederken, hayvanlara eziyet ederken, toprağa suya havaya ihanet ederken, yaradana karşı geldiklerini anlamıyorlar mı?

Görüldüğü üzre kötülük sadece bir kesimde değil, kötülük yüreklerde.
İyi de, bak değneğin tutulacak yeri kalmadı artık.
İyisiyle kötüsüyle herkesin eli pisliğe bulandı.
Peki, kim temizleyecek, kim arıtacak şimdi bu dünyayı?
Covit-19 mu?
Dengeli ve adaletli bir yeni düzen mi?

AVM’ler pandemiye hazır mı?
Madem mevzumuz AVM’lerin açılışı, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Fikri Düşünceli’nin basın açıklaması ile son vereyim yazıma. Siz de AVM (ve sosyalleşme) kararınızı ona göre verin.

“Bildiğimiz üzere 04.05.2020 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından Corona virüs önlemlerinin tedrici olarak esnetilmesi ve alınacak önlemlere dair yeni bir açıklama yapılmıştır. Buna göre 11 Mayıs tarihinde bazı bölümleri hariç AVM’ler açılacaktır. Bu nedene daha önce 12 Mart 2020 tarihinde kamuoyu ile paylaşmış olduğumuz, Corona Virüs Vakasından Hareketle Hastaneler ve Toplu Bulunulan Mekanlarda Yapılması Gereken Bazı Acil Düzenlemelere Dair Önerilerimiz başlıklı açıklamada değinmiş olduğumuz önlemlerle ilgili bazı hususları genişleterek ilgililerin ve kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

