Utanılacak bir gün geride kaldı!..

Akıl sır ermiyor!

Bir bilim insanı gerçekten başka ne söyleyebilir?

Bilim neyi işaret ediyorsa onu söylemek zorunluluğu yok mu?

Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, bütün bir dünyayı etkisi altına alan kovid-19 salgınıyla ilgili gerçekleri açıkladığı için soruşturma geçiriyor!..

Dün, Uludağ Üniversitesi’nde savunması alındı.

Bursalıların göğsünü kabartan açıklamalarıyla Türkiye’de koronavirüsün seyrini önceden görüp uyardığı için bugün soruşturma geçiren Kayıhan Hoca’nın ne kadar doğru tespitler yaptığını anlamak amacıyla Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın haziran başından bu yana yaptığı değerlendirmelere bakmak yeterli.

Koca’nın düne kadarki yaptığı her açıklama bu soruşturmayı baştan anlamsızlaştırıyor.

Çöp ediyor!

Zaten işin doğrusuyla ilgilenmiş olunsaydı, Uludağ Üniversitesi bu soruşturmaya en başından izin vermezdi.

Böyle bir soruşturma iznini buruşturur kenara atardı!..

Kayıhan Hoca ne demiş?

Koronavirüs salgınının Türkiye’de daha pik yapmadığını söylemiş!

Dediği ortaya çıkmadı mı?

Prof. Dr. Pala, bu açıklamasıyla halkı paniğe sürüklüyorsa, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın söyledikleri ne olacak?

Hocanın sözlerini her gün doğruluyor.

Yazık!..

Bursalıların farkında bile olmadığı Uludağ Üniversitesi’ni koronavirüs sürecinde yaptığı açıklamalarla Türkiye’ye duyuran, gururlanmamızı sağlayan bir bilim insanına yapılan hiç anlaşılır bir şey değil.

Dün sorgulanan, ifadesi alınan Kayıhan Hoca değil esasında Uludağ Üniversitesi’ydi!

Bizatihi bu izni veren Rektör Saim Kılavuz’du!..

Bunun farkında mıdır acaba?

Rektör Kılavuz, üniversitesini en iyi şekilde temsil eden bir öğretim üyesi hakkında soruşturma izni vererek Uludağ Üniversitesi’ni bir kez daha gündeme getirdi ama…

Sanırım bu duruma şimdi kendisi de üzülüyordur.

50’ye yakın Tabip Odası, rektörlüğün verdiği soruşturma izninin bir sonucu olarak savunma yapan Prof. Dr. Kayıhan Pala’ya destek verdi.

Pala’ya destek verenler arasında CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu gibi birçok siyasetçi de vardı.

Açıklamalarını Sağlık Bakanı’nın neredeyse her gün teyit ettiği Prof. Dr. Pala’ya soruşturma izni verilmesinin bilimsel bir mantığı olmadığı için kendisine siyaset cephesinden de güçlü destek gelmesine neden olmuş gözüküyor.

Çevreci, aktivist kimliğiyle de Bursa’nın değerlerini korumak amacıyla mücadele eden Pala’nın 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde milletvekili adayı olmasının belki de bir sonucudur bu soruşturma izni!

Çünkü yaptığı açıklamalara yanlış denilecek bir durum yok.

Yanlıysa eğer Sağlık Bakanı her gün bu yanlışı tekrarlıyor demektir!

Halk sağlığı alanında uzmanlaşan bir bilim insanının görevi, halkı sağlığıyla ilgili bilgilendirmek değil midir?

Ne yapsaydı Pala?

Üç maymunu mu oynasaydı?

Neyse, utanılacak bir gün geride kaldı!..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.