Atatürk 96 yaşında!

İngiliz Büyükelçiliği 1936 yılında Atatürk’e jest yapmak istiyor ve doğum gününü öğrenebilmek için mesaj gönderiyor. İngilizlerden gelen tarih öğrenme isteğine Atatürk şu yanıtı veriyor: “19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktık. Milli Mücadeleyi başlattık. Bu, Türkiye’nin doğuşunun başlangıcıydı. O gün benim de doğum günümdür.”
Atatürk, doğum günü tarihini 1936 yılında ilk kez böyle açıklıyor.
Atatürk Türkiye, Türkiye Atatürk olmuştur.
Sarı Saçlım, Mavi Gözlüm, iyi ki doğdun, iyi ki varsın! Dimdiksin, 96 yaşındasın!
19 Mayıs 1919’daki doğuşun, dünya tarihini değiştiren bir kıvılcımın ateşlenmesidir… Kurtuluş Savaşı Destanı’na uzanan yol haritasının ilk adımıdır… Saltanatın yıkılışıdır… Emperyalizmin; Anadolu toprakları üzerindeki kuşatmada yaşadığı ilk ve en büyük hayal kırıklığıdır…
19 Mayıs 1919, Atatürk’ün yedi düvele diz çöktürdüğü sürecin başlangıç tarihidir… Yer yüzünün belkide en onurlu, en haklı savaşıdır…
19 Mayıs 1919, yok olmuş bir ülkenin, küllerinden yeniden doğmasıdır…
Sömürge durumundaki mazlum ülkelerin özgürlük güneşidir..
Köleliğin son bulmasıdır…
İlktir, tektir, örnektir.
Ne mutlu Türk’üm diyebilenler için övünülesi güzelliktir…
Uygarlıktır, Batı’ya açılan penceredir.. Yurtta barış, dünyada barıştır…
Demokrasidir… Laikliktir… Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır…
Kucaklaşmadır, kardeşçe yaşamdır…
Mevlana’dır, Yunus Emre’dir, Hacı Bektaş’tır.
19 Mayıs 1919’da dil, din ve ırk ayrımına yer yoktur.
Atatürk, önsezileri çok güçlü, büyük bir dahidir… Dünyada 100-150 yıl sonrasını görebilen tek liderdir… Bağımsız, çağdaş, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk gençlerine emanet ederken bu günleri görmüştür ve demiştir ki; “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Atatürk, 20 Ekim 1927’de Bursa’da okuduğu Geçliğe Hitabesi’ndeki vasiyetinde özetle şöyle diyor: “Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin!
… Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta, bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Elli yıla yakındır gazetecilik yapıyorum. Anlayacağınız ömrümün yarısından fazlası adliye koridorlarında geçti. Özellikle AKP döneminde, dudağımı oynattığımda, soluğu savcılıkta alıyorum.
Bu nedenle bazı algılama özürlülere not düşmek istiyorum. Atatürk gençlere seslenirken, anayasal düzene karşı isyan edin demek istemiyor. Aksine, demokrasiden vazgeçmeyin, demokratik çizgiden ayrılmayın. Diktatörleri sandıkta boğun demeye getiriyor.
Sakın unutmayın, seçimlere 15 gün kaldı.
19 Mayıs ve Bilim Şenliği
18 Mayıs sabahı evden çıktım. Gazeteye henüz ulaşmamıştım, anlayacağınız yoldayım. Bir yandan yasaklarla içi boşaltıldığı için dört yıldır izlemediğim19 Mayıs 1919 Gençlik ve Spor Bayramını düşünüyordum. Diğer taraftan da, “Uygulamam doğru mu acaba” diye özeleştiri yapıyordum ki, telefonum çaldı.
Dürüst, çalışkan ve görevini başarıyla sürdürdüğüne inandığım tanıdık bir ses, İstiklal Ortaokulu Müdürü İsmail Şen: “İbrahim abi, biraz sonra “Bilim Şenliği” etkinliğimiz başlayacak. Katılırsanız seviniriz” dedi. Güzel davete hayır deyemedim ve çevirdim yönümü İstiklal’e.
