TARIMA DÜŞMAN; HAYVANCILIĞA DÜŞMAN

AHMET AYGÜN ATA KÖŞE YAZISI

AB Gümrük Birliğine giriş ile boynuna idam ilmeği geçirilen Tarım ve Hayvancılığımızın altındaki sandalyeye tekmeyi; rantın ve emperyal kapitalizmin iktidarı Akp vurdu. 16 yıllık iktidar boyunca liyakat madalyası alan Bakanıyla, ülkemizin tek yetiştirici olduğu çoğu ürünün borsasını AB ülkelerinde kurduran, yönetimlerine ya yandaş ya partidaşlarını sokan Akp; tarım ve hayvancılıkta Türkiye’yi çağdışı bırakan iktidarlar arasında 1.liği kimseye kaptırmıyor.

Tarım ve hayvancılığı emperyalizme teslim eden DP dönemi ve ANAP döneminin 3. versiyonu da Akp oldu. Akp’de bu dönemlerin devamı olduğunu söylüyor, zaten. Kendine yeten ülkeler arasındayken dışa bağımlı hale getirilen tarım ve hayvancılığımıza “ölümlerden ölüm beğen ” tavrını sürdürmeye devam ediyor. Aşıyor, kesiyor, elektrikli sandalyeye götürüyor, giyotin yatırıyor, damarına zehir enjekte ediyor…Türk tarımı ve hayvancılığını öldürmeye doymuyor. Her yıl 240 milyar dolar faiz ödemeye mahkûm ettikleri ekonomimizi düzeltmenin yolu olarak da kendi üreticisini öldürmekte görüyor. AB ve Abd kaynaklı Dünya Ticaret Örgütünden buyruk aldıkça tarıma darbe vuruyor. Hangi emperyalist ülkede tarımsal üretim fazlası varsa o üründe gümrük vergisini düşürüyor. Hazretler! O kadar çok gümrük vergisi düşürüyor ki , yoruldular! Onu da otomatiğe bağladılar. Bu kime yarıyor? Ağızlarından düşmeyen “gizli güçler’e. Gerçekte o gizli güçler Akp’nin ya içinde ya da yandaş durumda. Vahiyle ameliyat olacağı hastaneyi öğrenen bir dönemin Bakanının oğluna çıkan 3 saatlik mısır dışalımı kararnamesi karşımıza çıkıveriyor.

Tarım Bakanı; hayvan sayımız azalmadı! savında. Buna karşın azalmayan hayvan sayımız için 3 milyar dolardan fazla canlı hayvan ve karkas et ülkemize fütursuzca sokuluyor. Elhak! fiyatlar yine düşmüyor. Aaah o “gizli güçler ” neredeler? Ülke çıkarını düşünen her hükümet 3 milyar doları kendi üreticisine destek olarak verir. Akp’nin yabancı olduğu gerçek “Ulusal Çıkarlar ” bunu gerektirir. “Toprağı işleyen, ekmeği dişler” diyen atasözümüze karşın Akp “ekme, gel kente, işçileş” buyruğunu yerine getirdi, emperyalizmin. Yumurta kapıya dayanınca yap-boz oyununu sürdürdü, “geri dönün”. Nereye dönecekler? Yabancıya KDV’siz peşkeş çekilen topraklara mı? Üreticiyken ırgat olmaya mı? Nasreddin Hoca’nın dediği gibi “hırsızın hiç mi suçu yok?” isyanındaki gibi suçu da kabullenmeyip fıtratlarına işlemiş “gizli güçler “e sığınıyorlar. Gizli güçlerin emperyal kapitalizmin izinde gidenler olduğunu Halkımız öğrendi. Olmayan kaynaklardan borçlanarak, olan kaynakları amacı dışında kullanarak yarattıkları “önce muhtaç et, sonra sadaka ver” ekonomisiyle ülkemizin ekonomik bağımsızlığını Abd-İsrail koalisyonuna teslim etmekten çekinmediler. Hayvancılığın yapılacağı alanları satmaya, kiralamaya ve amacı dışında kullanmaya açtılar. Emperyalistler savaşla başaramadıkları işgali zahmetsizce Akp tarzı hükümetlerle uygulamaya koydular. “Zahirenin ambarı, sabanın ucundadır” diyen atasözüne inat tarlaları yabancıların sabanları kaplamaya başladı. Sattıkça satıyor, borçlandıkça borçlandırılıyoruz. Aynı Filistinliler gibi topraklarını satıp “Vatansız ” halk yaratacak bu anlayış emperyalizme hizmetkârlıktır.

Ya Kitle Örgütleri? Oda, birlik ve benzerleri? Toprağı, hayvanı en iyi bilenlerin örgütleri ne yapıyor? Bazısı Bakan, milletvekili, Akpli yöneticilerin fotoğraf karelerine girme yarışında. Bazısı tam BİAT ile suskunluğu tercih ediyor. Bazısı “aman ben yerimde kalayım, böyle gayet iyiyim” sessizliğinde. Bazısı yanlış saptamalar yaparak sorunun Akp olduğunu görmeme, göstermeme sığlığında. Aziz Nesin’in şu sözünü anımsatıyor, kitle örgütlerinin durumu. “İnsan yalnızca söylediklerinden değil sustuklarından da sorumludur “. Akp giderken Halk bunu görecek “ama ben” mazereti ile başlayacak cümlelere İsmet Paşa gibi “Hadi canım sende ” diyecektir.

Tarım ve Hayvancılığımızı bu duruma getiren, idam sehpasında sandalyeye vuran Akp’yi gördükçe Nazım Hikmet’in “Sevgilim, onlar sana düşman, bana düşman ” dizelerini “Yurttaşlar; Onlar, Tarıma düşman, Hayvancılığa düşman ” diye değiştirmek düşüyor, bizlere.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.