TOSUNCUK HAVLU MU ATTI?

Demir parmaklık göründü. Görünen o ki korku dağları sardı. Kuyruk sıkışınca, iftira atmayla, hakaret yağdırmayla, tehditle, şantajla, yalanla bir yere varılamıyacağı belki de anlaşıldı.
Anlayacağınız, Tosuncuk sonunda duvara tosladı.
Çıkış yolu bulamayınca, “Bundan sonra cevap vermeyeceğim” demeye başladı.
Çünkü yargı tokadı ensesinde patladı. Av. Mehmet Halim Yıldızoğlu, iftira, hakaret, tehdit ve şantaj davalarından sonra Cuma günü nitelikli dolandırıcılıktan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, 2019/195383 sayılı başvuru ile yeni bir suç duyurusu yaptı. Kurtulması çok zor. Ceza davalarının sayısı 10’u geçti. Hükmün geri bırakılmasından yararlanma olanağı da kalmadı. Somut verilere dayandırılan yazılarımızın tümü belgelendi.
Ne olacak şimdi?
Tosuncuk açmazlara girince başladı yalvarmaya.
Örneğin, kendisini mahkemeye verenler arasında bulunanlardan Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan’a attığı mesajı birlikte okuyuverelim: “Abi, hakkımda çok dava var. Bir de bununla uğraşmak istemiyorum. Senden rica etsem, benimle ilgili şikâyetini geri çeker misin? Ben, İyi Parti ve Ayhan Tayfur’un (Millet İttifakı Belediye Başkanı Adayı) oylarını bölüp seçimi sana kazandırmak için çalıştım.” (Hüseyin Akkuş’un kulakları çınlasın)
Pes doğrusu!
Son Yerel Seçimdeki görüntüsüyle, Belediyeyi zarara uğrattığı için 13 yıl hapis cezası almış ve hırsızlığı mahkeme kararları ile kanıtlanmış bir adayı desteklemekten onur duyacağını söyleyen Tosuncuk, demek ki oyları bölüp, Ali Özkan’ı kazandırmak için çalışmış. Sözde CHP’li. Üstüne üstlük sözde CHP kurultay delegesi.
Kimin kayığına bindiği belli değil. Bu nasıl bir mide, bu nasıl bir vücut yapılanmasıdır?
Cumhuriyet Halk Partili olduğunu söylüyor, AKP’li Burhan Kuzu’nun hala sosyal medya danışmanlığını yapıyor. Şu anda, sosyal medyada dolaşan paylaşımlara göre, Ali Babacan’la dans ediyor.
Her yerel seçimde rakip belediye başkanı adayları için sahne alıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aşağılayan yazılar yazıyor ve bunları sosyal medyada paylaşabiliyor. Görsel medyada yayımlayabiliyor. Parti suçu işlemeyi hiç ihmal etmiyor.
Kesin ihraç istemiyle gönderildiği Disiplin Kurulu’nda ise ikili oynayan İl Başkanı Hüseyin Akkuş tarafından korumaya alınıyor.
Bunların neresi Cumhuriyet Halk Partili?
NE DİYORDU TOSUNCUK?
“Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan tarafından CHP’yi dizayn etmek için kullanılan gazeteci hakkındaki tüm gerçekleri yakında kamuoyu ile paylaşacağım. Hiç bir güç beni yolumdan döndüremeyecek.”
İki yıl geçti, tık yok, palavracı oldu döndürek.
Beş gün önce sosyal medyada yayımladığı mesajının özetini hep birlikte okuyalım: “İbrahim Bursalı’nın yazdığı saçmalıkların hiç birine cevap vermeyeceğim. Kamuoyuna duyurulur.”
Bukalemun bunun yanında Antep fıstığı olur.
Ne diyordu Tosuncuk?
“Hakkımda attıkları iftiralarla popülarite yapmaya çalışan (Çok ünlü(!) ya,) şerefsizlere sesleniyorum.”
Çok şerefli(!) olduğu için zaman zaman böyle gürlemeler yapar.
Uzatmadan Tosuncuğun, atarken mangalda kül bırakmayan palavralarına dönelim: “Sert kayaya çarptınız. Sizin attığınız iftiralar bana yapışmaz. Ben adamı anasından doğduğuna pişman ederim. Sizi yerin dibine sokmazsam namerdim. Hepinizi rezil edeceğim. Sakağa çıkamayacaksınız. Geçmişi karanlık olan bu ahlaksızlara, Sinan Çiftçi bunların bedelini en ağır şekilde ödetecek. Ey halkım, sizden ricam biraz sabırlı olun.”
Bu ne aşağılık bir ağız? Güler misin? Ağlar mısın?
Bunlar normal bir insandan çıkabilecek sözler mi?
Nedense, Hüseyin Akkuş, bu Tosuncuğu CHP’den kurultay delegesi yaptı. Tosuncuk da resim çektirmediği ünlü siyasetçi bırakmadı.
Kim tutar Sinan’ı?
Ey halkı, bence de biraz sabırlı olun.
Tosuncuk, başrole o kadar çok özeniyor ki, ayakları yere basmadığı için önünü göremiyor!
Astı, esti, kesti, gün geçmesin ki salyalarını akıtarak salladı: “Geliyorum, bana bilmem kimin torunu derler, yakacağım, yıkacağım alayınızı gömeceğim” dedi.
İki yıl geçti, gel gör ki bir türlü yağamadı.
Yağamaz da. Çünkü, deniz bitti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.