Ne göreyim; okul bahçesi güler yüzlü öğrencilerle, güler yüzlü öğretmenlerle, güler yüzlü konuklarla dolup taşmış. Yarının bilim insanlarının birbirinden etkileyici deneyleri göz kamaştırıyor.
Sportif etkinlikleriyle dikkat çeken İstiklal Ortaokulu’ndaki “Bilim Şenliği”nden Kaymakam Ahmet Yurtseven de çok memnun kalmış olacak ki, 80’i aşkın öğrencinin çalışmasını teker, teker keyifle inceledi. Öğrencileri, öğretmenleri ve okul yöneticilerini kutladı.
Fen Bilgisi Öğretmeni Funda Mantar ve Fen Bilgisi Öğretmeni Süheyla Kırlıoğlu’nun önderliğinde 4 aydır hazırlık yapan öğrencilerin deneyleri büyük beğeni topladı. Mantar ve Kırlıoğlu, “Başarı varsa, tüm öğrencilerimizden hizmetlisine, tüm öğretmenlerimizden yöneticilerimize uzanan bütünlüğün içindedir” şeklinde konuştu. Öğretmenlerimiz ekip çalışmasına dikkat çekerlerken, mantıklıydılar.
Kısaca özetlersek, “Bilim Şenliği”ne tam not verilebilir.
Başta, Okul Müdürü İsmail Şen ve Yardımcısı Tamer Sert olmak üzere, “Bilim Şenliği”nde emeği geçen hizmetlilere, öğrencilere, öğretmenlere ve yöneticilere içtenlikle teşekkür ediyoruz.
Gençlik Haftası
Gençlik Haftası nedeniyle aynı akşam Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe katıldım. Liseler arası bireysel müzik yarışması, liseler arası gruplar müzik yarışması, liseler ve ortaokullar arası folklor yarışması izledim. Folklörde bir tek Karacabey Anadolu Lisesi sahne aldı. Müzik yarışmalarında da üç lise boy gösterdi. Acı ancak, gerçek bu.
Katılma zorunluluğu olmamasına karşın 15 ortaokuldan 2’ni alkışlayabildık. Ortaokullarda etkinliğe katılmayanları eleştirmiyorum. Ancak katılımıyla geceyi renklendirenleri içtenlikle kutluyorum.
Organizasyonda küçük küçük aksamalar olsa da düşünce güzel. Öğrencilerin yeteneklerini geliştirmesi ve özgüven kazanması için yapılan kültürel çalışmalara şapka çıkarılır. Katkı sunanlara helal olsun.
Gel gör ki, tıklım, tıklım dolu salonun havalandırması çok berbat. Deprem ve yangın anında yandı keten helvası. Belediye, reklamlardan önce insana yönelik uygulamalara özen göstermelidir.
Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile Milli Eğitim Müdürlüğünün ortaklaşa hazırladıkları etkinlikte Karacabey Anadolu Lisesi, Dayı Karacabey Anadolu Lisesi ve Ulviye Matlı Fen Lisesi yer aldı.
İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Karacabey Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Sadık Yılmaz Anadolu Ticaret Meslek Lisesi, İmam Hatip Lisesi ve Sağlık Meslek Lisesi her nedense görüntü vermedi. Neden? Bu okullar ne iş yaparlar?
Torpilli müdürlerle doldurulan bu okullarımız yan gelip yatma yerimidir?
Hiç bir mazeret geçerli değildir.
