“Terör için köklü çözümler üretilmelidir”

Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulunduğu bir basın açıklaması yaptı. Terör konusunda kapsamlı önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Koçak, Başbakan Binali Yıldırım’ın Irak ziyaretini desteklediklerini de ifade ederek, Anayasa değişikliği ile ilgili de Saadet Partisi olarak düştükleri şerhleri açıkladı. Koçak, başta terör konusu olmak üzere dış politika ve Anayasa değişikliğine ilişkin Saadet Partisinin görüşlerini açıkladı.
Suriye politikasına ilişkin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un önceki günlerde sarf ettiği sözleri de değerlendiren Koçak, “Sayın Kurtulmuş ‘Suriye’de baştan beri hata yaptık’ dedi. Başlangıçta masaya oturulacağına, biz bunu başka şekilde hallederiz noktasına gelindi. Bundan prim yapacağız havasına girilince de durum ortada. Bu bize bir fayda sağlamadı ki. Biz gittiğimiz zaman ise bizi ‘Esadcı’ ilan ettiler. Hükümetin bir hatayı görmesi büyük bir iş ama o hatadan sonra daha büyük hatalar yapması hiç kabul edilemez, hiç affedilemez” dedi.
Koçak, Anayasa değişikliği ile ilgili olarak, Saadet Partisi’nin görüşlerinin net olduğunu söyledi. Koçak, “ Kıymetli Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, Sayın Cumhurbaşkanı’nı ziyaretinde bu konuyu dile getirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı’na ifade etmiş olduğu endişeleri de kamuoyuyla paylaşılmıştır. Değişikliklerin yeterli olmadığını, bizim endişelerimizi gidermediğini, yarın ülkemiz için başka sıkıntılara sebep olacağını Sayın Cumhurbaşkanına net bir şekilde ifade edilmiştir.”dedi.
Hükümetin dış politikada yaptığı değişikliklere de değinen Koçak, “Sayın Başbakan Irak’a gidiyor. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Çünkü biz komşularımızla bağlarımızı güçlendirmenin yollarını aramak zorundayız. Irak’a gitmek önemli adım. Rusya ile atılan adımlar, Suriye’de ateşkes ilan edilmesi önemli adımlar. Bunu bozmak isteyenler var. Bundan rahatsız olanlar var. Onların oyununa gelmemek de önemli tespit olur. Atılan bazı adımları önemsiyoruz. Astana zirvesi ümit ediyoruz ki ertelenmez. Barışın sağlanması için son nokta olur” dedi.
Son dönemde yaşanan terör olaylarına değinen Koçak, “Bu terör hadiseleri hepimizin içini yakıyor. Hükümet ise bir çaresizlik içinde üzerlerine düşenleri yapacaklarını ifade ediyorlar. Ancak istenilen netice olmuyor. Dost bildiğimiz ülkelerin bu tedhiş hareketlerinin arkasında olduğunu alenen beyan ediyorlar. Fakat biz bir türlü şu çetele tutmayı içimize sindiremiyoruz. Bizden şu kadar şehit oldu, biz ise şu kadar kişiyi öldürdük. Bu adeta tahrik gibi bir netice doğuruyor. Hükümet tedbir almak ile mükellef. Karşı tarafa verilen zayiat bizi rahatlatmaz. Bu çetele tutularak önlenemez ki. Bu sefer de ülkede bir tedhiş havası doğuyor. Bu ise bizleri endişelendiriyor” dedi.
“Terör ile mücadele ise topyekün yapılmalı. Sadece silah ile yapılan mücadele dünyanın hiçbir yerinde terörizmi önleyememiştir” diyen Koçak, kapsamlı bir mücadeleden söz etti. Koçak, “Bizden daha büyük silah gücüne sahip olan ülkeler, benzer durumlarda savaşın içine bizzat girmelerine rağmen başarılı olamamışlardır. Terörle mücadele çok daha kapsamlı yapılmak zorunda… Terörün yoğun olduğu bölgelerde başka tedbirlerin alınmasına ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
Koçak, baştan beri ‘başkanlık sistemine’ karşı olmadıklarının altını çizerek, “Ancak, Başkanlık sisteminin yanlış bir yöne çevirilmemesi için mutlaka belli prensiplerin dikkate alınması gerekir. Temel de söylediğimiz şu. Kuvvetler ayrımı kesin olarak sağlanmalı. Buna riayet edilmeli. Böylece Başkanlık sisteminde yürütme de istikrar getirir, denetlemeyi sağlar, adalette de hakikaten güven doğar” diyerek olması gerekenleri sıraladı. Söz konusu gündemde olan maddelere ilişkin şerhleri olduğuna dikkatleri çeken Koçak, “Gelen teklif de Cumhurbaşkanı’na kanun kuvvetinde kararname yetkisi veriliyor. Bu çok rahatlıkla suistimal edilebilir. Bu gün olmazsa yarın. İkinci olarak Cumhurbaşkanı’na Meclisi fesh etme yetkisi veriliyor. Hafifletmek için ise ‘kendisi de seçime gidecek’ deniyor. Zaten partili bir Cumhurbaşkanı bunu şartlar kendisi için elverişli ise yapar, yoksa yapmaz. Bir başka nokta ise Cumhurbaşkanı’nın partili olması kısmı… Bu konuda herkesin endişesi var. Niye de ille de partinin başında olacak. Meclis ayrı, Cumhurbaşkanı ayrı. Yetki alanları da farklı… Cumhurbaşkanı’nın partili olmasını da doğru bulmuyoruz” dedi.
Meclisin güçlü olması gerektiğinin altını çizen Koçak, “Meclis bağımsız olmalı. Meclis toplumdaki bütün siyasi görüşleri bünyesinde barındırabilmeli. İstikrar var mı yok mu. O hükümet ile ilgili bir konuydu. Başkanlık sisteminde bu yok. Ne demek istiyoruz. Baraj kalkmalı. Yüzde 10 barajı değil, bütün barajlar kalkmalı. Baraj sadece yürütmenin istikrarı için vardı. Eğer kaldırılmazsa ne olur. Bu günkü şartlardan daha gerilimli bir ortam doğar. Fikrini ifade edemeyenler, o zaman hiç beklemediğimiz yollara başvururlar. Meclis her görüş de milleti bünyesinde barındırmalı” ifadelerini kullandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.