KARACABEY’DE CHP BAŞKANI OLMASA DAHA İYİ

İBRAHİM BURSALI 15.02.2019 TARİHLİ KÖŞE YAZISI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün grup toplantısında bir kez daha altını çizerek yineledi, “Biz hiç kimseyi ötekileştirmeyiz. Bizim milletvekillerimiz, il, ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız da hiç kimseyi ötekileştirmiyor. CHP’de ötekileştirme olmaz” dedi.
Kılıçdaroğlu, ötekileştirme konusunda olağanüstü hassasiyet gösteriyor.
Doğru yapıyor.
Gel gör ki bu doğrular, Karacabey CHP’de hiç görülmüyor.
Ötekileştirmeden de öte uygulamalar sergilenirken, etkililerden ve yetkililerden nedense hiç ses çıkmıyor.
Hırsızlara kucak açan CHP İlçe Başkanı, kendi belediye başkanı adayına, “Seni istemiyoruz, sana oy yok” diye her ortamda açıkça konuşabiliyor.
İlçe başkanının eşi ve oğlu da aynı tavrı açıkça sergileyebiliyor.
Partinin enerjisine tavan yaptıran Gençlik Kollarının tümü baskı yapılarak istifa ettiriliyor.
Kısaca, gençler partiden adeta kovularak uzaklaştırılıyor.
Söz konusu yanlışları eleştirenler ise disipline gönderilmekle tehdit ediliyor.
Anlayacağınız, Karacabey CHP “Özel Çiftlik” gibi kullanılıyor ve ötekileştirmenin ötesinde ötekileştirme yapılıyor da, nedense kimse görmüyor.
***
M.K.PAŞA CHP’DE NELER OLUYOR?
Karacabey CHP başkanının göreve geldiği günden bu yana partisine verdiği zararı, rakip partilerin bile beceremediğini defalarca duyurmaya çalıştım.
Özellikle Mustafakemalpaşa’lı yurttaşlardan çok telefon aldım.
“Karacabey’le ilgili yazdıkların iyi güzel de, sen Mustafakemalpaşa’lı değil misin? Buradaki rezaleti neden görmüyorsun? Partimiz, Karacabey’den daha kötü durumda, bunları niye yazmıyorsun?” serzenişleriyle karşılaştım.
Yoğun eleştirilerden sonra doğup büyüdüğüm ilçeye odaklandım. CHP’deki pisliği görünce, ister istemez etkilendim.
Kemal Kılıçdaroğlu istediği kadar dürüst ve çalışkan olsun, istediği kadar bütünlükten söz etsin, “CHP’de ayrışma olmaz desin.”
Aşağıda kazın ayağı öyle değil. M.K.Paşa CHP İlçe Başkanı, Tandoğan Kuru, “Millet İttifakı”nın adayı, kazanma olasılığı çok yüksek olan Şükrü Erdem’e karşı cephe açmış durumda.
Büyükşehir Adayı Mustafa Bozbey’e oy vermeyeceğini dillendiriyor.
Neden acaba?
Döneminde, Türkiye’nin en genç bakanı olarak bilinen, hakkında hiç bir şaibe bulunmayan, pırıl pırıl bir isim olan Şükrü Erdem’i Mustafakemalpaşa’da hemen hemen herkes içtenlikle kucaklarken, Tandoğan Kuru “Olmaz” diyor.
Nilüfer’i, yaşam kalitesiyle Dünyaya tanıtan Mustafa Bozbey’e dudak büküyor. CHP’de parti disiplini yokmuş gibi at koşturuyor.
Akıl tutulması yaşanıyor. İl Başkanı ise tüzüğün çiğnenmesine adeta omuz veriyor.
Olmaz demeyin, oldurana bakın.
Tandoğan Kuru’nun başına buyruk uygulamaları nedeniyle Veli Başaklı, Metin Göre, İbrahim Sincan, Kadir Tosunoğlu 15 gün önce partinin yönetim kurulu üyeliğinden istifa etti. Kadın Kolları Başkanı Bilge Göre de bu koşullarda çalışılamayacağını ileri sürerek affını istedi.
Bunlara, bu gün istifalarını veren, İsmail Bayrak, Hatice Ekmen Kara, Aynur Mırcıoğlu ve Gönül Çim eklendi.
İstifaların gerekçesi, Tandoğan Kuru’nun ittifaka karşı çıkması.
Anlayacağınız, yönetim güven yitirdi.
En önemlisi ne biliyor musunuz? Söylentiler doğruysa, İlçe Başkanı Tandoğan Kuru’nun, “Seni belediye meclis üyesi yaparım, ancak 30 bin yardım alırım” demiş olması.
Tandoğan bunları ne zaman kime söylemiş? Şükrü Erdem’e neden karşı çıkıyor? Doğrusu, açıklanması gereken sorular.
İl Başkanı Hüseyin Akkuş bunları bilmiyor mu? Biliyorsa gereğini neden yapmıyor? Bilmiyorsa, o koltukta niye oturuyor?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.