Dağlarına Bahar Gelmiş Memleketimin

Herkes kentlere koşarken, kentler yaşanılır olmaktan çıktı. Kentlerde yaşayanlar kırsal kesim özlemiyle yanıp tutuşuyor. Gökdelenlerin balkonlarına ağaçlar dikiliyor. Evlerin salonlarına plastik ağaçlar, bahçe duvarlarına plastik sarmaşıklar yerleştiriliyor.
Kentlerde güneş doğmuyor. Kirli hava ile birleşen sis nedeniyle güneş yüzünü gösteremiyor. Hava kirliliğine çare olarak düşünülen doğalgaz pahalılık yüzünden kullanılmaz oldu. Yoksul kesim ucuz olduğu için kalitesiz kömür, tekstil artığı ve yanık yağ kullanıyor ısınmak için. Bu nedenle kırları, yeşili, açık havayı görebilmek için kentlerden 40-50 kilometre uzaklaşmak gerekiyor.
Bu yıl kar beklenen zamanda yağmadı. Kırsal kesim ve bomboş barajlar yağış bekliyor. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği için bademler erikler çiçek açtı. Kırlar yemyeşil. Bu güzellikleri görmek kentliler için artık hayal. Kentlilerin en büyük eğlencesi kısaca AVM dedikleri para tuzakları büyük mağazalar. Plastik çimlerin üzerinde gezinip plastik ağaçlara bakıyor, plastik paraları ile hafta sonu geçiriyorlar.
Son açıklanan verilere göre artık Türkiye nüfusunun yüzde 92,3’ü kentlerde yaşarken sadece yüzde 7,7’si köylerde yaşıyor. Elbette bu rakamlar gerçekçi değil. AKP iktidarı tarafından çıkarılan son Bütünşehir Yasası ile Büyükşehir olarak ilan edilen illerde köy kalmadı. Bütün köyler mahalle adını aldı. Gerçekte köy olan bu yerler yukarıdaki rakamları tartışılır hale getirse de işsizlik, köylünün emeğinin değer bulmaması, tarımsal desteklerin yetersizliği, nüfus artışı nedeni ile küçülüp verimsizleşen tarlalar, yakında bu rakamları doğru hale getirecek.
Bu durumda da kentlere göçenlerin kırsal kesim özlemi büyüyecek. Kentlerde yaşayanlar da beton yığınları arasından baharın gelişini göremeyecek.
İklim değişiklikleri nedeniyle aldanmıyorsak, Ahmed Arif’in dediği gibi: Dağlarına Bahar Gelmiş Memleketimin…