“Biz bittik demeyeceğiz!”

MHP Karacabey İlçe Başkanı Hüseyin Erol, ABD Başkanı Trump’ın Türkiye ile ilgili açıklamaları ardından ani bir yükselişe geçen Dolar kuru hakkında açıklama yaptı.
Erol açıklamasında, “Tank yok, tüfek yok bu sefer ama bu bir işgal girişimidir. Eğer milleti panikletirse ABD istediğini elde etmiş olacak. Sakın ye’se kapılmayın, elbette tarihte olduğu gibi bunu da atlatacağız, Belki biraz uzun geçecek. Mesele bittik dedirtmek ve biz bittik demeyeceğiz” dedi.
MHP’li Başkan Erol sözlerini şöyle sürdürdü; “Uzmanlar uzun yıllar süre gelen araştırmalar neticesinde insanların en hatalı kararları endişe, panik, stresli ve soğukkanlılığını yitirdikleri zaman verdiklerini saptamışlar ve bunlar ilgili kitaplarda yerini almış bulunmaktadır.
Gelişmekte olan ülkeler statüsüne sahip ülkemiz uzun yıllardır terör belasını başına musallat edilerek dizayn edilmeye çalışılarak gayri milli çıkarlara hizmet ettirmeye çalışılmaktadır. Buna mütevellit olarak da belirli zaman aralıkları ile ekonomik tetikçiler vasıtasıyla, tabiri caizse gaz alma politikası uygulayarak spekülatif hareketler uygulamaya sokularak bu dizayn etme girişimleri perçinlenmeye çalışılmaktadır.
Bunun en küçük örneklerinden biri uluslararası finans kaynakları uzmanlarının dediği “Türkiye; Türklere bırakılmayacak kadar zengin bir jeopolitik konuma sahiptir” sözleridir. Bunu her zaman dile getirmekten de hiç çekinmemektedirler.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından vizyon 2023, vizyon 2053 ve vizyon 2071 hedeflerine yaklaşmaya çalıştığımız son günlerde, bu dizayn etme çalışmaları süratini artırmış bulunmaktadır.
Dolar kuru yatay sürecini sürdürdüğü bir ortamda, erken genel seçim kararının alınması ile ekonomik tetikçiler devreye girmiş ve döviz kurunda spekülatif hareketler ile yukarı tırmanış başlamıştır. Genel seçimler sonrasında ise kaşının üzerinde gözün var, gözünün üzerinde kaşın var gibi sudan bahaneler vasıtasıyla bu artış aldı başını gitmektedir.
Tüm ulusal ve uluslararası ekonomi uzmanları bu artışın ekonomik göstergeler ile alakası olmadığını, bunun sadece siyasi bir manevra olduğunu her mecrada dile getirmektedir. Ekonomik konuların ele alındığı BLOMBERG TV’nin İngiltere kanalını seyrederken bu yükselişin tamamen siyasi olduğunun söylendiğini kulağımla işitmiş, gözümle görmüş biriyim. Ekonomi uzmanı bunu söyler söylemez TV kanalının reklama gitmesi ise, ekonomi uzmanını onaylamaktan başka bir şey değildir.
Biz Çanakkale’nin, Kurtuluş Savaşı’nın bir değişik versiyonunu; sınır içinde ve sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz çukur, ayn-el arap, fırat kalkanı, afrin, mümbiç vb . terör operasyonlarında yaşadık. 100 yıl önce uluslararası kurulan şer ittifakı ile savaştık, şimdi ise onların silah ve mühimat desteği verdiği özel eğitilmiş paralı güçleri ile savaştık. Değişen bir şey yoktu. Arkalarındaki güç hep aynıydı.
Değişen gene bir şey olmadı doğru; galip gelen yine Türk Devleti oldu.
Resmen, tabiri caizse bir savaş verirken paralel seyreden dolar, artmayan dolar, bir papaz bahane edilerek spekülatif hareketler ile tırmanışa geçti. Bunun papaz olmadığını sağır sultan bile biliyor, aslında ABD deniz kuvvetlerinde görevli bir asker olan ve ABD’nin istihbarat masası olan CIA adına çalıştığı bilinen ama ülkemizde dini görevli olarak gönderilip elinde 23 cep telefon hattı bulunan, çukur operasyonlarında, Ankara Garı patlamasından dakikalar önce çekilmiş, sınır ötesinde faaliyet gösteren terör örgütleri ile bağını gösteren 60 tan fazla resim karesi bulunan birinden bahsediyoruz.
Aslında bizden papazı istedikleri yok, papaz bahane, istedikleri SARI ÖKÜZ. Bunu isterken de ne kural tanıyorlar ne de hak hukuk. Aldıkları kararlar Birleşmiş Milletler’in aldığı kararlara tamamen aykırı, Uluslararası Ticaret kanununa aykırı. Zaten aykırı olmayan bir tane kural yok ki. Neden istiyorlar peki;
-Terör ile dizayn etmeye çalıştılar, yok ettin,
-Silah sistemlerine gebe bırakmak istediler, yerli savunma sanayi ürettin,
– Sınırlarının güneyinde enerji koridoru açmak istediler izin vermedin,
-En değerli madenlerinde arama yapan ABD’li maden firmalarının ruhsatlarını iptal ettin,
-Ortadoğu’da kurdukları oyunları bozduğun için,
-Enerji kaynaklarının merkez kaç noktasında bulunduğumuz için.
İstedikleri papaz falan değil. Türk milletinin ve Devletinin egemenliğini istiyorlar.
Unuttukları ve gözden kaçırdıkları bir şey var; Türk milleti tarihte öldü denilen yerde dirilen, bitti zannedilen anda tarihi yeniden yazmaya başlayan şerefli bir millettir.
Tank yok, tüfek yok bu sefer ama bu bir işgal girişimidir. Eğer milleti panikletirse ABD istediğini elde etmiş olacak. Sakın ye’se kapılmayın, elbette tarihte olduğu gibi bunu da atlatacağız. Belki biraz uzun geçecek. Mesele bittik dedirtmek ve biz bittik demeyeceğiz.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir, Ey Türk istikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait için dahi vazifen Türk İstiklalini ve Türk Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.