BBP: Türkiye Cumhuriyeti dirilişin sembolüdür

BBP: Türkiye Cumhuriyeti dirilişin sembolüdür
Karacabey Büyük Birlik Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Kemalettin Gider, Cizre’de askeri aracın geçişi sırasında terör örgütü üyelerince yapılan saldırıda 3 askerin şehit, 12 askerin de yaralanmasından büyük üzüntü duyduğunu belirterek, güvenlik görevlilerine karşı milli birlik ve bütünlüğe yönelik “hain saldırıyı” nefretle kınadığını bildirdi.
Gider, “Kurtuluş Savaşı var olma mücadelesi, Türkiye Cumhuriyeti ise dirilişin sembolüdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde aziz milletimiz, dünya tarihinde eşine ender rastlanır büyük bir destan yazarak, tüm zorluklara göğüs germesini bilmiş, en değerli varlığımız Cumhuriyeti kurmuş ve genç Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olarak gelişmesini sürdürüp bugünkü düzeyine ulaşmıştır. Millet olarak şehit kanlarıyla sulanmış bu vatan toprağında Kürt, Türkmen, Alevi, Sünni ayrımı yapmadan kaynaşmışız. Müslümanlık ortak paydası ve Türklük üst kimliği altında yüzyıllardır barış ve huzur içerisinde yaşarken, bir kısım şer odakların uzun zamandır sürdürdüğü tertip, fitne ve tuzaklarla Türkiye Cumhuriyeti, bugün ülkesi ve milletiyle sıkıntılı bir sürece sokulmaya çalışılmaktadır. Özellikle son zamanlarda, ayrılıkçı terör şiddetini artırarak, kardeşlik bağlarımızı ve güvenliğimizi tehlikeli bir sürece taşımaya çalıştığına şahit olmaktayız. Her geçen gün iş çığırından çıkmaktadır. Devletimizin başlangıç yıllarında kendilerine azınlık hakkı tanınmasını teklif eden çeşitli şer odaklara karşı Kürt kardeşlerimiz, ‘Hayır, biz azınlık değiliz, biz bu milletin aslıyız’ diye cevap vermişlerdir. İstedikleri amaca o zaman ulaşamayan bu şer odakları bugün devletimizin üniter yapısını bozmak, demokratik devlet düzenini yıkmak, anarşi ve terör ortamı oluşturmak ve nihayet Sevr’i yeniden milletimize dayatmak için her türlü çabayı göstermektedirler.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün en büyük meselesi ayrılıkçı terördür. Türkiye Cumhuriyeti, terör kıskacına alınarak zayıflatılıp, çeşitli dayatmalar kabul ettirilmek istenmektedir. Devlet, teröre karşı içte ve dışta yasalarını, varlığını ve gücünü hissettirmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti, ayrılıkçı teröre finansal ve siyasi destek olanlara, askeri teçhizat ve askeri eğitim verenlere haddini bildirmelidir. Tıpkı eşkıya gibi onun sözcülüğünü yapanlar da hak ettiği cezayı görmelidir. Devletin resmi dili, bayrağı, sınırları, egemenlik hakları her türlü tartışmanın üstündedir. Bunların korunması devleti yönetenlerin yasal hakkı ve görevidir.
Büyük Birlik Partisi olarak insana hizmet odaklı bir düşünceyle yürüttüğümüz siyasi mücadelemizde devletimizin ve milletimizin alnı ak, başı dik, sırtı pek olması en büyük idealimizdir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, üniter yapısını bozmadan güvenlik, özgürlük ve refah içinde yaşamamızın teminatını yapacağız. Sürekli yenilenen ve milletimize özgüven veren bir demokratik sisteme kavuşturacağız. Yetişmiş insan gücüyle ve zengin kaynaklarıyla süratle kalkınarak ileri ülkeler arasında hak ettiğimiz yeri alacağız. Enerjimizi içeride birbirimizle kavgaya değil, kalkınmaya ve büyümeye harcayarak, ecdadımızın bize emanet ettiği değerleri koruyacağız. Bize kanı ve canı pahasına emanet edilen değerlerimizi gelecek nesillere öylece devretmek hepimizin ortak vatan borcudur.
Bu duygu ve düşüncelerle hain saldırıda 3 evladımızı kaybetmemizin acısını derinden hissediyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına, şehitlerimizin ailelerine ve tüm milletimize başsağlığı ve sabır, yaralı evlatlarımıza acil şifalar diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.