Bu vole 90’dan gol olur

N’olcak bu memleketin hali hacı?
Evet evet sana soruyorum.
Soruyorum çünkü sen öyle istiyorsun.
Tek adam olayım, her şey benden sorulsun diyorsun.
Çok yorulacaksın ama bak, demedi deme.
Sular mı kesildi senden bileceğiz, Karadeniz’de gemimiz mi battı senin kapına geleceğiz, ekonomi dibi görürse yine senin başına ekşiyeceğiz.
Bana bir şey olmaz mı dedin?
Vallahi haklısın.
Biz öyle bir milletiz ki yemez yedirir, giymez giydirir, kan kusar kızılcık şerbeti içtim deriz.
Bunu da pek bir marifet belleriz.

Tek adamlığa niçin bu kadar taktığını anlamış değiliz açıkçası.
Kendini saraya ışınlamış iken, işlerin çoğunu da Davutoğlu’nun üzerine yıkmış iken, kalktın biçare çocuğu ettin yerinden.
Boydan yana iyiydi de, profili (senden) yüksek geldi zaar. Şimdi ara dur hem düşük profilli, hem de boydan nasipsiz bir başbakan.

Hani seçilen kişi de sevinecek mi seçildiğine onu bilemedim.
“Sayın Cumhurbaşkanım Başbakan olmam için beni seçmiş” dediğini hayal ettim de…
Hay Allah!
Hadi düşük profil taklidi yaptığı için seçildi diyelim, iktidar bu, koltukta durduğu gibi durmaz ki. Dürter insanı. Rahatsız eder.
Koskoca başbakan olmuş insancağız o kadar, öne çıkmak ister, alkış ister, poh poh ister. İster ama bir yandan da bilir ki bir adım öne çıkarsa zinhar kellesi gider.

Bakın yazının burasına kadar memlekete hizmetten hiç söz etmiş değiliz.
Kilis’te bildiğin savaş var, mülteci sorununda boğulduk gitti, dolar desen zirve üzeri zirve, hiçbirisi de kimsenin umuru değil.
Varsa yoksa Fuat Avni ile Pelikan kuşu kapışmasındaki muhabbetler.
Ötesi paralel, berisi cemaat, çekişme çekişme çekişme. Tam saraya yakışan entrikalar.
Cemaati piyasadan sileceğim diye çabalarken bir de Davutoğlu tayfası eklendi silinecekler listesine.
Çoğalıyorlar mı ne?

Neyse ki memleketi sevindiren haberler de yok değil arada:
“Mirim, Evropa’ya vizeler kalkacakmış!”
Açılımı: “Aç kapıyı Bezirgân başı”
Muhtarların akademiden mezun olup kep fırlatmalarını da görmezden gelmeyelim.
Açılımı: “Kep başıma kep başıma, püskülü ben olayım”
Sümeyye’yi de iki gün sonra evlendiriyoruz hayırlısıyla.
Açılımı: “Ganimeti kaldıracağız.”

Tekrar başbakanlık meselesine dönelim.
Oldu da damat başbakan oldu diyelim, şöyle boyu boyuna, huyu huyuna mis gibi delikanlı…
İster misin paralelimsi çekişmeler bu kez de aile içine sıçrasın.
Gelinler görümceler, eltiler baldızlar, kayınçolar bacanaklar birbirine girsin.
Sonra da büyük damat bir hamlede hepsini devirip kavuğu başına geçirsin.
Kayınpederle kayınvalideyi de sarayın kapısına bırakıversin.

Olur mu olur,
Buradan bir vole vurursun, gider orada 90’dan gol olur…

cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.