Veee…Devlet işportada.

Bir Başbakan “Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” derse…

O ülkenin en küçük memuru da işportacı olur. Sakın yanlış anlamayın. Geçim sıkıntısı nedeniyle pazarda limon satan öğretmenlerden söz etmiyoruz. Devlet dairesinin önünde yakasında tanıtım kartı, açtığı tezgâhının üzerinde çalıştığı kurumun flaması ile 657 sayılı yasa ile devlet memuru olanların açtığı tezgahtan söz ediyoruz.

En yetkili ağızlardan devlet içinde birbirlerine tezgâh kurulmasından söz edildiği dönemde devlet dairesinin önündeki işporta tezgâhına da şaşmamak gerek.

Başbakan tarafından valilere kamyonun şoför mahalline binip kömür dağıtma emri verildikten sonra geriye ne kalmış.

Hiç kimse itiraz etmeye kalkmasın. Elimde tarafımdan çekilmiş çok sayıda fotoğraf var. Üstelik tek bir işportacı da değil. Aynı bölgede yaklaşık 5 metre ara ile ve her tezgâhın başında ikişer memur var. Yazıyı yetiştirmek zorunluluğundan her yerden bilgi alamadım. Ancak  çok sayıda yerleşimde aynı durum var.

Çöküşe giden ekonomide artık devletin can simidi şans oyunları. Bu yolla haftada 4 kez Sayısal, Şans Topu, Süper ve 10 Numara adı altında; ayda 3 kez de Milli Piyango ile vatandaşın cebindeki para çekiliyor. Böylece ayda 19-20 kez piyasadan para çekiliyor. Bu devlet kumarına Kazı Kazan gibi her an oynanabilen oyunlar dahil değil. Açığı giderek artan devlet şimdi bu altın yumurtlayan tavuğu keserek sistemi satışa çıkartıyor. Acelesi var.

Vatandaşın durumu ise içler acısı. Milli piyango idaresinin oyunlarına ek olarak iddia ve at yarışları gibi resmi kumarlar var. Tek çareleri bunlar olmuş.

Tablo bu olunca devlet en büyük kumarı yılbaşlarında oynatıyor. Bu yıl büyük ikramiye 50 milyon. Eski para ile 50 trilyon. AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında büyük ikramiye 5 trilyon imiş. Yani piyango endeksine göre hayat tam 10 kez pahalanmış 12 yılda.

Bu yıl dağıtılacak ikramiye toplamı 286 milyon. Verilen bilet numara adedi 10 milyon. Basılan bilet miktarı açıklanmasa bile 30 milyona yakın bilet basılmış.

Sizin anlayacağınız devletin ümidi de piyangoya kalmış. Vatandaş ne kadar “ya çıkmazsa” ümitsizliğini içinde taşıyorsa devlet de aynı ümitsizliği taşıyor. Yani “ya satamazsam” ümitsizliği. Bu nedenle caddeler, alışveriş merkezlerinin her köşesi işporta piyangocularla dolu. Hiçbir zabıta bunlara karışmıyor. Kovalamayı bırakın görmüyorlar bile…

Devlet yıllardır satışı körüklemek için PTT gişelerinde de piyango bileti sattırıyor.

Bu yıl ekonomik kriz nedeniyle biletler elde kaldı. Son gün adım başı biletçi. Doğal olarak PTT gişelerindeki biletler de elde kaldı. Hal böyle olunca emir kimden geldiyse 657 sayılı yasaya bağlı devlet memurları sokağa sürülerek işportacılığa başlatıldı. Bağıra çağıra işportada bilet satıyorlar. Üstelik bunlar sendikalı memurlar. Satış yapanlar ne devletin düşürüldüğü durumun ne de kendilerinin düşürüldüğü durumun farkında…

İşportacı memurların fotoğrafını çektiğimde çekilişin başlamasına sadece 1 saat kalmıştı. Satılmayan biletlerin ne olacağı, bunlara ikramiye çıkarsa ne olacağı belirsiz.

AKP döneminde devlet işte böyle çürütüldü. Çürümüşlük artık sokağa düştü. Şaşırma duygularımız nasırlaştı. Hiç kimse dönüp bu içler acısı tabloya bakmıyor bile…

İşte yeni yıla böyle giriyoruz.

Yine de en büyük umudumuz bu gidişe dur demek. Bizim büyük ikramiyemiz bu rezalete son verildiğini görmek olacak.

Fabrikalar, limanlar, petrol tesisleri, haberleşme, enerji dağıtımı, topraklarımız, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız satıldı. Yatağan işçileri santrallerinin satılmasına izin vermiyorlar. Artık satacak bir şeyi kalmayan devletin işportaya düşmemesi için… 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.