1- Covid-19 virüsü parçacık büyüklükleri ≥ 80-160 μm çapında (μm=1 nanometre=0,001 mikron, 1 mm 1000 mikron) olup virüsün geçiş yolları, bulaşması ve yayılması aşağıda belirtilmiştir.
Havadaki damlacıklar ile direk temas (konuşma, hapşırma veya öksürme ile oluşan büyük damlacıkların doğrudan solunması),
* Direk temas (konuşma, öksürük ve hapşırma ile oluşan büyük damlacıkların düşerek yüzeylere yapışması, bu yüzeylere elle temas ve ellerin yüze (ağız, burun, göz) sürülmesi veya hasta kişilerle el teması),
Damlacıkların dolaylı olarak solunması (havada asılı kalan damlacıkların solunması, konuşma, öksürük ve hapşırma ile oluşan damlacık ve kalıntılarının hava hareketleri ve akımlarıyla uzaklara taşınması ve bu havanın solunması),
* Enfekte kişiden kaynaklanan faktörler (idrarı, dışkısı, vücut dokuları ve sıvıları),
* Diğer (Tuvaletlerden, yer süzgeçlerinden ve pis su tesisatından kaynaklanan parçacıkların havayla taşınarak solunumu veya temasla yüze taşınması) yoluyla olmaktadır.
2- Pandemi sırasında iç havanın herhangi bir şekilde kullanılmaması gerekir. Bu yüzen gerekli tadilatlar yapılıp sistemlerin %100 taze hava ile çalıştırılır hale getirilmesi gerekmektedir. Klima santralleri %100 hava ile çalıştırılsa bile by-pass-resirkülasyon kanalları sadece damperlerle kapatılmamalı, tam sızdırmaz hale getirilmelidir. Mayıs ayında olunması nedeniyle klima cihazlarının Free Cooling (serbest soğutma) şeklinde çalıştırılması ancak hava şartlarının uygun olması halinde mümkündür. Klima santralleri AVM’ler açılmadan en az iki saat önce veya mahâlin ihtiyacı olan hava debisini iki defa sirküle ettirecek şekilde çalıştırılması gerekmektedir. Ayrıca sistem 24 saat boyunca dış taze hava ile düşük debi ve hızda çalıştırılmalıdır.
3- Hepa/Ulpa Filitreleri ve tavanı yüksek olmayan mağaza, vb. gibi mekânlarda iç havayla çalışan bütün klima cihazları (Rooftop-Fancoil-VRF, Heat Pump, vb.) çalıştırılmamalıdır.
4- AVM’ler açılmadan ve fanlarını çalıştırmadan önce Fan-coiller iki saat boyunca 60°C’de ısıtılmalıdır.
5- Klima santrallerindeki nemlendirme sistemleri Buharlı Nemlendirici sistemleri ile değiştirilmelidir.
6- AVM girişlerinde hava perdeleri çalışıyorsa kapatılmalıdır.
7- Tuvaletlerin egzoz fanlarının 24 saat çalıştırılması ve kapılarının açık bırakılmamasına dikkat edilmeli, varsa yer süzgeçlerinin susuz kalmaması sağlanmalı, lavabo, klozet armatürleri sensörlü değilse değiştirilmeli, havalı el kurulama cihazları sökülerek kullan-at kağıt peçete kullanımına geçilmeli ve deterjan ihtiyacı sürekli olarak karşılanmalıdır.
8- Klimaların taze hava ve egzoz sistemleri ile WC aspiratörlerinin atış ve emiş mesafeleri bakım personeli tarafından kontrol edilmeli, yakın olanlar düzeltilmelidir.
9- Nisan ve Mayıs aylarının yaz sezonu için klima sistemlerinin bakım dönemi olması nedeniyle filtrelerin değiştirilmesi ve cihaz bakımlarının yapılması gerekir. VRV, VRF vb. gibi sistemlerle ilgili bu işlemler yapılırken standartlara uygun kişisel koruyucu donanım (elbise, maske, eldiven, gözlük, vb.) kullanılmalıdır. Mevcut filtrelerin Corona virüsü engellemesinin mümkün olmadığı ve virüsü tutabilecek Hepa veya Ulpa Filtrelerin sistem sonuna takılmasının teknik ve ekonomik olarak mümkün olmayacağı göz önüne alınarak EN779/2002 ve 2012 Standartları yerine geçen ISO16890/2016 Filtre Standartına uygun filtre sistemiyle değiştirilmesi, virüsü %100 önlemese de faydalı olacaktır.
10- HVAC bakım personeli, filtreleri standart güvenlik prosedürlerine uygun olarak özellikle egzoz hava filtrelerini değiştirdiğinde risk altında olabilir. Filtreler, sistem kapalıyken standartlara uygun kişisel koruyucu donanım kullanarak değiştirilmeli ve sökülen filtreler için biyolojik atık kuralı uygulanmalıdır.
11- Bu tadilat ve bakımların yapılıp yapılmadığının acilen denetlenmesi ve eğer yapılmadıysa AVM’ler açılmadan önce ivedilikle yapılmasının sağlanması gerekmektedir.
12- AVM yöneticilerinin AVM’ler açılmadan almaları gereken diğer tedbirler arasında;
* Havalandırma ve klima sistemlerini projelerine, standartlara ve özellikle Corona Virüsüne uygun tedbir alınmış halde çalıştırılmasını sağlatmak,
* Bakımlarını yaptırmak,
* Sistemle ilgili test ve periyodik kontrolleri yaptırmak da olmalıdır.
13- İşletme/bakım mühendisi ve bakım firmalarının AVM açılmadan alması gereken tedbirler de şunlardır:
Havalandırma ve klima sistemlerini projelerine, standartlara ve özellikle Corona Virüsüne uygun tedbir alınmış halde çalıştırılmasını sağlamak,
* Bakımlarını yapmak/yaptırmak,
* Sorun çıktığında arızaları gidermek,
* Sistemle ilgili test ve periyodik kontrolleri yapmak/yaptırmak.
14- Mutlaka yapılması gereken bu işlemlerin, klima sistemlerini tasarlayan, uygulayan ve işletenlerin mesleki ve vicdani sorumluluklarına bırakılması asla yeterli değildir. Bakım ve kontrollerin teknik standartlara uygun olarak yapılmaması virüsün yayılmasına neden olacaktır.

Yukarıda AVM’ler nezdinde belirttiğimiz önlemlerin büyük iş yerleri ve bütün toplu bulunulan mekânlar için geçerli olması gerektiğini özellikle vurgulamak isteriz. İnsan yaşamı piyasanın insafına bırakılmamalı ve gündelik siyasete alet edilmemelidir.
Mutlaka alınması gereken bu önlemleri ilgililerin ve kamuoyunun dikkatine sunuyor, tüm halkımıza sağlıklı günler diliyoruz.”

8 Mayıs 2020 / C.E.Y.

cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.