Dolu, dolu bir gençlik haftası yaşıyoruz. Yüzlerce öğrencinin katıldığı “Yüzme yarışmaları”, “Bisiklet denge yarışmaları”, “Masa tenisi yarışmaları”, “Badminton yarışmaları”, “Güreş Şampiyonası” ve “71 katılımcıyla gerçekleştirilen 42 kilometrelik bisiklet turu”nu geride bıraktık. Bugün ise “Engelliler şenliği” ile üç sayı atma sokak basketbolu yapılacak. Gençlik ve Spor Müdürü Ayhan Sağlam’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Gelelim etkinliklerin anasına
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri bir haftadır sürüyor. Öyle ya da böyle gerçekleşen etkinliklerin anası dediğimiz 19 Mayıs’la ilgili yukarıda yazdım. 19 Mayıs 1919 Atatürk’tür. Atatürk Türkiye’dir. Bazı algılama özürlüler anlamakta zorlansa da gerçekler değişmiyor. Değişmeyecektir.
Yasaklansa da, içi boşaltılarak özel sektörün reklam aracına dönüştürülse de 19 Mayıs Atatürk, Atatürk 19 Mayıs olarak sonsuza değin yaşayacaktır.
Fazla uzatmayalım, dört yıl aradan sonra Kapalı Salondayız. Daha önceleri Fehmi Gerçeker Stadyumunda 1000’e yakın öğrenciyle sergilenen gösterileri anımsadım.
Düşünebiliyormusunuz, her yıl 1000’e yakın öğrenci 19 Mayıs’ın içinde. Atatürk’e dokunmanın heyecanını yaşıyor. Tüm kalpler aynı çarpıyor. Tüm yürekler el, ele bağımsız Türkiye için soluyor.
Hayıflandım.
Atatürk Samsun’a çıktı, Türkiye’yi işgalci güçlerden temizledi, Karacabeylilerin anasının adının Aliki, babasının adının Niko olmasını önledi ya, bu nedenle Kurtuluş Destanı adına biraz olsun coşkulu kutlama yapılır diye düşündüm.
Ne gezer.
Gençlik ve Spor Müdürü Ayhan Sağlam’ın odasında bir saate yakın bekledik. Bu arada organizasyon öncesi hazır olması gereken ses düzeninin zamanında hazır olmadığı bilgisini aldık. Orkestraların ise program öncesi hazırlık yapamamaları nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını öğrendik.
Protokol hazır. Halktan uzaklaştırılan bayramın trübünlerini öğrenciler doldurmuş durumda.
CHP, İlçe Başkanı Gönül Avil’le, MHP, İlçe Başkanı Hüseyin Erol’la katılım sağlarken, AKP yedekleriyle sahadaydı. AKP’li Belediye Başkanı Ali Özkan ile AKP İlçe Başkanı Murat Erol’un ince hesapları mı var, bilemiyoruz.
Sonra, Kaymakam Ahmet Yurtseven’in Mustafakemalpaşa Kaymakamlığına vekalet etmesi nedeniyle yerine Ayhan Sağlam kısa bir konuşma yaptı. Sağlam, sağlam girdiği konuşmasının üçte 2’ni Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, Belediye’ye ve Emniyet Müdürlüğü’ne teşekkürle geçirdi.
Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediye ve Emniyet Müdürlüğü, olması gereken görevlerini yaparken, teşekkür beklentisi içine giriyor ve bu nedenle aksama çıkarıyorsa yazıklar olsun.
Sözde kutlama törenlerinde özel sektörün reklamı ile güreşçiler öne çıktı. Üç dakikalık folklör gösterisi, üçer dakikalık iki müzik ziyafetiyle morellendik.
Sonra, değişik yarışmalarda derece yapan öğrencilerin ödüllendirilmesine sıra geldi. Ekip çalışması olmaması nedeniyle tam bir fiyasko yaşandı. Törenlerin bittiği duyurulduktan sonra Milli Eğitim Şube Müdürlerine ödül verme çağrısı yapıldı. Bu arada bireysel ses yarışmasında birinci olan Anadolu Lisesi Öğrencisi Ezgi Tarlı’nın ödülü de karambole geldi.
Balık baştan kokarmış dersek hiç de yalan olmaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.