“Türkiye, çöken sistemden üretim devrimiyle çıkacak”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Özalların kurduğu, Tayyip Erdoğanların uyguladığı neoliberal sistemin çöktüğü Türkiye, bu sistemden üretim devrimiyle çıkacak” dedi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı yeni ekonomik modelini değerlendirdi. Albayrak’ın tavırlarında devlet adamlığı ağırlığı göremediğini belirten Perinçek, Özalların kurduğu, Tayyip Erdoğanların uyguladığı neoliberal sistemin çöktüğünü belirtti. Türkiye’nin bu sistemden üretim devrimiyle çıkacağını vurgulayan Perinçek, milli hükümetin gerekliliğini ifade etti.
Perinçek sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Berat Albayrak’ın konuşmasını baştan sona dinledim. Cumhurbaşkanının konuşmasını da dinledim. Albayrak’ın konuşmasını seyrederken sanki ‘Olacak O Kadar’ programını izliyor hissine kapıldım. Ciddiyet, devlet adamı ağırlığı göremedim. Bu içine girdiğimiz durum ancak devlet ağırlığıyla devlet birikimiyle üstesinden gelinebilecek bir durum. Özel sektör de çözümü devletten bekliyor. Hazine maliye bakanının ağzına bakıyorlar. Onlar da umduklarını bulamadı. Mali çevreler ve ekonomi çevreleri, iş dünyası, sendikalar, hiçbir kurumun, toplumun bu konuşmadan birşey anlamadığı tepkilerden de görülüyor. Bu sistem çökmüştür. Bunu seçime giderken de ifade etmiştik. Diğer partiler Türkiye’nin içine girdiği durumu hafife alan yorumlar yaparken Vatan Partisi, “Türkiye bir çöküşün eşiğindedir.” dedi. Turgut Özalların kurduğu Erdoğanların uyguladığı borçlanma ekonomisi denilen neoliberal sistem çökmüştür. Berat Albayrak’ın devlet adamı edasıyla bağdaşmayan konuşmasının bize hissettirdiği bu. Çıkmazdalar, çünkü sistemleri çökmüştür. Bundan başka bir sistemden haberleri, kadroları yok. Bu yönetim Türkiye’nin karşılaştığı bu vahim tablo karşısında zavallı durumda.
Türkiye’nin mutlaka Vatan Partisi önderliğinde milli hükmet kurma çözümlerini güçlendirmemiz lazım. Mecliste bulunan muhalefet partilerinde de çözüm yok. Hatta onlar daha perişan halde. Devletle devlet tecrübesiyle, milli politikalarla çıkacağız. Batı Avrupa ülkeleriyle, Avrasya ülkeleriyle işbirliğiyle bu tablodan çıkacağız. ABD’nin dayatmalarına teslim olmadan çözeceğiz. Bu sistemin içinde bir çıkış yolu kalmamıştır. Borçlanma ekonomisi çerçevesi içerisinde borcu borçla çevirerek çıkış ihtimali kalmamıştır. Rakamlara bakalım; Haziran’daki döviz açığı 7milyar dolar, beklenti ise 2.9 milyar dolardı. Buradan devletçilikle çıkacağız. Devlet yatırım, tasarruf yapacak, özel sektörün ayakta kalmasını sağlayacak. Devlet işçisi, çiftçisi, küçük esnafı, sanayicisi, tüccarı ve bütün halkıyla bütün sınıflarıyla karşılaştığımız yükü paylaşmayı sağlayacak, zor dönemden çıkış için bir uyum gerçekleştirecek ve Vatan Partisi’nin milli direnme ekonomisi uygulanacak. Bankalara yönelme, döviz mevduatlarını çekmek gibi eğilimler olduğunu görüyoruz. Yastık altındaki parayla ilgili taleplerle bu iş çözülmez. Bankalar korunacak. Banka sistemimizi çok ağır sorunlarla karşılaşmadan kurtarmak amacıyla Türkiye’deki döviz mevduatları rayiş bedel üzerinden Türk lirasına çevrilmelidir. Türkiye’nin dış politikasıyla bu durumdan bir çıkış yolu araması lazım. Tayyip Erdoğan yönetiminin çaresiz olduğu görülüyor. Türkiye’nin Suriye’ye el uzatması lazım. İran’la derhal çok sıkı ilişki içerisine girip anlaşmalar yapmamız lazım. İran’la sırt sırta verip dayanışma içerisinde olması lazım. İran’dan doğalgazı ve petrolü Türk lirasıyla alabiliriz. İran’a yapılan ambargo olumsuz bir olay. Bu bizim açımızdan olumlu olay olarak değerlendirilebilinir. Milli paralarla ticaret yapılarak enerji alışverişinde İran’la dayanışmanın büyük önemi var. Gümrüklerin sıfırlanmasını bile önerebilir Türkiye. Rusya ve Çin le alışverişlerimizde milli parayla alışveriş şarttır. Anadolu kaplanı denilen Türkiye’nin küçük orta sanayicilerini harekete geçirmemiz lazım. Dışarıdan alamadığımız malları içeride yapmaya yönelmemiz gerekiyor. Bize dayatılan ekonomik ideolojik karşı devrim vardı. Bunu bizim ideolojik devrimle cevaplandırmamız lazım. Yüksek maliyetle de olsa yaparız, ihracat saplantısından çıkıyoruz. Her şeye üretim odaklı bakmak zorundayız. Cari açığı kapatacak yatırımlar yapmak zorundayız. Her şeye ihracat açısından baktığımız zaman ithalat patlaması oluyor ve döviz açığı oluşuyor. Teşviklerle çözüm olmadığı açıktır. Devlet tasarruf yapacak yatırım yapacak. Devletçilik dışında bir çözüm yoktur. Devletin burada müdahale etmesi gerekiyor. Devleti yönetiyorlar ama devlet yok. Tasarruftan bahsediyorlar. Cumhurbaşkanının emrindeki uçaklar THY filosuna katılmalı, milletvekilli maaşları derhal düşürülmelidir. Cumhurbaşkanı Çankaya’ya taşınmalıdır. Milletvekili maaşları bütçe tasarrufu açısından belki çok önemli olmayacaktır ama önümüzdeki sorunları göğüslemek açısından, milletimize mesaj vermek açısından çok önemlidir.
