Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım; “Savaşamazlar!”
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Oktay Yıldırım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarıyla gündeme oturan bedelli askerliğin uzatılmasına tepkilerin gelmeye devam ettiğini söyledi. Yıldırım, Türk ordusunun profesyonelleştirilemeyeceğine vurgu yaparak, “Cumhuriyet döneminde kurulan o onurlu, o güçlü ve bizim boynumuzu eğdirmeyen uluslararası ilişkiler Türk ordusunun süngüsünün yarattığı güçle kurulmuştur” dedi. Yıldırım “Bunlar asker olmaz, bunların faydası olmaz. Bu sistemin Türk savunmasına hiç yararı olmaz” dedi.
Yıldırım açıklamasına şöyle devam etti; “Bu ülke yedek subaylıktan az mı çekti?” diye soran Yıldırım “Savaşamadılar, savaşamazlar! Çünkü ziyan edilir. Harvard mezunu pırıl pırıl çocuklar TİM komutanlığı yaparken mevzilerinde boğazları kesilerek öldürüldüler. Kökünden kaldırılması gereken bir sistemken bir de şimdi yanına yedek astsubaylık getiriyorlar. 6 ayda bir asker nasıl hizmet edebilir? Bir ayda bir asker nasıl yetiştirilebilir? Asker zihnen, bedenen ve ruhen yetiştirilmesi gerek bir varlıktır” .
Yıldırım devamla “Olayın hem stratejik hem de sosyolojik boyutu var. Ordular uluslarının tarihsel ve toplumsal özelliklerine uygun bir şekilde kurulurlar. O devletlerin hedefledikleri toplumları aynı biçimiyle yansıtırlar. Devletler ordularını bir soru ışığında kurarlar. Karşı karşıya kaldığım tehditler nelerdir ve bunlara karşı kendimi nasıl savunurum? O tehditlere karşı kendini savunmak ve yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulurlar. ABD gibi yaşamsal ihtiyaçlarını sömürü yoluyla, yapma seferleriyle karşılayan bir ülkenin ordusu kaçınılmaz üzere profesyoneldir. Bu ordu paralı askerlerden oluşur. Benim Afganistan’da ne işim var diye düşünmez. Gider orada kendisine verilen zulüm görevini para karşılığında yapar. Amerika’da sağlık, eğitim sistemi yoktur. Hepsi paralıdır. Yani devletin kuruluş biçimi budur. Ama coğrafya kaderdir. Türkiye bütün hakimiyet teorilerine göre dünya adasının kalbindedir. Dünyayı yönetmek için elde bulundurulması olmazsa olmaz bir bölgededir. Bu Türkiye’nin kaderidir” dedi.
Türkiye’nin hem kendini savunmak hem de komşularıyla dost ilişki kurmak için güçlü bir orduya ihtiyacı olduğunu kaydeden Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “Cumhuriyet döneminde kurulan o onurlu, o güçlü ve bizim boynumuzu eğdirmeyen uluslararası ilişkiler Türk ordusunun süngüsünün yarattığı güçle kurulmuştur. Bugüne bir dönelim. Bugün güneyimizde ABD diye bir devlet var. Biz bölünmeye engel olmaya çalışıyoruz. Orada dişe diş, göze göz bir savaş halindeyiz. Arazi geniş. Bizim o bütün araziyi temizleyecek askeri kuvvetimiz yok. Ama vardı. Ne oldu bu 16 yıllık süreçte?”
“Türk ordusu 60 yıllık NATO sürecinde büyük bir değişim yaşadı” diyen Yıldırım “Ne kadar Amerikan tasarımı talimnameler koyarsan koy o milli ruh kendi subayını yetiştirdi. Sonra ne oldu? Ergenekon, Balyoz geldi. Kendisini ABD’ye bağlamış, İngilizce düşünen subay tipleri yükseldi. Türk ordusunun gizli planlarını teslim ettiler. Bizim NATO’ya bağlı olmayan tek kuvvetimiz Jandarmamız sayısı azaltıldı. Ardından Kara Kuvvetlerimiz hızla profesyonelleştirildi” ifadelerini kullandı.
Yıldırım açıklamasına şöyle son verdi; “Kara Kuvvetlerinin ezici çoğunluğu sayısal üstünlük bakımından mükellef askerliğe dayanması gereken bir kuvvettir. Siz eğer Kara Kuvvetlerinizin sayısını azaltırsanız vatanınızı savunama gücünüzü yok etmiş olursunuz. ABD bugün neden İran’a dokunamıyor? Neden Suriye’de başarılı olamadı? İran’ın savunma potansiyeli, ‘Hadi silah başına’ dediği zaman neredeyse 20 milyon kişinin silaha sarılacağı bir durumda. Böyle bir potansiyele dayanıyor İran’ın savunma gücü. Suriye’de muazzam bir seferberlik hazırlığı yapılmıştı. Biz ne kaybettik kozmik odada? Savunma yeteneğimizi kaybettik. Aklımızı aldılar bizim. Nasıl düşündüğümüzü öğrendiler. Savunmamızı hangi mantıkla geliştirdiğimizi öğrendiler. Bugün 3 tarafımız sarmal halinde çevrilmiş, ABD açık açık tehdit ediyor. Biz asker sayımızı azaltıyoruz. Herkesi akla davet ediyorum. Herkesi mantıklı düşünmeye davet ediyorum. Astsubaylık sistemi Türk ordusunun omurgasıdır. Türk ordusu ABD’nin istediği biçime dönüştürülüyor. Bu sadece bedelli askerliğin kalıcılaştırılması değildir.”