“28 Şubat Darbesi’ni Unutmayacağız, Unutturmayacağız!”

Karacabey İmam Hatipliler Derneği, geçtiğimiz Çarşamba günü ’28 Şubat Post Modern Darbesi’ olarak hafızalara kazınan Milli Güvenlik Kurulu kararlarının 21. yılı nedeniyle basın açıklaması yaptı.
28 Şubat kararları ile çok sayıda İmam Hatipli’nin mağdur edildiğini vurgulayarak sözlerine başlayan KİHMED Başkanı Zeki Demir, “28 Şubat; Türkiye’nin aydınlık yarınlarının önünü kesmek isteyen güçlerin yaptıklarını göstermemek için ışıkları kapatmasıdır. 28 Şubat süreci milletimizin ‘keşke olmasaydı’ dediği kaybedilmiş yıllardır. 28 Şubat, Türkiye’ye yönelik bir kasıttı. Bunu biliyoruz; hatırlıyoruz, hatırlatmayı da sürdüreceğiz” dedi.
KİHMED Binası’nda düzenlenen basın açıklamasına Ertem İşcan başkanlığındaki AK Parti İlçe Yönetimi, AK Parti Gençlik ve Kadın Kolları yönetimi, Kent Konseyi, Dayı Karacabey Derneği, Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilciliği, İHH İlçe Temsilciliği, TÜGVA İlçe Temsilciliği, Karacabey Eğitim Derneği, Erzurumlular Derneği, Kum Tanesi Derneği, Erbakan Vakfı, Semerkand Vakfı, Hayrat Vakfı ile İlim ve Hizmet Vakfı’nın başkan ve temsilcileri katıldı.
KİHMED Başkanı Zeki Demir 28 Şubat Darbe Girişimi hakkındaki açıklamasında, şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle Afrin’de Zeytin Dalı Harekâtı’nda ülkemizin bekası için mücadele veren ordumuza ve yöneticilerimize Cenabı-ı Hak’tan zaferler temenni ediyor, şehitlerimize Cenabı Hak’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar ve sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.
Bursalı hemşehrilerimizi, gönüllü kuruluşlarımızı, camiamızı, milli iradeyi vesayet altına almak isteyen tüm oluşumlara karşı demokrasi, insan hak ve özgürlüklerini halkımıza çok gören güç odaklarına karşı sürekli uyanık ve dayanışma içerisinde olmaya davet ediyoruz.
28 Şubat; Türkiye’nin aydınlık yarınlarının önünü kesmek isteyen güçlerin yaptıklarını göstermemek için ışıkları kapatmasıdır. 28 Şubat süreci milletimizin ‘keşke olmasaydı’ dediği kaybedilmiş yıllardır.
Ülkemizin aydınlık yarınlarının önünü kesmek isteyen; PKK terörü, başta ABD olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinin topyekün üzerimize geldiği ekonomik, siyasi baskı ve darbe planları, Gezi olayları, 17/25 Aralık tezgâhı, 15 Temmuz darbe girişimleri, Paralel Yapı ve FETÖ fitnesini planlayanların 28 Şubat darbesinin mimarı karanlık güçlerle bağını kurmak hiç de zor değildir.
28 Şubat Post Modern darbesi; brifinglerle dizayn edilen; bir kısım medya, sermaye, akademik askeri ve siyasi bürokrasinin darbeci emellerle örgütlendiği zihniyetin ürünüdür. 28 Şubat’ın toplumsal yapımızda ve ekonomik dünyamızdaki tahribatı da büyük olmuştur. Darbenin ardından gelen 2001 ekonomik krizi ile ülkenin kalkınması gecikmiş, bizi birçok Avrupa ülkesinin gerisine itmiştir. Bugünkü ekonomik güce ulaşmak yıllar almıştır.
28 Şubat 1997 tarihinde yapılan olağanüstü MGK toplantısıyla Refahyol hükümetinin başbakanı istifa ettirilmiş, kesintisiz 8 yıllık eğitim hilesi ile İmam Hatipler’in orta kısımları kapatılmıştır. Kat sayı uygulamasıyla İmam Hatip mezunlarının üniversiteye girişi önlenmiştir. Üniversite girişlerindeki ikna odalarında başörtülü kız öğrencilere fiziki ve psikolojik taciz uygulanmıştır. Üniversiteyi kazanan başörtülü kız öğrencilerin kayıtları yapılmamış, kayıtları olanlar da fakültelerinden atılmışlardır.
Batı Çalışma Grubu marifetiyle devlet kurumlarından, belediyelerden, askeri birliklerden, vakıflardan, derneklerden ve birçok alandan muhafazakâr insanımız tasfiye edilmiş, fişlenerek kara listeye alınmıştır.
Milli savunma ve yargı mensuplarına brifingler verilerek özgür ordumuz ve bağımsız yargımız tehdit edilmiş, baskı altına alınmıştır. Bu bağlamda 28 Şubat’ın Bursa’ya yansımaları da ağır ve tahripkâr olmuştur. Dönemin Genel Kurmay 2. Başkanı bizzat Bursa’ya gelerek şehrin valisiyle beraber süreci yakın takibe almıştır. İmam Hatip okulları kapatılması çalışmaları başlatılmış ve Türkiye’de ilk kapatılan İmam Hatip Lisesi Bursa Yeşil Kız İmam Hatip Lisesi olmuştur. Ayrıca İmam Hatip Lisesi öğrencilerimiz o günlerde sabahları okullarına velileriyle beraber gelmiş, okullara girişleri engellenmiş, öğrencilerimiz anne ve babalarıyla polis tarafından tartaklanmış ve gözaltılar yaşanmıştır.
Aynı sıkıntılar Diyanet camiamızda da yaşanmıştır. 15 yaşının altındaki çocuklarımızın din eğitimi alması yasaklandığı için Kur’an Kursları’mız kapanmıştır.
Bursalı muhafazakâr sanayici ve iş adamlarımız takibe uğramış, ticari faaliyetleri zarar görmüş, gözaltına alınarak soruşturmalar geçirmişlerdir. Ticarethaneler ‘Yeşil Sermaye’ mührüyle damgalanarak tecrit edilmiştir.
Hem ülkemizde, hem şehrimizde bu ve buna benzer zulümlerin uygulandığı 28 Şubat darbesinin unutulmaması bizler için çok önemlidir. Bu nedenle 28 Şubat darbesine zemin hazırlayan, tasarlanması ve uygulanmasına katkı sağlayan tüm şahıs ve kuruluşlar yargılanmalı ve hesap vermelidir. Halkımız darbelere karşı bilinçlendirilmeli, toplumumuzun milli duyguları ve manevi bilinci güçlendirilmeli, halkımız vesayet heveslilerine karşı seferber edilmelidir.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.