“Aldatılmışlar” iktidarı

Son günlerin en moda sözcüğü “aldatıldık”…
Bir yandan iktidar temsilcileri, bir yandan gazeteci görünümlü TV kuşları arka arkaya yaptıkları açıklamalarda ağlamaklı bir şekilde cemaat tarafından nasıl aldatıldıklarını açıklıyor. Oysa yıllarca sabahlara kadar TV ekranlarında milleti aldatmışlardı.
Yakın zamana kadar tarikatlar koalisyonu AKP iktidarında bir arada olanlar, kavgaya tutuşunca cumhuriyete karşı bir yıkım ortaklığı yaptıklarını itiraf etmek yerine “aldatıldık” demeyi yeğliyor.
En yetkili ağızlardan “ne istediniz de vermedik” günleri çok geride kaldı. Karşılıklı olarak birbirlerinin suçları ortaya dökülmeye başlanınca aynı masala başvuruyorlar. “Aldatıldık”…
Son olarak AKP iktidarının ağlamaktan sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Haber Türk adlı TV kanalında “aldatıldıklarını” tekrarladı. Üstelik bu kez kendisi üzerinden Türk ordusuna bir “kumpas” kurularak kozmik odaya girildiği konusunda şüphesinin “büyüdüğü” açıklamasını da yaptı.
Arınç’ın kendisine suikast yapılacağı iddiası ile Seferberlik Tetkik Kurulunun kozmik odasında günlerce arama yapılması hakkındaki açıklamaları özetle şöyle: “Ben bunun bir suikast teşebbüsü olmadığına hukukçu kimliğiyle o zaman karar vermiştim. Bazı olayların kumpas olduğu ortaya çıktığı için içimde şüphe zamanla büyüdü. Acaba bu olay sebebiyle benim üzerimden operasyon mu yapıldı diye içinde şüphe büyüyor. 5 yıldır soruşturma sonuçlanmadı.”
Bülent Arınç’ın cemaat ve “aldatılma” konusundaki açıklamaları ise şöyle: “Cumhurbaşkanımız ‘Aldatılmışız’ dedi, aynı şeyleri benim de söylemem lazım çünkü o belki benden daha az tanıyor. Benden daha mesafeli durmuş olabilir. Ama biz bu konuda kendilerine ne söylemişsek o da buna samimiyetle inandı. Onlara çok yardımcı oldu.”
AKP iktidarının önde gelenleri nedense “aldatılmaya” çok meraklı. Dün denecek kadar yakın zaman önce kendilerine en ağır hakaretlerde bulunanlar önlerinde biraz gerdan kırınca onları affedip yüksek maaşlar ya da gelecek vaat eden koltuklar ihsan ediyorlar. Yiğit Bulut, Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş örnekleri ortada…
Yine geçtiğimiz günlerde kamuoyuna “VİP atamalar” olarak yansıyan ve AKP iktidarı mensuplarının akraba ve yandaşlarının sınavsız atamaları arasında ilginç isimler vardı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Basın Sözcüsü Haluk Koç’un açıkladığı 24 usulsüz atama arasından belki de en ilginç olanı Tuna Bekleviç. Soyadı ilginç olduğu için akılda kalan bu şahıs Avrupa Birliği Bakanlığında Danışman kadrosuna atanmış. Tuna Bekleviç’in unutulmayan işleri daha da ilginç.
Edirneli bir esnaf çocuğu olan Tuna, 1977 doğumlu. Para sihirbazı ve “turuncu devrim” uzmanı George Soros’un üniversitesini bitirmiş. Bitirmekle kalmamış bu üniversitenin Mezunlar Derneğini kurmuş ve başkanı olmuş. Henüz 30 yaşında iken Güçlü Türkiye Partisi adlı bir partinin Genel Başkanı olmuş. O sırada AKP hakkında Anayasa Mahkemesinde kapatma davası varmış. Bekleviç’in tüm beklentisi ise AKP kapatıldığında AKP’lilerin kendi partisine katılması yönünde imiş.
Bekleviç’in beklentisi o imiş ama AKP’yi esprili ama ağır bir şekilde eleştirmiş. 2007 yılında İstanbul Mecidiyeköy’de yanına topladığı adamları ile eşekli bir eyleme imza atmış. Getirilen 3 eşeğin boynuna astığı levhalarda “Mevcutlardan daha becerikliyim”, “Ben bu ülkeyi daha iyi yönetirim” ve “Ben bu ülkede daha etkin muhalefet yaparım” yazıyormuş.
Bekleviç bu eyleminin mükafatını ise 2011 milletvekili seçimlerinde Edirne’de AKP listesinden 2. sıra adayı gösterilerek almış. Milletvekili seçilemeyince de AB Bakanlığına VİP torpil ile danışman yapılmış.
Sabahlara kadar süren TV programlarında milleti aldatmaya çalışanlar ile kocaman makamları işgal edenler şimdi birlikte “aldatıldıklarını” söylüyorlar. Eşeklerin bile bu ülkeyi daha iyi yöneteceğini söyleyenler ise bu iktidar tarafından torpille danışman yapılıyor.
Esas aldananlar, kolayca “aldananlara” aldanıp oy verenler olmasın…?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.