Ülkenin kaderini değiştirmeye var mısınız?

CHP İlçe Başkanı
Mümin Ereselli, 12 Haziran öncesi vatandaşlara seslendi:

Karacabey Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Mümin Ereselli,
12 Haziran 2011 tarihinde gerçekleşen genel seçimlerin Türkiye için büyük önem
taşıdığını belirtti.

12 Haziran’ın “kader günü” olduğuna dikkat çeken Erselli,
özellikle Karacabey’i ilgilendiren tarım konusunda çarpıcı açıklamalarda
bulundu.

Karacabey’in tarımda kan aldığına değinen Erselli,
“Türkiye’nin ne durumda olduğunu görmek için Karacabey’e bakmak yeterlidir”
dedi.

Tarım Bakanı
korkuyor!

Hiçbir ülkenin diğer bir ülkeyi kol saatiyle tehdit
edemeyeceğini belirten Ereselli, bunun buğday ve gıda ürünleriyle
gerçekleşebileceğini savundu.

Geçen yıl Rusya’nın tahıl ihracatını dondurduğunda alıcı
ülkelerin büyük bir panik yaşadığına dikkat çeken CHP İlçe Başkanı Erselli,
“Aynı günlerde Tarım Bakanımızın, ‘Gerekli önlemleri aldık’ şeklinde açıklama
yapması bir korkunun ifadesinden başka bir şey değildir. 1980’li yıllarda gıda
ürünlerinde kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye, şimdilerde
ithalatçı ülkeler safına geçmiştir. Sözün özü satıcıyken alıcı olduk. Hem de
kuru fasulyesine kadar. ‘Nerden nereye geldik?’ sorusuna yakın çevremizden
örnekler vererek bir fotoğraf çıkarmak istiyoruz.

İlçemiz, Türkiye’nin en mümbit topraklarına sahiptir. Ancak
ne yazık ki bu topraklarda üreticimiz yoksullaşmış, borçlanmış, çoğu da tarım
dışı kalmıştır.

Karacabey tarımı
bitti!

Örneklerle açıklarsak; Domates ekimi 100 bin dekardan 60
bine, Pancar 18-20 binden 3 bin dekara, Ayçiçeği ekimi ise 10-12 bin tondan 2
bin tona düşülmüştür. Soğanı ise hiç saymaya gerek yok!

Tarıma dayalı sanayi tesislerine gelince, kimisi kapanmış
(Vatan Salça Fabrikası) kimisi taşınmış (Dosan), kimisi el değiştirmiş
(Renar-Olca) mevcutlar ise fason üretime geçmiştir. Kısacası tam kapasiteyle
çalışan fabrika ya birdir ya iki…

Domateste durum böyle iken diğerlerinde farklı mıdır?
Özellikle un fabrikaları (Kar-Un, Un-Ar Değirmencilik, Öz Başak) üretimi
tamamen durdurmuşlardır. Yine Sıla Yağ Fabrikası da üretim dışı kalmıştır.

Düne kadar salça dış satımında Çin’le yarışıyorduk. Şimdi
ne yazık ki salça ihracatın da çok gerilere düşülmüş, hatta ithal lafları
dolaşmaya başlamıştır.

Uygulanan tarım politikalarıyla yabancı üreticileri, yabancı
sanayicileri destekleyen iktidarlar, bilinçli olarak üreticimizi tarım dışına
atarak kırsal kesimin kentlere akışını sağlamışlardır. Hem de konunun sosyal
boyutunu düşünmeden işte ilçemizde gördüğümüz fotoğraf tam da budur. Şimdi
meydan un akıtanlara, mısır akıtanlara kalmıştır.

Karacabey, Bandırma, Manyas ve havalisine yayılan mısır
akıtanlar bir beylik gibi gittikçe yayılacaklar, çiftçimiz de onların yem
ihtiyacını karşılayacak ve planları da tıkır tıkır işleyecektir.

Acı olan gerçek şudur; Üreticimiz artık borcu borçla
çevirme noktasına gelmiştir. ‘Ya krediler durursa ne oluruz?’ endişesi
yüreklere kök salmıştır.

CHP hazır ve
hazırlıklıdır!

Bu durum tersine döner mi, döner. Yabancı üreticiye 20
milyar dolar (gıda ürünlerin de) destek sağlayan bir devlet, 10 milyar dolarını
üreticimize ayırırsa sorun çözülür. Yeter ki iktidarlar bir irade ortaya
koysun.

CHP buna hazırdır, hazırlıklıdır. Unutmayalım ki, bu seçim
tam da kader seçimidir. Eğer, önceki hükümetlerde Bakanlık yapmış siyasal
hayatımızın önemli isimlerinden Turhan Tayan bile partimizde görev ve
sorumluluk almışsa bu seçim gerçekten kader seçimidir. 12 Haziran’da ülkemizin
kaderini değiştirmeye var mısınız?” şeklinde sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.