Türbansız bacıma saldırdılar

Geçen yıl patlayan Gezi Parkı olaylarından sonra direnişi karalamak için büyük yalanlar söylendi. Bu yalanların çoğu iktidarın tepe noktalarından gelirken bu yalanlar yandaş basınla desteklendi.
Ortaya atılan en büyük iki iddia da balon çıktı.
İlk iddia “Camide içki içtiler” palavrası idi. Bu palavra hem görüntü kayıtlarıyla, hem de caminin imam ve müezzininin defalarca alınan ifadeleriyle yalanlandı. Olayın acısı müezzinden çıkarılıp tayin edildi.
İkinci büyük palavra ise “Benim türbanlı bacıma saldırdılar” iddiası idi. İddiaya göre AKP’li bir belediye başkanının gelini Kabataş’ta durakta beklerken belden yukarısı çıplak, başında bandana bulunan ve elleri deri eldivenli 40-50 kişilik gurubun saldırısına uğramış. Saldırganlar kadını tartakladıktan sonra üzerine işemişler. Söz konusu kadın daha sonra “darp raporu” almış. “Darp raporu” almış ama darp edildikten hemen sonra gece yarısı RTE’yi havaalanında karşılamaya gidecek kadar da sağlammış.
Yapıldığı iddia edilen saldırının kamera görüntüleri olduğu söylendi. Polis bölgede geniş çaplı araştırmalar yaptı. O gün orada olduğu belirlenenler ile o gün cep telefonu o bölgeden sinyal verenler sorgulandı. Kimse hakkında bir işlem yapılamadı. Derken kısa süre önce söz konusu tarihte o duraktaki ve civarındaki kamera görüntüleri ortaya çıktı. Ne saldırı vardı. Ne darp. Ne 50 tane belden yukarısı çıplak bandanalı deri eldivenli adam. Ne kadının üzerine işeyen…
Görüntülerde bebek arabasıyla durakta bekleyen türbanlı bir kadın ile önünden geçen insanlar vardı. Görüntülerde hiçbir anormallik yoktu. Bu görüntülerin ortaya çıkmasından sonra Başbakan görüntüleri yayınlayan TV kanalına ağır saldırılarda bulundu. İddialarında ısrar etti.
Tartışmalar devam ededursun, önceki Pazar günü (23 Mart) İstanbul Yenikapı’da yapılan AKP mitinginden sonra AKP’liler türbansız bir kadına saldırdılar. Üstelik gazetecilerin gözü önünde. Saldırının görüntülerini almaya çalışan gazeteciler de saldırıyı yapan gurubun hedefi oldu.
Haber kısa sürede internet sayfalarında ön plana çıktıysa da yeni bir “alo Fatih” olayı yaşanmış olsa gerek ki haber kısa sürede kaldırıldı.
Türkiye’de türban üzerinden oyunlar sürüyor. Oysa ne AKP döneminde, ne de daha önce hiçbir kadın türbanı ya da örtüsü nedeniyle saldırıya uğramadı. Ancak çağdaş giyimli pek çok kadın giyimi nedeniyle saldırıya uğradı. Bu konuda fetva veren üniversite “hocaları” bile çıktı. Tecavüze uğrayan kadınların uğradığı saldırıyı giyimi nedeniyle mazur gösteren yargı kararları oldu. Kısa kollu bluz ile üniversiteye gelen kızlarımızın kapıdan çevrildiğini gördük.
“Türban sorununu biz çözdük” diye ortalıkta gezinen parti liderlerine anımsatırız.
Siz kamuda çağdaş kadını tarihe gömmekle kalmadınız. Türbansız kadının çağdaş yaşama özgürlüğünü elinden aldınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.