14 EYLÜL’ÜN TÜRKÜ GECELERİNDEKİ MÜZİK RUHUN GIDASI OLUYOR!

Nerede yaşarsanız yaşayın, insana, insanlığa giden yolun büyük bölümü müzikle uğraşmaktan geçer.
Sağlıklı, bilgili ve büyük olasılıkla entelektüel olur bu yolda yürüyen.
Müzik, yürekte sevgi çiçeği yeşertir. Kucaklayıcı ve paylaşımcı özellikleri geliştirir. Bir yanınızı ekip çalışması oluşturur. Sürekli kazanırsın. Hele, hele eğitimci Erdoğan Irmak gibi bir müzik ustasının ellerinde yoğrulan hamuru düşünün. O çocuğun ahlaksız yetişme şansı istisnalara düşer.
Ne mutlu Karacabey 14 Eylül Ortaokulu’nda okuyan öğrencilere.
Tüm okullara model oluşturan bu güzellikleri daha önce de yazdım.
Görünen o ki, hak edilen bu yazmalar bitmeyecek gibi.
Ortaokulun, dürüst, çalışkan, özverili ve beyefendi kimlikli Müzik Eğitimcisi Erdoğan Irmak’ın öncülüğünde sahne alan 62 minik öğrencinin koro ve solo resitalini keyifle izledim geçtiğimiz hafta. Kulaklarımın pası silindi. Gözüm, gönlüm türküye doydu. Mutlu oldum. Çocuklarımızın geleceğinden umutlandım. Keşke o koroda bende olsaydım duyguları içinde heyecanlandım. Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’ni dolduran tüm konuklar da sanıyorum benim gibi düşünmüş olacak ki, hop oturup, hop kalktılar. Sazın teline dokundukça ırmak, su gibi aktı minik öğrenciler. Tek ses oldu ve gönülleri mest etti. “Ah bu türküler, türkülerimiz… Ana sütü gibi candan, ana sütü gibi temiz” dedikçe sunucular, avuç içleri patlarcasına alkış tuttu dinleyiciler.
14 Eylül bunu 8 yıldır hep yapıyor. Dile kolay, 8 ay çalıştır, tam öğrendi derken, okul bitiveriyor. Doğaldır ki, kuş uçup gidiyor. Mücadele ise geriden gelen minik öğrencilerle sıfırdan başlayıp yeniden sürdürülüyor.
Yıllar önce atılan maya tutmuş gibi görünüyor. Öğrenci istiyor, veliler istiyor. Okul müdürü istiyor.
Erdoğan hoca da özveriyle çalışıyor ve bitmek-tükenmek bilmeyen tekrarla hamuru müzikle yoğuruyor. Cumartesi, Pazar demeden yapılan ön çalışmalar sonunda sahnelenen güzel gösteriler iki geceyle sınırlanırken, tadı damağımızda kaldı.
Sözün özü, 14 Eylül, “Türk halk müziği konseri böyle olur” dedirtti.
Kusursuza yakın denilebilecek güzellik içinde geçen konserin oluşmasını sağlayan tüm emekçilerine selam olsun.
Başta Erdoğan Irmak olmak üzere, koroda görev alan 62 minik sanatçıya, başarılı sunumları ile gecenin kenar süsünü oluşturan Türkçe Öğretmeni Derya Kılıç ve Türkçe Öğretmeni Berna Salman’a, söz konusu etkinliği teşvik eden okul müdürü Aytek Demir’e ne kadar teşekkür etsek azdır.
Nerede yaşarsanız yaşayın, insana, insanlığa giden yolun büyük bölümü müzikten geçer.
Sağlıklı, bilgili ve büyük olasılıkla entelektüel olur bu yolda yürüyen.
Müzik, yürekte sevgi çiçeği yeşertir. Kucaklayıcı ve paylaşımcı özellikleri geliştirir. Bir yanınızı ekip çalışması oluşturur. Sürekli kazanırsın.
Anlayacağınız, müzikle uğraşanın ömrü uzar.
Demem o ki, müzik ve türkü insanı insan yapar.
Kısaca, müzikle uğraşan insanın yaşamı anlam kazanır.
Not: Karacabey Kaymakamı Sayın Yusuf Gökhan Yolcu ile Karacabey Belediye Başkanı Sayın Ali Özkan, sekiz ay boyunca alın teri dökülerek hazırlanan bu güzellikleri izleme zahmetine girmedi! (önceki yıllarda da yoktu)
Şaşırmamak elde değil.
Kaymakam ve Belediye Başkanı bu güzellikleri teşvik etmeyecekse, o koltuklarda neden oturuyorlar ki?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.