Yüzyılın afeti!

Kaymakam Balaban, sel
felaketini tek bir cümleyle özetledi:

Karacabey Kaymakamı Dursun Balaban, ilçeyi etkisi altına alan
sel felaketiyle ilgili olarak, “Yüz yılın afeti” açıklaması yaptı.

            Ova
Köyleri Sulama Birliği Başkanı Sami Özseçen’le birlikte dün Midilli Pompa
İstasyonu’nda incelemelerde bulunan Kaymakam Balaban, yağışların Karacabey’i
sular altında bırakmasından bu yana 2 saatten fazla uyumadıklarını söyledi.
Gece gündüz demeden çalıştıklarını belirten Balaban, “Bu olay tamamen doğanın
getirisidir. Hazırlıksız yakalanma ya da ihmalsizlik söz konusu değildir” dedi.

Herkes üzerine düşen
görevi yaptı

Yetkili tüm birimlerin üzerine düşen görevleri yerine
getirdiğini vurgulayan Balaban, felaketin kaynağını şöyle özetledi; “Balıkesir,
Kütahya ve Uludağ’daki havzalardan taşan sular, Karacabey’i etkisi altına aldı.
Mevsim normallerinin çok üzerinde yağışlar oldu. Görülmemiş bir şekilde Manyas
Gölü, 17-40 kotlarına çıktı. Hazırlıksız yakalanma söz konusu değildir. Bu
yaşananlar yüzyılın afetidir. Yalnızca Karadere Pompası’nda yaşanan 7 dakikalık
enerji kesintisi her şeyi alt üst etti. Pompalar sular altında kaldı ve
çalışmadı. Bu nedenle de suların boşaltılmasını zamanında yapamadık. 7
dakikalık kesinti pompalarımızı bozdu. Enerji kesintisi olmasaydı bu kadar
etkilenmezdik. Karadere’deki pompa sistemimizi değiştirmemiz gerek. Bunun
dışında büyük sıkıntımız yok. Şu an her şey yolunda. Pompalar 24 saat
çalışıyor. Karadere’ye seyyar pompalar da kurduk. Kısa süre içinde bu
felaketten kurtulacağız. Korkulacak bir şey kalmadı. Kimse şunu unutmasın ki;
Devlet her zaman vatandaşının yanındadır.”

Gölecik ve Yeşildere
Barajları mutlaka yapılmalıdır

Midilli Pompalarını Kaymakam Dursun Balaban’la birlikte
gezen Ova Köyleri Sulama Birliği Başkanı Sami Özseçen ise, stratejik bölgelere
enerjinin yer altından sağlanması gerektiğini söyledi. Afetin ana nedeni
hakkında ayrıntılı bilgi veren Özseçen, Gölecik ile Yeşildere Baraj
projelerinin bir an önce yapılması gerektiğine dikkat çekti.

            Özseçen,
“Bu afetin başladığı günlerde suların nereden bölgemize girdiği belli değildi.
Şaşırmış durumdaydık. Daha sonraki araştırmalarımızda Susurluk’a bağlı Söğe
Göleti’nden akan sular tehlike yaratınca kapakları açmışlar. Sular buradan
Göbel Çayına daha sonra Kurudere’ye ve son olarak da Karadere’yi taşırarak
Beylik’e kadar ulaştı. Beylik’ten Karacabey’e doğru hızla ilerdi ve sonucunda
da felaket kaçınılmaz oldu. Bunun dışında Gölecik ile Yeşildere Barajları
mutlaka yapılmalıdır. Geçen yıl 20 Ağustos’ta Gölecik ile Yeşildere’nin
getirdiği sular Karadere’yi taşırdı. Eğer barajlar olsaydı böyle sıkıntılarla
karşı karşıya kalınmazdı” diyerek 20 yıldır gündemden inmeyen konuya dikkat
çekti.  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.