AKKUŞ, KRİZ SÜRECİNİ YÖNETEMEDİ!

İBRAHİM BURSALI 12.02.2019 TARİHLİ KÖŞE YAZISI

CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş’un, üstlendiği sorumluluk sürecini iyi yönetemediği görülüyor.
Karacabey’den örnek vermek gerekirse, partide kansere dönüşen sorunlara aspirinle pansuman yapılırken Akkuş’u ara da bulasın.
Gelinen noktada parti, acil serviste doktor bekleyen hastaya döndü.
Öngörüsüzlük açıkça gösteriyor ki Karacabey CHP’de, ölü doğum yapan kongrede başlayan sıkıntılar zincirine her gün yeni halkalar eklendi. Hüseyin Akkuş ise sürekli sessizliği yeğledi. Tarafsızlık adına sergilediği akılsızlıkla yeni sıkıntılara adeta ortam hazırladı.
Kısaca, Partisinden yana tavır alamadı.
Gün geçmesin ki, karşılaşılan sorunların üstü benzin dökülerek kapatıldı.
Bir yıl önce geliyorum diye bağıran kriz, CHP İlçe Başkanı Ayfer Çiftçi, oğlu Sinan Çiftçi, Ergün Koç ve Ergün Koç’un kankasıyla birlikte, Mustafakemalpaşa yolundaki çiftlikte gerçekleştirilen gizli bir toplantıyla başladı.
Kimlerin elindeki CHP’ye bakın!
Ne olduysa kaçak çiftlikte, yönetim kurulu üyelerinden habersiz yapılan o gizli toplantıda Ergün Koç’a, belediye başkanı adaylığı sözü verilmesiyle oldu.
Demokrat arkadaşlar,(!) parti içindeki demokrasiye işlerlik kazandırdı.(!)
Düşünebiliyor musunuz, henüz yerel seçimlerin yapılıp yapılmayacağı bile bilinmiyor.
Gel gör ki, Karacabey belediye başkanlığı, Ayfer Çiftçi, Sinan Çiftçi ve Ergün Koç’un kankası tarafından bir yıl önce “Paranın Canbazı”na ipotekleniyor.
Görevi kötüye kullanmaktan 15 yıla yakın aldığı hapis cezasının yarısını oluşturan dosyalar Yargıtay’da beklerken, Koç’a gizlice adaylık sözü verilmesine ne denir biliyor musunuz?
“Akıl tutulması” cuk oturuyor.
Karacabey CHP’de akıl tutulması yaşanıyor da, nedense gören olmuyor.
Bardağı taşıran bu damla kırılma noktası oldu.
On gündür DSP’ye geçeceği söylenen Sinan Çiftçi ile CHP’de ve İYİ Parti’de yüz bulamadığı için Demokrat Parti’ye sıçrayan Ergün Koç’un kankasını belediye meclisine taşıma operasyonları kimyanın bozulmasına neden oldu.
Üstüne üstlük, Ergün Koç’un apar-topar CHP’ye üye yapılmış olması söndürülmesi zor durumdaki yangını iyice körükledi.
Temeli çürük bir çiftlikte gerçekleştirilen gizli koklaşma, sorunlar yumağının giderek büyümesine neden olurken, sağlıklı pansuman yapılamadığı için partide kıyametler kopmaya başladı.
Yöneticilerin yüzde 90’ı istifa etti. Gençlik Kolları, faşizanca baskılar yapılarak partiden zorla uzaklaştırıldı.
Üretken, çalışkan ve dikkat çekici etkinlikleriyle toplumun saygınlığını kazanmaya başlayan Gençlik Kolları uzaklaştırıldıktan sonra parti dinamizmini yitirdi.
Hüseyin Akkuş, iyi bir tiyatro izleyicisi gibi yan gelip yattı.
Adaylık için Ergün Koç’tan başkasını düşünmeyen Ayfer Çiftçi’nin başkanlığını yaptığı partiye sahip çıkan var mı, yok mu, belli değil.
CHP ‘de bir ilçe başkanı düşünün, Genel Merkezin belediye başkanı adayı olarak Türkiye’ye duyurduğu isme, “Sen bizim adayımız değilsin” diyebiliyor. Sözde CHP’li başkan, CHP belediye başkanı adayına, adaylıktan çekilmesi için baskı yapıyor.
Böyle ilkesizlik gören ya da duyan var mı? Bilmiyorum.
Ayfer Çiftçi, Müfit Çiftçi, Sinan Çiftçi, Ergün Koç hangi partiden aday olursa onu destekleyeceklerini her ortamda dillendirmekten çekinmiyor.
Parti ince ince doğranıyor da, Hüseyin Akkuş’tan hiç ses çıkmıyor.
Anlayacağınız, CHP’nin içine edilirken kavga giderek büyüdü. Partideki kırgınlıklar ve küskünlükler dayanılmaz boyutlara ulaştı.
CHP, Sinan Çiftçi’nin özel çiftliğine dönüştü. Her nedense İl Başkanı Hüseyin Akkuş hiç bir soruna çözüm üretmedi, ya da üretemedi.
Üç ay önce açıkladığı belediye başkanı adayını, elini zayıflattığı için geri çekmek durumunda kaldı.
Kısaca özetlemek gerekirse, CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş, partisinin değil de, partisini dinamitleyenlerin önünü açtı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.