Dış politika ve devletçiliğin uyum halinde sağlanması gerekiyor. Atlantik sistemine el açarak buradan çıkılamayacağı görülmüştür. “Faizciler heveslenmesin, dolar baskısına boyun eğmeyeceğiz” gibi ifadelerin altı doldurulmalıdır. Dolar saltanatından kurtuluşun somut uygulamalarına geçilmelidir. Türkiye buradan devrimle çıkacak, üretim devrimiyle çıkacak . Devrimden korkacak birşey yok. Başka hiçbir çaresi yoktur. Sistem içinde bir çözüm kalmamıştır. Çözüm; değişim gibi Amerikanvari laflarda değildir. 80 küsur banka Türkiye için çok fazladır. Bankacılık sistemimiz, yeniden üretime yönelik sektör bankaları olarak yeniden düzenlenmelidir. Türkiye’ye gelen para yatırıma yönelmelidir. Bütün milletin üretim faaliyete geçmesi zorunludur. Üretimi arttırmak bakımından emek yoğun yatırımlardan vazgeçemeyiz. İstihdamı, çalışan kitleyi arttırmak bakımından, sadakaya ayrılan kaynaklar üretime yatırıma yönlendirilmelidir. Bu hem üretimi arttırır hem de döviz darboğazından çıkmamıza katkıda bulunur. Toplum sağlığının düzelmesi bakımından milletçe seferberliğe girmemiz bakımından çok önemlidir. Milli seferberliğin kendi hükümeti olacaktır. Tayyip Erdoğanların seferberliğe hükümet olamayacağı ortadadır. Türkiye yeni hükümet aramaya başlamıştır, Türkiye’ye milli hükümet gereklidir. Vatan Partisi’nin katılımı olmadan Türkiye’de hükümet sorununun çözümü olmayacağı açıktır. Muhalefet pes etmiş durumdadır. Bunları da ayağa kaldıracak, Türkiye’nin ihtiyacı olan görevlerini yapmayı sağlayacak olan parti Vatan Partisi’dir. Milli direnme ekonomisinin şimdiden planlanması gereklidir. Önümüzdeki süreçte bütün halkın gıda güvenliğinin sağlanması gereklidir. Türk polisinin ordusunun ihtiyaçlarının karşılanmasında hiçbir fedakârlıktan kaçınılamaz. Sağlık hizmetlerinden ve eğitimden fedakârlık yapamayız.
Buradan umutla çıkacağız. Korkacak bir şey yok. Bu kaçınılmazdı. Türkiye buraya gelecekti. Biz bunu 1980’lerde söyledik. Bunun sonu yok dedik. Eninde sonunda buraya gelecektik. Türkiye’nin bütün birikimini kullanarak çıkacağı koşullar oluşmaktadır. Devletçilik özel sektörle el ele vererek önümüzdeki dönemin yükselenidir. Devletçiliği Türkiye’de savunan tek parti Vatan Partisi’dir. Batı Asya, Asya, Batı Avrupa ülkeleriyle birleşeceğiz. Bu sancılı bir dönem. Ama biz çetin koşullardan çıkmasını bilen bir milletiz.
24 Haziran’dan sonra da dünya güneşin etrafında dönmeye devam edecek. Seçimlerin hiçbir şey çözmeyeceğini milletimize anlatmıştık. Bu seçimin bir çözüm getirmediğini AKP’nin CHP’nin MHP’nin haline bakarak görüyoruz. Sistem çözerken iktidarıyla muhalefetiyle birlikte çöküyor. Bütün sanayicilerimiz için de bu sistemin içinde çıkış yok. Türk devleti Amerika’ya taviz vermez. Amerika’nın Türkiye’yi kurtarması mümkün değil.
Erken seçim çağrısını biz yapacağız. Türkiye’nin bu partilerle çıkamayacağı vatandaş tarafından görüldüğü zaman o çağrıyı yapacağız. Türkiye’nin buradan AKP iktidarıyla çıkma şansı yok. Ama Türkiye buradan bir üretim devrimiyle üretici devrimiyle çıkacağız.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.