“Alçağı Eziniz”

“Alçağı eziniz”. Bu nazik, ama emredici söz Büyük Fransız Devriminin fikir babalarından Volter’e (Voltaire ya da asıl adıyla François Marie Arauet 1694-1778) aittir.
Volter adı bizde bilinmesine bilinir. Ama neredeyse sadece adı bilinir. Fransız Devrimine ışık tutan düşünce önderleri Montesquieu, Volter ve Jean Jack Rousseau olarak anlatılır. Ama işte hepsi o kadar. Bu devrimcilerin gerçek düşünceleri ise neredeyse hiç anlatılmaz. Tehlikelidir. Hem de çok…
Volter, bizde en çok “Söylediklerinizin hiç birinde sizinle aynı düşüncede değilim ancak, onları söyleme hakkınızı ölünceye değin savunacağım” sözleriyle bilinir. Son 25-30 yılda dinci ve bölücü düşüncelerin hızla artması sırasında, çokbilmiş sözde aydınlar, Volter’in bu sözünü her fırsatta tekrarlamışlar ve böylelikle bölücülerle Cumhuriyet düşmanlarının önünü açmışlardır.
Katılmadığı düşüncelerin söylenebilmesi için yaşamını ortaya koyan bir düşünür nasıl olur da başlangıçta ifade ettiğimiz “alçağı eziniz” gibi katı bir sözün de sahibidir? Bu çelişkinin kaynağı bizdeki sözde aydınların saptırmaları ve olayları zaman ve mekan kavramından koparma becerileridir. Bu sayededir ki, Cumhuriyetin nimetlerinden yararlanıp belli makamlara gelebilenler, geldikleri makamın olanaklarıyla Cumhuriyeti yıkıma uğratmışlar, bölücüler ülkeyi bölme yarışına girmişler, din tacirleri halkı yüz yılların ötesine ortaçağ karanlıklarına sürüklemişlerdir. Her seferinde de sözde aydınların dillerine doladıkları Volter’in ünlü hoşgörü sözü ile koruma altına alınmışlardır.
Oysa cumhuriyet düşmanlarının “hoşgörüsü” Sivas’taki Madımak otelinin kapısında, büyük şehirlerde patlayan bombalarda son bulmuştur. Ülkeyi ortaçağ karanlıklarına sürükleyen bu eli kanlı katillerin Volter’den haberleri olduğunu sanmıyoruz. Volter’in adını bile duymamışlardır. Kazara okusalar bile Volter okuduklarını söyleyemezler. Söylerlerse yandaşlarınca aforoz edilirler. Ancak onların bu cinayetlerini işleyebilecekleri iklimi sözde aydınlar hazırlamış ve Volter’i alet etmişlerdir.
Peki Volter bu sözü ne zaman ve hangi koşullarda, daha önemlisi kim için söylemiştir?
Volter yaşamının en olgun çağının yaklaşık 10 yılını (1759-1769) “alçağı eziniz” çağrısını yayarak geçirmiştir. Peki Volter’in gözünde kimdir alçak?
Boş inançları yayarak halkı kandıranlar, din tüccarları, engizisyon işkencecileri, soytarı krallar ve kralların soytarıları, zulme boyun eğmeyi öğütleyenler vs. Volter 10 yılını verdiği bu savaşı alçakların karanlık düşüncelerini daha iyi yaymaları için mi vermiş ve yaşamını söz konusu etmiştir?
Volter 10 yıl boyunca “alçağı eziniz” diye seslenmiş ancak tam da bu mücadelesinin ortasında “hoşgörü” adına kullanılan ünlü sözünü etmiştir.
Fransız Devriminin düşünce önderlerinden Jean Jack Rousseau Volter’in ardılıdır. Volter’den 18 yaş küçültür ancak aynı yıl ölür. Volter’in düşüncelerini daha ileri taşır. Volter kilisenin bağnazlığı ile uğraşmış, Rousseau daha geniş bir bakış açısı ile krallıkla, aristokrasi ile düzenle mücadele etmiştir. Volter Rousseau’ya göre evrimcidir. Rousseau ise devrimci. Aslında ikisi birbirini pek sevmezler. Ancak birbirlerini tamamlarlar.
Rousseau 1755 yılında “Eşitsizliğin Kökeni Üzerine deneme” adlı eserini yazar ve bir nüshasını da Volter’e gönderir. Volter 20 Ağustos 1755 tarihli mektubunda eseri sertçe eleştirir. Rousseau ünlü “Sosyal Sözleşme” eserini yazdığında ise bu kez daha da sert eleştiren yazılar yazar. Yıl 1765’dir ve Volter “alçağı eziniz” kampanyasını bütün hızı ile sürdürmektedir. Ne var ki aynı yıl Rousseau’nun kitabı İsviçre makamlarınca mahkum edilip yaktırılır. İşte o zaman Volter bütün ağırlığını koyarak İsviçre makamlarına saldırmış ve Rousseau’ya yazdığı mektubunda o ünlü sözlerini söylemiş “Söylediklerinizin hiç birinde sizinle aynı düşüncede değilim ancak, onları söyleme hakkınızı ölünceye değin savunacağım” demiştir.
Sözün kısası bu ünlü hoşgörü sözünün muhatabı Fransız Devriminin fikir öncüsü Rousseau gibi bir büyük devrimcidir. Asla bizim sözde aydınları “aldatan” din tacirleri, cemaatçi, kumpasçı, darbeciler değildir. Bizim sözde aydınlar aslında her şeyi çok iyi bilmelerine rağmen dönek olmanın baştan çıkarıcı olanakları ile gericilerin, bölücülerin, hainlerin önünü açmışlar ve bu hainlerle Jean Jack Rousseau’yu eş tutmak gibi bir suçu işlemişlerdir.
Oysa bu hainler Cumhuriyet devrimimizin önderlerini etkileyen Volter’den ve Fransız devrimcilerinden nefret ettikleri gibi Volter’in bu ünlü sözünü hiç hak etmiyorlar.
Onlara 250 yıl öncesinden, Volter’den bir söz göndermek gerekirse o da “alçağı eziniz” olabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.