Çiftçi de 10, Pazar’da 100 kuruş

Birkaç gün önce müşteri bulurum
düşüncesiyle “Kavun-Karpuz Pazarı” olan Çavuş Köy’e gittim. Gördüğüm manzarayla
hem şaşkın oldum hem kahroldum!

         3 gün önce
Pazar tezgahında kilosunun 100 kuruşa satıldığını gördüğüm kavundan daha
kaliteli kavunun kilosu 10 kuruş bile değildi. Yaklaşık 3 ton kavun “tunba”
denilen götürü usulü sadece 250 liraya satıldı.

Ara sıra yazı yazdığımı bilen
çiftçiler, “Yaz kardeşim şu rezilliği de yaz” dediler. Köylülerin dertlerini
dinlerken kendi sıkıntımı unuttum. Römorklardaki karpuzları görünce aklım
başıma geldi. Bir çiftçiye karpuzun kaç para olduğunu sorduğumda aldığım cevap
ilginçti; “Sana bedava zaten tüccarlara da bedavaya satıyoruz. Bu römork 3
gündür burada. Bu gün tamamını 250 liraya vereceğim” dedi.

Kilosu 10 kuruşa bile gelmiyordu.
Karpuz kaliteliydi, oysa bir gün önce tezgahta gördüğüm yüzüne bakılmayacak
karpuzun kilosu 50 kuruştu.

Düşünebiliyor musunuz, çiftçi büyük
zorluklarla yetiştirip toplayıp pazara getirdiği kavunu tüccar, kilosunu 10 kuruşa
alıyor. Tüketiciye 100 kuruştan satıyor.

Şeytan bunun neresinde? Yoksa
KOÇ’un traktörlerinin reklamını yaparken “Emekli olduktan sonra çiftçilik
yapacağım” diyen Başbakan bunun neresinde mi diyelim?

Yazımın son cümlelerini okuyan bazı
kişilerin “Başbakan buna ne yapsın?” diyeceklerini tahmin ediyorum. Aslında
çözüm çok basit!

Siyasi ve ticari ahlakın bittiği, yandaş
dayanışmanın hat safhaya ulaştığı ortadadır. Öncelikle bize uymayan serbest
piyasa ekonomisinden vazgeçilmeli. Özellikle yaş sebze ve meyveler kayıt altına
alınmalıdır. Yaş sebze ve meyve üreticiler tarafından kolayca satılacağı gibi,
üreticiyle tüketici arasındaki uçurum farkını ortadan kaldırmak için tüccarın
aldığı ürüne kar marjı konmalıdır.

Örneğin alacağı üründen % 50 kar
edeceğini bilen tüccar haliyle üreticiden ürünü makul fiyata alacak ve
tüketiciye makul fiyata satacaktır. Bu şartlarda üreten de tüketen de memnun
olacaktır.

Yalnız kar marjı düşen tüccar
memnun olur mu? Bizi yöneten kişiler bu potansiyeli karşılarına alma cesareti
gösterebilir mi bilemem?

Yukarıda siyasi ve ticari ahlakın
bittiği cümlesini kullandım! İşte ispatı: Üreticiden 10 kuruşa alınan kavunun,
pazarda 100 kuruşa satılması bunun net göstergesidir.

Üreticinin kaderine terk edildiği
ortadadır. Plansızlık ve denetimsizlik, belirsizliğin başlıca nedenidir.
Yönümüz anlaşılır gibi değil.

Ne yapılmak isteniyor?

Üreticiyle dalga geçmek mi, yoksa
başka varlıklara benzemek mi?

Yorum
sizin…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.